ADANA BARO BAŞKANI AVUKAT MENGÜCEK GAZİ ÇITIRIK, CİZRE'DE YAŞANAN OLAYLARI DEĞERLENDİRDİ "DEVLET VATANDAŞININ YAŞAM HAKKINI KORUMAKLA YÜKÜMLÜDÜR" 15.01.2015 Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Şırnak'ın Cizre İlçesindeki Yasef Mahallesi'nde Nihat Kazanhan adlı 12 yaşındaki çocuğun başına gelen kurşunla hayatını kaybetmesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Devlet, vatandaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür" dedi Cizre'de 27 Aralık 2014 tarihinden bu yana çıkan olaylarda 6 kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda insanın yaralandığını belirten Çıtırık, "İnsanın birincil ve en temel hakkı olan yaşama hakkına yapılan saldırıların, geleceğimiz olan çocuklarımıza kadar uzanmasına anlam vermekte zorlanıyoruz!.. Şiddet ve yıldırmadan beklentileri olan herkes bilsin ki; bölgemizi yaşanmaz kılma amacı taşıyan, küçük çocukları hedef alan her türlü saldırıyı kınıyoruz.." şeklinde konuştu. Cizre'de vatandaşların yaşama hakkına yönelik saldırıların arttığı ve provokasyonlar yapıldığının yetkili makamlar tarafından kabul edildiğini ifade eden Avukat Çıtırık, şöyle devam etti: " Bu dönemde, devlet, vatandaşların yaşama hakkını korumak için gerekli tedbirleri almak, barışçıl olmayan gösterilere orantılı bir şekilde müdahale etmek, barışçıl gösterilerde göstericilerin güvenliğini sağlamak, yaşamını kaybeden vatandaşların ailelerinin soruşturma aşamasında takip edilen işlemlere etkili katılımını ve şeffaflığı sağlamak, faili/failleri bulmaya yönelik etkin ve bağımsız bir soruşturma yürütmek, fail/faillere işlenen suçun ağırlığına uygun ceza vermek, birbirine karşı şiddet kullanmak isteyen farklı siyasi anlayış gruplarını engellemekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, niteliği bakımından, devlet ile vatandaşlarının arasındaki güveni tesis edecek demokratik hukuk devleti olmanın gerektirdiği önemli ve barış içinde bir arada yaşama bakımından hayati bir yükümlülüktür" "SORUMLULAR BULUNMALI" Avukat Çıtırık, ülkemizde ve bölgemizde 30 yılı aşkın bir süredir şiddetli bir çatışma yaşandığını anımsatarak, " 'İleri demokrasi ve Yeni Türkiye' iddiasında olan siyasi iktidar döneminde bu olayların olması düşündürücüdür. Olaylarda sorumlu olanlar hakkında en kısa süre içerisinde adli ve idari soruşturmaların etkin biçimde başlatılması gerekmektedir. Sorumluların cezalandırılması herkesin en haklı beklentisidir. Biz, hepimiz çocukları dinlemedikçe, onları anlamadıkça, barışı onlarla birlikte inşa etmeye karar vermedikçe onlar ölmeye devam edecek, yaşam ve barış ihtimali bizim içimize hiç sinmeyecek" dedi.