ADANA BARO BAŞKANI VE ADAMOB DÖNEM SÖZCÜSÜ Av. MENGÜCEK GAZİ ÇITIRIK: "SİYASİ İKTİDAR AÇIKLAMALARINDA NEFRET SUÇU İŞLEMEKTEDİR" Adana Baro Başkanı ve Adana Akademik Meslek Odaları (ADAMOB) Dönem Sözcüsü Av. Mengücek Gazi Çıtırık, ülkemizin son zamanlarda sosyal, ekonomik ve siyasal yönden sıkıntılı günlerden geçtiklerini belirterek, "Maalesef ülkemizin dört bir tarafına huzursuzluk hakimdir. Yurttaşlar her yönüyle mutlu olabilecekleri bir tabloya hasret kalmıştır. Birey-yurttaşımız maddi ve manevi gelişimini sağlamak, insan haysiyet ve onuruna yaraşır bir yaşam sunmak, yurttaşın temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırmakla yükümlü olanlar, yani sorunları çözmek merciinde olan kurum ve kuruluşların üzülerek söylemek gerekirse kendileri sorun olmaktadırlar. Birey-yurttaşın, temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin arttığı, devletin ceberutlaştığı, hukuk devletinin ve hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukun ve siyasi iktidar gücünün ve nüfuzun egemen olduğu, açık faşizmin hüküm sürdüğü, hukuki ve fiili saldırıların her türlüsünün uygulandığı, siyasi iktidar tarafından ayrımcılığın ve ötekileştirmenin tüm örneklerinin sergilendiği, nefret suçunun siyasi iktidar açıklamalarında belirgin olduğu, saygı, hoşgörü, tahammül ve eleştirileri doğal karşılamak yerine hukuk tanımazlık içerisinde tavırlar sergilenmektedir. Eleştiriye ve hoşgörüye kapalı, saldırgan bir yaklaşımın siyasi iktidar eliyle yapıldığı da apaçık ortadadır" dedi. Ülkemizin böylesi bir dönemde birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacı olduğunu anımsatan Av. Çıtırık, şöyle devam etti: "SİYASİ İKTİDAR TOPLUMA UMUT VE HUZUR VERMEMEKTEDİR" "Ancak yurttaşın hak arayışında sesi olan biz avukatlara yönelik itibarsızlaştırma süreci de devam ediyor. Avukatlara yönelik baskı, saldırı, hukuka aykırı gözaltı, şiddet, kötü muamele ile aslında bizim üzerimizden korku ve sindirilmek istenen toplumdur. Biz bu duruma tüm meslektaşlarımızla asla göz yummayacağız. Siyasi iktidarın hoşgörüsüzlüğü, tahammülsüzlüğü, eleştirilere karşı duvar örmesi, sağır kalması ve saldırganlaşmasının örnekleriyle sergilendiği, 301 yurttaşımızın hayatını kaybettiği Manisa'nın Soma İlçesi'nde örnekleriyle bizzat görüp, yaşadık. Yurttaşın demokratik ve haklı taleplerini kamuoyuna iletmek amacıyla yaptığı şiddet içermeyen tamamen barışçıl protesto ve eylemlerde emniyet güçlerinin nasıl müdahale ettiğini de gördük. TOMA'larla, basınçlı suyla, biber gazıyla ve copla saldırıya maruz kaldılar. Hukuku içselleştirmeyen, hukuk tanımayan ve yargı organlarını kendine ayak bağı olarak gören siyasi iktidar topluma artık umut vermemekte ve huzurunu sağlayamamaktadır." Yerel seçimlerde %45 oy oranıyla yurttaşın önemli bir desteğini kazanan siyasal iktidar, sandıkta azınlıkta kalanları da yok saymadan, ötekileştirmeden kucaklaması gerekir. Ancak siyasi iktidar yurttaşları kucaklama yerine kamplaştırmayı, tansiyonu daha da yükselterek gerilimden beslenen bir siyaset anlayışı ile ülkemizi yönetmeyi sürdürmektedir. BAŞBAKANLIK MÜŞAVİRİ VE BAŞBAKAN'A TEPKİ Adana Baro Başkanı ve ADAMOB Dönem Sözcüsü Av. Çıtırık, Soma'da yaşanan iki olayın irdelenmesi gerektiğini belirterek, "Acılı ve yüreği yanan insanlarımız karşılarında dertlerini ifade edecekleri yetkilileri görünce şikayetlerini dile getirmek istemiştir. Bunlardan bir tanesi Başbakanlık Müşaviri olan zattır. Bu zat, yerdeki yurttaşı tekmelerle darp etmiştir. Başbakan da, demokratik tepkisini sunan bir başka yurttaşımıza sözlü ve fiili saldırısı ise artık ülkemizde kişi güvenliğinin de kalmadığını göstermektedir. Biz barolar olarak, böylesi bir dönemde hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlevsellik kazandırmakla yükümlüyüz. Bu sorumluluğumuz nedeniyle TBB ve barolara her zamankinden daha çok ihtiyaç hissedilmektedir" şeklinde konuştu.