KÖY ENSTİTÜLERİ'NİN KURULUŞUNUN 75. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE ADANA BAROSU BAŞKANI AVUKAT MENGÜCEK GAZİ ÇITIRIK, BASIN AÇIKLAMASI YAPTI. Av. ÇITIRIK: "ÜLKENİN KALKINMASINDA ÖNCÜ ROL OYNAYAN KÖY ENSTİTÜLERİ NE YAZIK Kİ ÖNGÖRÜSÜ OLMAYAN, SIĞ SİYASETE HEBA EDİLMİŞTİR" BASINA VE KAMUOYUNA 17 Nisan 1940 günü TBMM'de kabul edilen 3803 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri kurulmuştur. Uzun savaş yıllarının toplumu yoksullaştırdığı, dinamik nüfusunu tükettiği bir dönemde acil öğretmen ihtiyacının karşılanması için açılan Eğitmen Kursları, sonradan gelecek olan Köy Enstitülerinin öncüsüdür. Köy Enstitüleri ile nüfusunun %80'i kırsal kesimde yaşayan bir toplumda öğretmenliğin yanında kalkınma önderi olacak donamında bilgili insan yetiştirmek, eğitimli toplum yetiştirmek amaçlanmıştır. 1 Mart 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ; "Bu yurdun gerçek sahibi toplumumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan köylüdür. İşte bu köylüdür ki, bugüne kadar bilgi ışığından yoksun bırakılmıştır. Bundan ötürü bir yandan bilgisizliği gidermeye çalışırken, öte yandan da yurt çocuklarını toplumsal ve ekonomik alanlarda etkin ve üretken kılmak için gerekli olan bilgileri öğretme yaklaşımı ulusal eğitimimizin temelini oluşturmaktadır" sözleriyle Cumhuriyeti kuran kadrolar Türkiye'nin köy gerçeğini niteliksel ve niceliksel boyutları ile gördüklerinden, yoksulluk, doğal afetler ve savaşlar nedeniyle harap ve bitap düşmüş olan köylülerimizi yeniden canlandırmak ve toplumsal yaşama hızla entegre edebilmek için bu proje yaşama geçirmiştir. Osmanlı İmparatorluğundan devralınan miras sonucunda, nüfusun büyük bir çoğunluğunu köylerde yaşayan insanlar oluşturmaktaydı. Aynı zamanda üretimi de köylüler gerçekleştirmekteydi. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında işçi sınıfının ve burjuvazinin yeterince gelişmemiş olmasından dolayı, Cumhuriyeti kuran kadrolar üretici sınıf konumundaki köylülüğe dayanmaktaydılar. Aynı zamanda tarımsal üretimi artırmak, okur-yazarlık oranı son derece düşük seviyedeki köylü yurttaşlarımızın eğitim düzeylerini yükselterek, hayata bakışlarını değiştirmek amacıyla bu köklü adım atılmıştır. Ancak zaman içerisinde Köy Enstitüleri'nin "Bolşevik yuvası" olduğu, kız ve erkek öğrencilerinin birlikte eğitim almaları nedeniyle "fuhuş yatağı" olarak nitelendiği ve "din elden gidiyor" şeklinde dönemin egemen güçleri tarafından ortaya atılan iddialarla karalama kampanyaları başlatılmıştır. Bu kampanyaların sonucunda toplumu dönüştürmede önemli rol üstlenen bu kurumlar, öngörüsü olmayan, çıkarları zedelenen, köyde yaşayan yurttaşların bilinçlenmesinden korkan zihniyet tarafından yok edilerek, tarihin derinliklerine salınmıştır. Ülkenin kalkınmasında öncü rol oynayan köy enstitüleri ne yazık ki öngörüsü olmayan, sığ siyasete heba edilmiştir. Köy Enstitülerinin kuruluş ve geliştirilmesinde emeği ve mücadelesi olan başta Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Milli Eğitim eski Bakanı Hasan Ali Yücel'i ve İlköğretim Okulları Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'u rahmet ve saygıyla bir kez daha anıyoruz. Kamuoyuna saygıyla sunarız. Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK, Adana Baro Başkanı