BAROMUZ

"ULUDERE’DE YAŞAMINI KAYBEDEN 19’U ÇOCUK 34 YURTTAŞIMIZI SAYGIYLA ANIYORUZ."

görüntülenme
28/12/2018

"ULUDERE’DE YAŞAMINI KAYBEDEN 19’U ÇOCUK 34 YURTTAŞIMIZI SAYGIYLA ANIYORUZ."

 

BARO BAŞKANI AV.VELİ KÜÇÜK;

"ÜZERİNDEN 7 YIL GEÇEN KATLİAM AYDINLATILMADAN ADALETTEN SÖZ EDİLEMEZ”

 

 “7 YIL GEÇTİ, SORUMLULAR HALA BULUNMADI”

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Uludere katliamının üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen aydılatılmamasını "hukuk devleti ayıbı" olarak niteledi.

Av. Küçük, konuya ilişkin yazılı açıklamada bulundu ve konunun neden araştırılması gerektiğini özetledi.

"Katliamın akabinde dönemin Başbakanı, savaş uçaklarınca gerçekleştirilmiş bu ölümlerin Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacağını ve bunun ne pahasına olursa olsun aydınlatılacağını" söylediğini hatırlatan Av . Küçük, "Aradan geçen yedi yıla rağmen, ölümlerin sorumlularının açığa çıkarılmasına ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

 

Uludere’de yaşananlar ile evrensel bir hukuk anlayışı temel alınarak yüzleşilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin bir an önce taraf olması gereken Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) göre olayın çok yönlü bir şekilde soruşturulması zorunludur.

 

Uludere'nin aydınlatılması, Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde yaşanmış pek çok benzer olaylarla devletin yüzleşmesi ve bir daha bu tür olayların yaşanmaması için de gereklidir. Olayın aydınlatılamaması, sorumlularının bulunmaması yurttaşın adalete olan güvenini sarsan büyük bir hukuk devletinin ayıbıdır" şeklinde konuştu.

 

Olayın hukuki yönüne değinen Av. Küçük, “11 Haziran 2013 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” Uludere katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verip dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderdi. Sonrasında ise Genelkurmay Askeri Savcılığı 7 Ocak 2014 tarihinde takipsizlik kararı verdi.

Mağdur ailelerin karara itirazı da reddedildi. Dosya bunun üzerine Anayasa Mahkemesine taşındı. Dilekçe ve eklerinin idari yönden Anayasa Mahkemesinde yapılan ön incelemede, başvuruda eksiklikler tespit edildi, tamamlanması istendi. Ancak başvuru, “eksikliğin süresinde giderilmemesi” nedeniyle, 24 Şubat 2015 tarihli kararla reddedildi” dedi.

Av. Küçük, sözlerini şöyle tamamladı: "Uludere olayının aydınlatılması, faili meçhul olarak kalmaması, sorumluların mutlak surette adalet önüne çıkarılması, siyasi iktidarın ve diğer yetkililerin hem vicdan hem de namus borcu olmalıdır. Maalesef yaşadığımız bu coğrafyada bu tür acılar hep yaşamış ve yaşamaya da devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti gerçekten hukuk devleti ise idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetiminde olmalıdır. Demokrasi; açıklık, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve yönetenlerin de kendilerini 'hukukla bağlı' kılmalarını gerektiren bir rejimdir.

 

Ancak, 28 Aralık 2011 tarihinden beri tam 7 yıldır ne idari ne de yargısal tek bir adım atılmamıştır. Geçmişten günümüze faili meçhul cinayetler aydınlatılmış olsaydı bugün yaşananlar da olmayacaktı. İnsan haklarını savunan mesleki kurumlar ve hassasiyet sahibi hukukçular olarak Uludere için adalet yerini buluncaya kadar konunun takipçisi olacağız. Katliamın emrini veren sorumluların cezalandırılması devletin yurttaşına zorunluluğudur."

OLAYIN GEÇMİŞİ

28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Uludere/ Roboskî ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 28'i aynı aileden, 19’u çocuk toplamda 34 kişi savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını kaybetmişti.

Savcılıkça takipsizlik kararı verilmesinin ardından katliamla ilgili son olarak Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru da reddedilince yakınlarını kaybedenler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuştu.

 

Diğer Haberler