Adana Baro Başkanlığından Çhd' Nin Ve Derneklerin Faaliyetlerinin Durdurulmasına Tepki; "Örgütlenme Hakkı Anayasal Bir Haktır, Engellenemez."
12.11.2016
Anayasa'mızın dernek kurma hürriyetini düzenleyen 33.maddesine göre "Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir." ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 11. maddesine göre "Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir." Hal böyle iken ülkemizin uçurumun kıyısından döndüğü başarısız 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal Kararına ve Kanun Hükmünde Kararnamelere dayanılarak herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın idari işlem ve karar ile derneklerin faaliyetlerinin 3 ay süreyle durdurulması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Örgütlenme özgürlüğü bir anlamda bireysel özgürlükten kolektif özgürlüğe geçiş ile demokrasinin güçlendirilmesidir. Böyle bir ortamda sivil toplum örgütleri ise katılımcı demokrasinin ara yüzünü oluşturmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ve kalkınmış ülkelerde demokrasinin boyutundan bahsedilirken ölçüt olarak o ülkedeki örgütlenme özgürlüğü ve örgütlü topluma bakılmaktadır. Öte yandan örgütlenmenin temel parametrelerinden olan çoğulculuk ve katılımcılıktan bahsedilmeyen bir toplumda demokrasiden söz edilmesi ise mümkün değildir. Üstelik darbe girişimini gerçekleştiren terör örgütü ile hiçbir bağı ve ilişkisi bulunmayan, bugüne kadar yaptıkları çalışmalar ile hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, evrensel hukuka dayalı hak ve özgürlükler mücadelesi veren Çağdaş Hukukçular Derneği gibi derneklerin aynı karar ile geçici olarak dahi faaliyetinin durdurulması ve merkezlerinin mühürlenmesi asla kabul edilemez. Sivil toplum örgütleri çok sesliliğin gereğidir ve demokratik oluşumlardır. Toptancı bir yaklaşım ile ayrım yapmaksızın 370 derneğin herhangi bir yargı kararı olmaksızın ve yargı denetiminden uzak tutularak kapatılması özgür ve örgütlü toplum, özgür birey anlayışına aykırıdır. Farklı fikirlere ve muhalif anlayışlara dayanan derneklerin de otoriter-totoliter bakış açısı ve toptancı yaklaşım ile aynı hukuksuz uygulamalara tabii tutulmasını tarih affetmeyecektir. Ülkemizin içerisinden geçtiği OHAL ve KHK uygulamalarının son bulmasını, olağan hukuk düzenine geçilmesini, kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sistemin ana unsuru yasamanın TBMM'nin asıl irade olmasını, düşünce ve ifade, basın, örgütlenme özgürlüğünün, katılımcı demokrasinin biran evvel yaşama geçmesini talep etmekteyiz. Kamuoyuna saygıyla sunarız."
Adana Barosu Başkanlığı