YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ’NİN (ve HUKUK GENEL KURULU’NUN) “Şirket ortaklarının, şirkete karşı üçüncü kişi sayılacakları ve kendilerine şirketin borçlarından dolayı HACİZ İHBARNAMESİ (İİK. m.89) gönderilebileceği” k o n u- s u n d a k i yeni görüşü doğrultusundaki içtihatları;
-“Alacaklı tarafından yapılan ilamlı icra takibinde, borçlu Y. A. Elek. Mal. San. ve Tic. AŞ'nin hak ve alacaklarının haczi için şikayetçi 3. kişi E. V.'a sırasıyla İİK.nun 89. maddesi uyarınca 1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği, adı geçenin, icra mahkemesine başvurusunda, borçlu şirketin ortağı olup, şirkete karşı üçüncü kişi sayılamayacağından, haciz ihbarnamelerinin iptalini istediği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun, 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 esas, 2016/1600 karar sayılı kararında, şirket ortağının İİK.nun 89. maddesi uygulamasında, şirket açısından 3.kişi sayılacağı ve şirket hakkına borçlu sıfatıyla yapılan icra takibi nedeniyle borçlu şirketin hak ve alacaklarının haczi için şirket ortağına İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilebileceği kabul edilmiştir.
Dairemizce, daha önce İİK.nun 89. maddesi açısından şirket ortağının, şirket yönünden üçüncü kişi kabul edilmemekte ise de anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir.
O halde şirket hakkında yapılan icra takibi nedeniyle şirket ortağı olan şikayetçiye İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.” (12. HD. 13.06.2016 T. E: 310, K: 16690) (www.e-uyar.com)
*
- “Alacaklı tarafından yapılan ilamlı icra takibinde, borçlu Y. A. Elek. Mal. San. ve Tic. AŞ'nin hak ve alacaklarının haczi için şikayetçi 3. kişi E. V.'a sırasıyla İİK.nun 89. maddesi uyarınca 1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği, adı geçenin, icra mahkemesine başvurusunda, borçlu şirketin ortağı olup, şirkete karşı üçüncü kişi sayılamayacağından, haciz ihbarnamelerinin iptalini istediği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun, 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 esas, 2016/1600 karar sayılı kararında, şirket ortağının İİK.nun 89. maddesi uygulamasında, şirket açısından 3.kişi sayılacağı ve şirket hakkına borçlu sıfatıyla yapılan icra takibi nedeniyle borçlu şirketin hak ve alacaklarının haczi için şirket ortağına İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilebileceği kabul edilmiştir.
Dairemizce, daha önce İİK.nun 89. maddesi açısından şirket ortağının, şirket yönünden üçüncü kişi kabul edilmemekte ise de anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. O halde şirket hakkında yapılan icra takibi nedeniyle şirket ortağı olan şikayetçiye İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.” (12. HD. 06.06.2016 T. E: 312, K: 15834) (www.e-uyar.com)
*
“Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında kira sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen kira parasının tahsili ve tahliye istemli adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı; şikayetçiler vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, şikayetçilerin ortağı olduğu takip borçlusu E. A. Otelcilik Turizm Ticaret Limited Şirketi aleyhine yapılan takipte, şikayetçilere İİK'nun 89. maddesi gereği haciz ihbarnamesi gönderildiğini, oysa şirket ortaklarının borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağını ileri sürerek 02.03.2015 tarihli haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 89. maddesine göre, hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
6102 sayılı TTK'nun 124. maddesinde limited şirketlerin sermaye şirketi olduğu, aynı Kanunun 125. maddesinde ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, bu Kanunun 128. maddesinde ise her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Dairemiz; şirket ortağı, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağından şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, 11.05.2016 tarihinde verilen HGK'nun 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından 3. kişi sayılacağından şirket ortağı şikayetçilere 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmayıp mahkemece şikayetin reddine karar vermek gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ” ( 12. HD. 02.06.2016 T. E: 1954, K: 15638) (www.e-uyar.com)
