BAROMUZ

UĞRADIĞI SUİKASTLE KATLEDİLEN GAZETECİ ABDİ İPEKÇİ'Yİ ÖZLEMLE VE SAYGIYLA ANIYORUZ

görüntülenme
07/02/2020

UĞRADIĞI SUİKASTLE KATLEDİLEN GAZETECİ ABDİ İPEKÇİ'Yİ ÖZLEMLE VE SAYGIYLA ANIYORUZ

BAŞKANIMIZ AV. VELİ KÜÇÜK;
"FAİLİ MEÇHULLER ÇÖZÜLMEDEN TÜRKİYE ÖZGÜRLEŞEMEZ"

01.02.2020

Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, uğradığı suikast sonucu katledilen gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin vefatının 41. yılı nedeniyle yazılı açıklamada bulundu.

Önemli bir basın emekçisinin katledilmesinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen halen unutulmadan ve hep saygıyla hatırlandığını ifade etti.

Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, 41 yıl önce yaşanan suikast ve faili meçhul cinayetler hakkında değerlendirmelerde bulunarak, güzel ülkemizin karanlık güçler tarafından nasıl karıştırıldığını anlattı.

Başkanımız Av. Veli Küçük, açıklamasına şöyle devam etti;
“1970'li yıllardaki anarşi ve terörün önlenmesi için iktidarla muhalefet liderleri arasında da yapıcı bir diyalog kurulmasından yana olan, devlet yönetiminde partizanlığın ve duygusallığın yerini akılcı, çağdaş, ılımlı bir uygulamanın almasını isteyen İpekçi, 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka'daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Mehmet Ali Ağca'nın verdiği ifade de İpekçi'yi neden öldürdüğü sorulduğunda "Kaçakçılık üzerine çok gidiyordu ve gazetesinin satılmasına karşı çıkıyordu" karşılığını vermişti. Abdi İpekçi'ye 5 - 6 el ateş ettiğini söylemiştir. Fakat olay yerinde 9 mermi kovanı ele geçirilmiştir. Bu da saldırıda ikinci kişinin olduğunu göstermektedir. O da Oral Çelik'tir. Oral Çelik ve Mehmet Şener suikastı beraber planlamış, Mehmet Ali Ağca da tetikçi olarak sonradan aralarına katılmıştır. Bu olaydan sonra hapisten kaçarak, bir süre sonra Vatikan’da Papa’ya da suikast girişiminde bulunmuş, uzun yıllarını Türkiye ve İtalya’da hapiste geçirmiş idi. 28 Nisan 1980’de Ağca hakkında gıyabında idam cezası verildi. Bu sırada İtalya’da tutuklanan Ağca, bu ülkede 19 yıl hükümlü kaldıktan sonra Türkiye’ye iade edildi.
Bu cinayetin işlenmesini sadece tetiği çeken Mehmet Ali Ağca'nın sorumluluğunda değildir. Ama cinayetin arkasındaki karanlık ve sır perdesi bir türlü aydınlatılmadı.
Aydınlatılmak istenmeyen, şüphelilerin korunduğu, etkili bir soruşturmanın yürütülmediği, Oral Çelik, Mehmet Şener, Yalçın Özbey ve Yavuz Çaylan gibi dönemin karanlık isimlerinin bu cinayetten dolayı hiç sorgulanmadıklarını, olayla ilgili görgü ve bilgisi olan tanıkların korunmadıklarını kamuoyuna hatırlatmak isteriz.
Abdi İpekçi yarınların özgürce yaşanmasını istemeyen karanlık güçler tarafından öldürüldü. Abdi İpekçi bugün aramızda olmasa da düşünceleri ile yaşamaktadır. Onu katleden karanlık güçleri ve kanlı elleri bir kez daha lanetliyor, kınıyorum.

1 Şubat 1979 günü uğradığı silahlı saldırı nedeniyle aramızdan ayrılan ülkemiz basının aydınlık kalemi Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi'yi ve cesur duruşunu bugün bir kez daha özlemle, saygıyla ve rahmetle anıyorum.

Emperyalizmle ve onun köktendinci, bölücü, işbirlikçi uşaklarıyla savaşmak, birbirine düşürülmek istenen topluma büyük tuzakları anlatarak herkesi Atatürk ışığı ile aydınlatmak, yurttaşlık ve insanlık borcumuzdur.”

Diğer Haberler