Deniz Feneri e.V soruşturmasını sürdüren savcıların görevden alınmasını müteakiben yeni göreve başlayan savcıların ardından şüphelilerin tahliye kararı yargı bağımsızlığı ile ilgili eleştirilerin ne kadar makul, ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum, kamuoyunun, tüm hukukçuların yargı bağımsızlığı ile ilgili ifade ettikleri eleştirilerin haklılığını da göstermekte olup, yargıya olan güvenin de büsbütün ortadan kalkmasına yol açacağı endişesi taşınmaktadır. Önceden görevde bulunan savcılar döneminde tutukluluk gerektirirken; evrak, belge, vasıtaların dışında ne olmuştur da veya hangi delil ortaya konulmuştur da sanıkların tahliye kararı verilmiştir. Acaba iddia makamının tahliye talebini karar makamı olan hakim kabul etmeseydi, hakimlerin de tayini çıkartılır mıydı ? veya hakimler bu kararı verirken üzerlerinde böyle bir manevi baskıyı hissetmiş midir? Kuşku dahi yargıya olan güveni bozmaya yeter. Yargıya güvenin bozulduğu yerde toplumun barış ve huzurundan söz edilemez. Kamuoyuna, saygıyla sunulur.