T.C. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi.
Esas No:2011/8343
Karar No:2012/1192
14.02.2012
Aynı güne konulmuş olan duruşmalardan 6. sıradan 46. Sıradaki dava dosyasına kadar tek saat verilmek suretiyle (09.00) yaratılan belirsizlik nedeniyle taraflardan biri aleyhine haksız bir sonuca sebebiyet verilmemesi açısından, tarafları gelmeyen davaların duruşmalarının bitmesi muhtemel veya mümkün olan en son saat beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, Gereği görüşüldü:
01.06.2005 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin "Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetleri" başlıklı "Üçüncü Kısımın" "Birinci Bölüm"ünün 46/d maddesi uyarınca tutulması zorunluluğu bulunan "duruşma günleri defteri" aynı Yönetmeliğin 50. maddesinin birinci fıkrasında, "mahkemelerin iş durumlarına göre duruşma yapılacak gün ve saatlerin bir sıra dahilinde yazıldığı defter" olarak tarifi yapılmış, yine aynı Yönetmeliğin "Duruşma listesi" başlıklı 81. maddesinde de, "Duruşmalı işlemlerde mübaşir tarafından; mahkemesi, mağdur, şikayetçi ve sanık ile vekillerinin isimleri ve duruşma tarih ve saati yazılmak suretiyle bir liste düzenlenir ve bu liste duruşma salonu dışında herkesin görebileceği bir yere asılır. Bu listelerin bir sureti ayrı bir dosyada saklanır."
p>
Hükümleri dikkate alındığında, mahkemenin her dava dosyası için değişik saatler belirleyerek duruşmalara devam etmek, böylelikle taraflara ve vekillerine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesindeki "...meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip" olduğu güvencesini vermek ve tarafların usul hükümlerine riayet edip etmediklerinin denetimini mümkün kılmak yerine,
6. sıradan 46. Sıradaki dava dosyasına kadar tek saat verilmek suretiyle (09.00) yaratılan bu belirsizlik nedeniyle taraflardan biri aleyhine haksız bir sonuca sebebiyet verilmemesi açısından, tarafları gelmeyen davaların duruşmalarının bitmesi muhtemel veya mümkün olan en son saat beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı bulunduğundan ve temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 14.02.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.
-------------------------------
Yargıtay, ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kalan erkeği, küfür edip, büyü yapan karısıyla eşit kusurlu saydı. Yargıtay, davacı kocanın kazandığı 2 bin 500 lira tazminatı da bozdu. Karar örnek niteliği taşıyor.
Ankara'dan mail atan bir erkek okurum eşiyle anlaşamadıklarını, karısının küfür ettiğini, sürekli medyuma gittiğini, ailesinin de sürekli evliliklerine müdahale ettiğini yazıp, "Boşanmak istiyorum, karım küfür ettiği ve ailesi evliliğimize müdahale ettiği için tazminat talep edebilir miyim" diye sormuş.
Medeni Kanun'a göre eşler şiddetli geçimsiz gerekçesiyle boşanma davası açabildikleri gibi boşanmada kusuru olmayan taraf, kusurlu taraftan manevi tazminat talep edebiliyor. Yargıtay benzer bir davada iki hafta önce örnek karar verdi. Önce o kararı anımsatayım:
İzmir'de, İ.İ adlı erkek, N.İ ile evlendi. Çift, İ.İ'nin ailesine ait apartmanın üst katına yerleşti. Genç çiftin arasında bir sonra şiddetli geçimsizlik başladı. Kadın evden ayrıldı. İ.İ, 14 aydır evli olduğu karısına boşanma davası açtı.
Karısının, her gece hakaret ettiğini, bunu duyan komşularının ailesine söylediğini savunan İ.İ, boşanmanın yanında, karısından beş bin lira da manevi tazminat isterken, şu gerekçeleri gösterdi:
"Karım ailesinin etkisiyle davamlı büyü işleriyle uğraştı, evin her yerinde muskalar bulduk. Onur kırıcı davranışları nedeniyle güvenimi, evliliğe olan inancımı kaybettim. Eşim rahat etsin diye gece gündüz çalıştım. Bu evlilik için çok masraf yaptım. Evi istediği gibi döşedik. 4 ay önce ortada hiçbir neden yokken beni terk etti, geri dönmedi. Boşanmak ve uğradığım zararlar için beş bin lira manevi tazminat istiyorum"
N.İ ise eşinin ailesinin kendisine düşman gözüyle bakıp hiç yalnız bırakmadıklarını, evin tuvaletleri dahil yeri yerini kendisine temizlettiklerini, evi terk etmeyip kovulduğunu öne sürdü. N.İ, asıl kendi kişilik haklarının zarara uğradığını savunarak, 20 bin lira manevi tazminat ve 500 lira nafaka istedi.
Kadın Kusurlu, Kocasına Tazminat Ödesin
İzmir 10. Aile Mahkemesi, 3 Mart 2011'de çiftin boşanmasına karar verdi. Cep telefonundan N.İ'nin kocasına attığı SMS'lerdeki hakaret sözcüklerini ve tanık ifadelerini dikkate alan mahkeme, kadını ağır kusurlu saydı. Nafaka talebini reddederken, kocasına 2 bin 500 lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Temyizde Yargıtay boşanmayı onarken, "çifti eşit kusurlu" buldu. Kocanın kazandığı 2 bin 500 lira tazminatı ise bozdu. 12 Mart 2012 tarihli karar şöyle:
"Davalı kadının eşine ağır sözlerle hakaret etmesine karşılık; davacı kocanın, eşinin manevi yönden bağımsız konut isteğine karşı çıkarak ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ses çıkarmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda iki tarafın da eşit kusurlu olduğunu kabulü gerekir. Durum böyleyken kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu kusur belirlemesine bağlı olarak yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Taraflar eşit kusurludur. Davacı kocanın manevi tazminat isteğinin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır."
Mahkeme ilk kararında direnince dava YHGK'na geldi. 27 Mart'ta dosyayı görüşen Kurul, dairenin "çift eşit kusurlu" kararını yerinde buldu ve direnme kararını bozdu. Bu karar bağlayıcı olduğu için boşanmaları kesinleşen ve "eşit kusurlu" bulunan bu çift birbirlerinden manevi tazminat alamayacak.
Bu örnek karar ışığında erkek okurumun bir avukata da başvurarak, boşanma davası açıp karısından kendisine hakaret ettiği ve ailesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kaldığı için manevi tazminat isteyebilir. Olası davada boşanmada hangi tarafın kusurlu olduğuna ve tazminata yargı karar verecek