3 Kasım 1996'da Susurluk'taki basit ve sıradan bir durum gibi görünen kazada aracın içinden çıkanlar Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü.
Milletvekili, mafya ve polis üçgeni ülkede büyük bir infiale neden olmuştu. Siyaset, devlet, emniyet, mafya bağlantılı derin devlet olgusu bu skandal ile birlikte en yoğun haliyle tartışmaya açılmıştı.
Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, "Susurluk Skandalı"nın 22. Yılında yazılı açıklamada bulundu.
Av. Küçük, 3 Kasım 1996 yılında meydana gelen trafik kazası sonucunda "devlet-siyaset ve mafya" ilişkilerinin ortaya çıkmasına neden olan Susurluk Skandalının 22. Yılında “derin devlet" mefhumunun varlığının işaretlerinin halen günümüzde de kendini gösterdiğini, hukuk devletinin sınırları içerisinde şeffaflık, hesap verilebilirlik ve denetlenebilirlik ilkelerinin tam anlamıyla yaşama geçirilemediğini, devlet organları ve görevlileri eliyle doğrudan yapılmak istenmeyen kirli ve karanlık işlerin sicili kabarık ve eli kanlı katiller eliyle yürütüldüğünü, hukuk dışılıkların ve işlenen faili belli (!) cinayetlerin görece ve bilhassa tırnak içerisinde ‘devletin yüksek çıkarları’ için yapıldığının açıkça da ifade edildiğini üzülerek yaşadıklarını ifade etti.
Av. Küçük, "Aradan geçen 22 yıllık zaman diliminde ve ülkemizde yaşanan çeşitli karanlık olaylar göz önüne alındığında "derin devlet" gerçeği ile yüzleşilemediği, hesaplaşılamadığı ve yargı kararları ile koruma kalkanları arkasına sığınanların ortaya çıkartılamadığı bir gerçekliktir.
Hukuk Devleti'nin ve hukukun üstünlüğünün, egemenliğin sağlanarak, temiz toplum ve temiz siyasetin yaşama geçirilmesi en büyük dileğimizdir." Diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
3 Kasım 1996'da Kuşadası'ndan yola çıkan ve Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ'ın kullandığı 06 AC 600 plakalı 600 SEL Mercedes marka otomobil, Balıkesir'in Susurluk'taki "Havaalanı" mevkiinde Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kamyonla çarpıştı.
Kazada, Mercedes'i kullanan Hüseyin Kocadağ, üzerinde "Mehmet Özbay" sahte kimliği bulunan, kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı ve "Melahat Özbay" sahte kimlikli, sevgilisi Gonca Us öldü, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı olarak kurtuldu.
Sonradan kamuoyunda "Susurluk skandalı" olarak geçen kazanın ertesinde gelişen olaylar, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. İnterpol tarafından aranan Abdullah Çatlı'nın bir polis şefi ve milletvekiliyle birlikte oluşunun nedenleri araştırılmaya ve tartışılmaya başlandı.