KÖY ENSTİTÜLERİNİN KURULUŞUNUN 80. YILINI KUTLUYORUZ.
BARO BAŞKANIMIZ AV. VELİ KÜÇÜK;
“TOPLUMLARIN MAKÛS TALİHİ ÇAĞDAŞ VE BİLİMSEL EĞİTİMLE KIRILIR ”
17.04.2020
Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, Köy Enstitülerinin 80. kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, 17 Nisan 1940 yılında da 3083 sayılı yasayla, Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan Köy Enstitülerinin “Köye öğretmen ve köye yararlı meslek erbabı” yetiştirmek üzere açılmaya başlandığını anımsattı.
Köy Enstitülerinin kurulduğu dönemde, eğitim düzeyinin düşük, sanayisinin cılız, nüfusunun yüzde 80’inin köyde yaşayan bir ülke olarak kayıtlara geçtiğini, bu yıllarda okuryazarlık düzeyinin yüzde 25, nüfusun 18 milyona yaklaştığını, ortaokul öğrencilerinin sayısının 92 bin, lise öğrencilerinin sayısının da 26 bin olduğunu kaydetti.
Başkanımız Av. Veli Küçük, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Köy Enstitüleri yalnızca Türkiye’yi aydınlatan öğretmen, sağlıkçı, tarım uzmanı yetiştirmedi. Bu kurumlar köylerimizi canlandırdı, ülkenin okuryazar oranını artırdı. Pek çok büyük yazar yetiştirdi. Onların yazdıklarıyla halk, toplumsal, siyasal bilinç kazandı; Türkiye’yi üreten bir ülke konumuna yükseltti. Köy Enstitüleri olmasaydı, Cumhuriyeti koruyan gençlerin yetişmesine katkı sağlanamayacaktı.
Köy enstitüleri yalnızca okulsuz ve öğretmensiz Anadolu’da köye öğretmen yetiştiren okullar değildir; enstitülerin kuruluş döneminde ülkede yaklaşık yüzde 80’i yoksulluk ve cehalet içinde, yurttaşlık bilincinden uzak bir şekilde köylerde yaşayan nüfus olduğu akılda tutulmalıdır.
Enstitüler işte bu geniş toplum kesiminin eğitim yoluyla makûs talihini kırma çabasının adıdır.
Bugün Köy Enstitüsü ruhunu yeniden yakalamak ancak çağdaş, üretken ve demokratik eğitim yöntemini ulusal eğitim sistemimizin her aşamasına uygulayarak; eleştiren, sorgulayan çağdaş bireyler yetiştirmekle olur. Bugün ilkelerden, amaçlardan, stratejik planlamalardan, tanımlanmış hedef ve politikalardan arındırılmış eğitimin, tam anlamıyla bir keşmekeş içinde bulunduğu ortadadır.
Yapılması gereken 'köy enstitüleri' adıyla okullar açmak değil, dogmatik kabuller yerine analitik düşünceyi esas alan, bilimsel zihniyet inşasını ilke edinen köy enstitüleri anlayışını, eğitimin her alanına yeniden egemen kılmaktır.
Üretken ve yaratıcılığın desteklendiği eğitim anlayışı bugün yaşadığımız eğitim sorunlarının da çözümü olarak görülmelidir. İşte o zaman Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyetin öğretmenlerden istediği ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesilleri yetiştirebiliriz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 17 Nisan 1940’ta başlatılan bu eğitim devrimine fikirleriyle öncülük eden Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve projenin mimarları Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ile hayatını kaybeden tüm köy enstitülülere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ömürler diliyoruz.”