Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık: "19 Ocak 2007 yılında sıkılan kurşunlar; Türkiye'nin toplumsal barış ve huzuruna, farklılıklara sıkılmıştır" Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci-Yazar Hrant Dink, uğradığı silahlı saldırı sonucunda 19 Ocak 2007 yılında öldürülmüştür. Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili yürütülen soruşturma ve yargılama sonucunda verilen karar, toplum vicdanınca tatmin edici bulunmamış ve kararı veren mahkeme başkanı da, "cinayetin basite indirgenemeyeceğini, verdikleri karardan rahatsız olmadıklarını ancak kararın tatmin edici olmadığını" beyan etmiştir. Bu cinayeti işleyenler ve arkasında ki güçlerin ortaya çıkartılması hükümetin, devletin ve sorumluluk sahibi kamu yetkililerinin görevi olmasına karşın bu davada ne yazıkki etkin bir soruşturma yürütülememiştir. Kamu görevlileri, almış oldukları istihbari bilgileri zamanında kullanmış olsalardı, bugün Hrant Dink aramızda olacaktı. Kamu görevlileri ihmali davranışları ile bu cinayete suç ortağı olmuşlardır. Bu dava, etkili soruşturmanın yapılmadığı bir dosya olarak kayıtlara geçmiştir. Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar; Türkiye'nin toplumsal barış ve huzuruna, farklı düşüncelere sıkılmıştır. Dink'in öldürülmesi, ötelenerek yok sayılan kesimlere, kamuda sıfat taşıyanların yaklaşımlarını net bir şekilde ortaya koyan bir durumdur. Olayın üzerinden 7 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına karşın, gerçek adalet tecelli etmemiştir. İkinci Meşrutiyet'ten buyana Hrant Dink ile birlikte 62 gazeteci suikast sonucu öldürülmüştür. Ülkemizde farklı kimlik ve farklı düşüncedeki insanlarımıza sabır, tahammül, katlanma ve hoşgörü içinde olunması gerekmektedir. Farklılıklar; yok sayılma ve ötelenme aracı değil, bir zenginlik olarak görülmelidir. Kamuoyuna saygıyla sunarım. Kül - Hrant Dink'e Suçları kadar eski Nefretleriyle aradılar seni Şehrin binaları arasında saklı Yalnızlığın kadar yaklaştılar sana Üç kurşun sıktılar Vicdana... Onura... İnsana... Vurdular bizi Hrant! Güvercin ürkekliği ayazında Kanat çırpmıyor artık Yüreğinin deli ateşi Ah Hrant! Bir bilsen... Ne bereketli acılar büyüttük Küllerinde yeşeren düşlerinden Şimdi Yaşamı doğuruyor ölüm Ermeni gülüşünden Şimdi sevdan kadar coşkun Umutlar kanatlanıyor Özgürlüğe çağıran Güvercinin ardından Ah hrant! Bir görsen... Şimdi ne kadar da yakın Doruklarına Halkların kardeşliğini yazdığın Ararat