DUYURULAR

Danıştay'dan Kişiye Özel Bilgilerin

1410 görüntülenme
31/03/2015

Danıştay'dan kişiye özel bilgilerin korunmasına yönelik kritik karar

Danıştay kişiye özel bilgilerin korunmasına yönelik kritik bir karara imza attı. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde 'avuç içi damar izi' ile devam kontrolünü durdurdu.

Özel Eğitim Kurumları Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü'nün, "avuç içi damar izi" yöntemine ilişkin işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da açtığı dava sonuçlandı. Danıştay 8. Dairesi, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alan engellliler ve eğitim personelinin ders devam takiplerine ilişkin kimlik doğrulama sisteminin "avuç içi damar izi" yöntemiyle yapılmasını öngören işlemin yürütmesini durdurdu.

Kararda, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin Anayasanın kişisel bilgilerin korunmasını düzenleyen 20. maddesi hükmü çerçevesinde, yürürlüğe konulmuş yasal bir düzenleme bulunmadığı ifade edildi.Kişisel verilerin alınması, depolanması ve işlenmesi konusunda işlem tesis etme yönünden davalı idareye yetki veren bir kanuni düzenlemenin de bulunmadığına işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Avuç içi damar tanıma teknolojisi, avuç içinde bulunan kan damarlarının her insanda farklı olmasından yola çıkılarak oluşturulmuş biyometrik kimlik doğrulama sistemidir. Dolayısıyla avuç içi damar izinin tamamen kişiye özel biyometrik bilgileri içerdiği ve kişinin özel hayatına ilişkin kişisel bir veri olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.

'Anayasa ve AİHM kararlarına vurgu'

Danıştay 8. Dairesi'nin kararında, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "özel hayatın ve aile hayatının korunmasına" ilişkin hükümleri hatırlatıldı. MEB'in ilgili yönetmeliğinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde kimlik doğrulama sisteminin "avuç içi damar izi" yöntemiyle yapılmasına karar verildiği vurgulandı. İdarelerin, gelişen teknolojinin kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaştırmayı amaçladığına atıf yapılan kararda teknoloji kullanılarak kişisel verilerin kayıt altına alınması uygulamasının, Anayasa, ilgili yasalar ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalardaki temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümlere uygun olması gerektiğine dikkat çekildi.

Avuç içi damar tanıma teknolojisi, özel sağlık kurumlarından yararlanmak isteyen SGK'lı hastaların tespiti için kullanılmasıyla da tartışma yaramıştı.

Diğer Haberler