NOT: Yüksek mahkeme (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi) -11.05.2016 tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilmiş (ve henüz, tüm genel kurula katılanlar tarafından imzalanmadığı için yayımlanmamış) olan karara atıfta bulunarak- “ ‘bugüne kadar 89. maddenin uygulanmasında Dairece şirket ortağının, şirkete karşı üçüncü kişi sayılmayacağı’ kabul edilmekte iken, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca ‘şirket ortağının, şirket açısından üçüncü kişi sayılacağı ve şirketin alacakları tarafından, şirket ortağına haciz ihbarnamesi gönderilebileceği’ doğrultusundaki yeni görüşüne paralel olarak içtihat değişikliğine gittiklerini belirterek ‘şirket hakkında yapılan icra takibi nedeniyle şirket ortaklarına, şirket alacakları tarafından İİK.nun 89.md uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini’ ” ifade etmiştir…
Gerçekten, yüksek mahkeme bugüne kadar, “şirket ortağının ister ‘sermaye (apel) borcundan dolayı’ ister ‘özel hukuk ilişkisinden doğan herhangi bir borcu -örneğin; kooperatiflerde ‘aidat borcu’- nedeni ile’ şirket ortağına ‘haciz ihbarnamesi’ gönderilemeyeceğini, aksi davranışın ‘süresiz şikayet’e neden olacağını” aşağıdaki şekilde belirtmişti:
-“ 12. HD. 14.02.2011 T. E:2010/20895, K:435”
-“ 12. HD. 15.04.2010 T. E:2009/26814, K:9336”
-“ 12. HD. 22.09.2008 T. E:12445, K:16262”
-“ 12. HD. 21.04.2008 T. E:5994, K:8329”
-“ 12. HD. 27.11.2007 T. E:19782, K:22194”
-“ 12. HD. 16.11.2007 T. E:18459, K:21392”
-“ 12. HD. 15.10.2007 T. E:15611, K:18624”
-“ 12. HD. 07.05.2007 T. E:6642, K:9131”
-“ 12. HD. 26.04.2007 T. E:5637, K:8226”
-“ 12. HD. 13.12.2005 T. E:21013, K:24994”
-“ 12. HD. 18.10.2005 T. E:16517, K:20224”
-“ 12. HD. 28.06.2005 T. E:10552, K:13982”
Bu son (yeni) içtihat değişikliği’nden ö n c e doktrinde “limited şirketlerin (TTK.m.344/(1), 585) -ve ‘anonim şirketler’in ( TTK.m.344/(1) )- kuruluşundan ödenmemiş olan sermaye alacağının, şirket alacaklıları tarafından haczedilip edilemeyeceği” hususu tartışma konusu olmuş ve kimi hukukçular[1] “limited şirketin borçlarından dolayı, şirketin ortaklarda olan bakiye sermaye alacağının haczedilemeyeceğini”[2] kimi hukukçular ise[3] “limited şirketin alacaklıları tarafından, şirketin ortaklarda bulunan bakiye sermaye alacaklarının haczedilebileceğini”[4] ifade edilmişti.
Yüksek mahkeme yukarıda sunulan yeni (son) içtihatlarında, doktrindeki bu tartışmaya -ikinci görüş doğrultusunda- son vermiştir… 29.11.2016
Av. Talih UYAR
[1] ARSLANLI,H/DOMANİÇ,H. Limited Şirketler Hukuku ve Uygulaması, 1989, s:446 – AYHAN,R. Limited Şirketlerde Ortakların Sorumluluğu, 1992, s:65 – COŞKUN,M Açıklamalı- İçtihatlı İİK. C:2, 2016, s:2175 – YILMAZ,E. İİK Şerhi, 2016, s:519
[2] Çünkü “Bir sermaye şirketi olan limited şirketin malvarlığının, şirket alacaklıları için ortak bir garanti oluşturduğunu, sermaye alçağının haczedilebileceğinin kabul edilmesi halinde alacaklılar arasındaki eşitliğin bozulacağını … ”, “ TTK’da , şirket alacaklılarına doğrudan başvurma imkanı tanınmamışken , İİK hükümlerine göre böyle bir imkanın alacaklılara tanınmasının, kanun koyucunun amacına aykırı olduğu, bunu kanuna karşı hile teşkil edeceği…” vb. -bu görüşte olan hukukçularca- ileri sürülmüştür.
[3] ÇAMOĞLU,E Limited Ortaklığın Sermaye Alacaklarının Haczi (BATİDER, 1971, C:VI, S:1 s:62 vd. – TOPUZ,G. Limited Şirketin Sermaye Alacağının Haczi (Prof. Dr. Fırat Öztan’a Armağan, 2010, C:2, s:2109 vd. –YAVAŞ,M. Borçlunun Üçüncü Şahıslardaki Mal, Hak ve Alacaklarının Haczi “İİK.m.89” , 2005, s:166 – İYİLİKLİ,A.C. , Haciz İhbarnameleri “İİK.m.89”, 2012,s:205 vd. – DOMANİÇ,H. Anonim Şirket Ortaklarının Sermaye Temerrüdüne Terettüp Eden Hükümler (İBD. 1966/4-5-6, s:123)
Biz öteden beri bu görüşe katılmıştık: UYAR,T./UYAR,A./UYAR,C. İcra Hukukunda Haciz, 3. Baskı, 2016, s:340 - UYAR,T. İcra Hukukunda Haciz, 2. Baskı, 1990, s:319 - UYAR,T. İcra Hukukunda Haciz, 1. Baskı, 1983, s:256 - UYAR,T. Borçlunun Üçüncü Kişilerdeki Hak ve Alacaklarının Haczi (İzmir Bar. Der. Eylül/2013, s:255) - UYAR,T./UYAR,A./UYAR,C. İİK. Şerhi, C:2, 2014, s:1787
[4] Çünkü “cebri icra hukuku bakımından borçlunun, alacaklılarına karşı malvarlığıyla sorumlu olduğunu, limited şirketin taşınır ve taşınmazlarına ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haczin konusunu oluşturduğunu, ‘bakiye sermaye alacağının haczedilemeyeceğine’ ilişkin ne TTK’da ne de İİK’da somut bir hüküm bulunmadığı, oysa ‘bir şeyin haczedilemez olduğu’nun ancak kanun’la belirleneceği” –bu görüş taraftarlarınca- ileri sürülmüştür.