BAROMUZ

"Demokratik hukuk devletinde siyasi iktidarlar, yurttaşına karşı intikam duygularıyla hareket edemezler"

görüntülenme
15/12/2014

ADANA BARO BAŞKANI AVUKAT MENGÜCEK GAZİ ÇITIRIK, 17-25 ARALIK "YOLSUZLUK, KARA PARA AKLAMA VE RÜŞVET" OPERASYONU İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI. Av. Çıtırık: "Demokratik hukuk devletinde siyasi iktidarlar, yurttaşına karşı intikam duygularıyla hareket edemezler"   "Ülkede bir korku imparatorluğu yaratılmıştır. Temel hak ve özgürlükler askıya alınarak, yurttaşa gözdağı verilmeye devam edilmektedir."                                                                                        12.12.2014 17 ve 25 Aralık 2013'de Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonu başlatılmış, soruşturma sürecine siyasi iktidar tarafından her aşamada müdahale edilerek maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına engel olunmuştur. Soruşturmada görevli emniyet müdürleri, şube müdürleri ve binlerce polis görevlerinden alınmış, yine soruşturma savcıları da çok kez değiştirilmiştir. Siyasi iktidar, ilk günden itibaren operasyonun kendisine yönelik yapıldığını, amaçlananın siyasi iktidarın görevini yapmasına engel olunduğu iddiasındaydı. Siyasi iktidar, ilk günden itibaren operasyonun kendisine yönelik yapıldığını, amaçlananın siyasi iktidarın görevini yapmasına engel olunduğu iddiasındaydı. Adli Kolluk Yönetmeliğinde değişikliğe giderek, operasyonların polis tarafından amirine, savcı tarafından başsavcıya ve mülki amire bildirme zorunluluğu getirildi. Türkiye Barolar Birliği ve barolarımızın açtığı yürütmenin durdurulması istemli iptal davasıyla Danıştay, bu hukuka aykırı düzenlemeye dur diyerek, yürütmenin durdurulması kararı verdi. Dönemin başbakanının oğlu ile beraber bazı bakanların oğullarının ve iş adamlarının da bulunduğu çok sayıdaki kişi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildi. Verilen takipsizlik kararlarında soruşturmaların yasa dışı başlatıldığı, kanıtların usulsüz toplandığı, suç unsurunun oluşmadığı, operasyonu yürütenlerin siyasi iktidarı düşürmek ve görevlerini yapmasına engel olmak suçunu işledikleri gerekçelerine dayanıldı. Siyasi iktidar ve olaylarda ismi geçen bazı bakanlar sanki beraat kararı verilmiş gibi, bu takipsizlik kararına sarıldılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonunda yurttaşın sağlıklı haber alabilme hakkını bile engelleyerek, yayın yasağı getirildi. MİT Yasasında yapılan değişiklikler, Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulması, Yargıtay, Danıştay Kanunlarında yapılan değişiklikler, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyerinin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe yerine, makul şüphe kavramının getirilmesi, avukatların dosya inceleme ve evrak alma hususunda getirilen sınırlamalar, TBMM'de görüşülmeye devam eden İç Güvenlik Paketi ile polisin ve valilerin yetkilerinin arttırılıp, keyfiyete dayanan gözaltı yapabilme gibi yetkilerin verilmesini içeren yeni düzenlemeler ile yurttaşın Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği, düşünceyi ifade etme ve açıklama hürriyeti gibi temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır. Aynı zamanda 4 eski bakanın meclis soruşturma komisyonunda verdikleri ifadelerde dikkate alındığında bu ifadelerin haklarında düzenlenen fezlekelerle örtüştüğünü de gözlemlemekteyiz. 17 ve 25 Aralık operasyonların birinci yıldönümünde siyasi iktidar kaybettiği meşruiyetinin öfkesi içerisindedir. Ulusal medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde siyasi iktidarın yolsuzluk soruşturmalarını gündemden düşürmek amacıyla bazı medya organlarına ve gazetecilere ve muhalif olarak nitelendirdiği isimlere yönelik geniş çaplı operasyon yapılacağı gündemi sarsmıştır. Demokratik hukuk devletinde siyasi iktidarlar, yurttaşına karşı intikam duygularıyla hareket edemezler. Siyasi iktidarın, yurttaşları kamplaştıran, ötekileştiren, yok sayan, hasmane tutum ve intikam duygularıyla hareket etmesini doğru bulmuyor, kınıyoruz. Siyasi iktidar, kendi anlayışına uygun düşmeyen, kendisi gibi düşünmeyen insanlara '' terörist", "Ergenekoncu", "Paralelci '' gibi yaftalamalarda bulunarak, sürekli düşman üretmeye çalışmaktadır. Ülkede bir korku imparatorluğu yaratılmıştır. Temel hak ve özgürlükler askıya alınarak, yurttaşa gözdağı verilmeye devam edilmektedir. Siyasi iktidar hukuku içselleştirmek zorundadır. Hukuk devletine aykırı uygulama ve yasal düzenlemelere son vermeli, yurttaşlarına intikam duygularıyla yaklaşmaktan uzak durmalıdır. Kamuoyuna saygıyla sunarım.   Avukat Mengücek Gazi Çıtırık Adana Baro Başkanı  

Diğer Haberler