BAROMUZ

Çıtırık, topluma itidal çağrısı yaptı

görüntülenme
10/09/2015

BASIN BÜLTENİ ADANA BAROSU   09.09.2015   Çıtırık, topluma itidal çağrısında bulundu: Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, topluma itidal çağrısında bulundu: ''ÜLKEMİZ YANGIN YERİ, HERKES SORUMLULUĞUNU ARTIK YERİNE GETİRMELİ''   Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, ülkemizde yaşanan son terör olayları sonrasında toplumu sağduyuya davet etti. Çıtırık, yaptığı basın açıklamasında, gelişmeleri değerlendirdi. "Suruç'da 33 fidanımızın katledilmesiyle başlayan ve günümüze kadar ağırlaşarak devam eden yıldırma, korku, şiddet, terör olayları sonucunda yüzün üzerinde güvenlik kuvvetleri mensubunun şehit edildiği, yine çok sayıda masum insanımızın öldürüldüğü, toplumsal barış ve huzurun ortadan kalktığı, kaos ve kargaşa ortamıyla birlikte kin, nefret söyleminin hakim olduğu, insanlarımızı birleştiren değil daha da ayrıştıran uygulamaların arttığı, farklılıklara tahammül ve hoşgörünün kalmadığı, insanların kendilerinin belirlemediği etnik köken ve mezhepsel aidiyetleri yüzünden horlandığı, sorgulandığı ve ötekileştirildiği bir sürecin içerisinden ülkemiz geçmektedir. 'YÖNETİM BOŞLUĞU..' Üst üste gelen terör saldırıları sonucunda çok sayıda insanımızı yitirmemiz ve şehit haberleri üzerine siyasi iktidarın akan kanın durması, toplumsal huzur ve barışın yeniden tesis edilmesinde gereken çabayı sarf etmemesi, seyirci kalması, 'çözüm süreci' olarak adlandırılan programın içeriğinin ne olduğunun bilinmemesi, siyasi partiler ve toplumla bu içeriğin paylaşılmamış olması, kayıtsız-şartsız silahları susturup, teslim etmesi gerekenlerin bu konuda gereğini yapmamaları, ısrarla ve her geçen gün şiddetini arttırarak kalkışma, ayrışma ve terör saldırılarını yöntem olarak devam ettirmeleri, 7 Haziran 2015 Genel Seçim sonuçlarının ''Kaçak Saray'ın Sakini'' ve siyasi iktidar tarafından kabullenilememesi, içselleştirilememesi, uzlaşma, müzakere, diyalog sürecinin yeterince işletilememesiyle ülkenin koalisyon hükümetiyle yönetilebilmesi için gerekli ve istekli çalışmaların yapılmamasıyla ülkemizde bir yönetim boşluğunun olduğu gözlemlenmektedir. ''Memleketin yeniden istikrara kavuşması için AKP'nin tek başına iktidar olması lazımdı, olmadı, millet kaosu seçti.''  ve ''400 milletvekili verilmiş olsaydı bu yaşananlar olmazdı.'' sözleriyle akan kanı izleyenleri vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. 'GEREKLİ ADIMLAR ATILSIN' Terör saldırılarının günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline dönüştüğü, ölümlerin ve acıların sıradanlaştığı bir dönemde Adana Baro Başkanlığı olarak terörü, terörü bir yöntem olarak benimseyenleri, terörden medet umanları kınıyor ve protesto ediyoruz. Yitirdiğimiz insanlarımızı ve şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyor, kederli ailelerine sabır ve ulusumuza baş sağlığı diliyoruz. Artık akan kanın durmasını ve sorumluluk taşıyanların bu konuda gereken adımları atmalarını bekliyoruz. Ayrışma, kamplaşma, kışkırtma yerine bir arada yaşabilmenin koşulları hazırlanmalıdır. ''SAĞDUYU HAKİM KILINMALI'' Tüm bu gelişmeler toplumda infial uyandırmış, terörü lanetleme adı altında başlayan hareketlerin ülke çapında linç girişimine dönüştüğü, karayollarının kesildiği, otobüslerin durdurularak kimlik kontrollerinin yapıldığı, insanların etnik kökenlerinden dolayı sorgulandığı, insanların mahallerine saldırıların yapılarak yaşadıkları yeri terk etmeleri istendiği, çok sayıda ev ve işyerlerine saldırıların düzenlendiği, insanların üzerine ciddi korkunun yayıldığı, bir siyasi partinin doğrudan hedef alınarak eşzamanlı şekilde il ve ilçe başkanlıklarına saldırıların düzenlendiği, binalarının yakıldığı, tabelalarının indirildiği, özünde toplumda etnik bir çatışma ve ayrışım ile iç savaşın altyapısını oluşturabilecek provokatif gelişmeler karşısında yurttaşlarımızı sağduyulu davranmaya, aklıselimi hakim kılmaya, tahrikkâr ve çatışmacı ortamdan uzak durmaya çağırıyoruz. Ayrıca Anayasa ve Uluslar arası Sözleşmelerle güvence altına alınmış olan Basın Özgürlüğüne, İfade Özgürlüğüne yönelmiş her türlü saldırıyı da kınadığımızı belirtiriz. Özgür toplum ve kurallarıyla işleyen demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüdür. Siyasi iktidarın,  medya kuruluşları, muhalif yazar, çizer ve aydınlar üzerinde yarattığı baskı, tehdit, taciz, korkutma niteliğindeki girişimlerini artırarak devam ettirmesi, vergi ve para cezaları, gazetecilerin hedef gösterilmesi, gazeteci tutuklanması, köşe yazarlarının işlerinden atılmaları karşısında suskun toplum ve dikensiz gül bahçesi amaçlanmaktadır. Demokrasimizin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin, hedef haline getirilmelerini doğru bulmamaktayız. Anayasaya ve Siyasi Partiler Yasasına uygun olarak kurulan her siyasi parti kendisini ifade edebilme, programını açıklama ve uygulama özgürlüğüne sahiptir. Yurttaşlarımız seçimlerde hür bir şekilde siyasi partilerin izledikleri politikayı değerlendirerek seçimlerde oylarını kullanmaktadırlar. Ayırt etmeksizin siyasi partilerin genel merkezlerine, il ve ilçe başkanlıklarına yönelmiş tüm saldırıları kınadığımızı belirtmek isterim. ''OLAĞANÜSTÜ HAL'DEN VAZGEÇİLMELİDİR'' Ayrıca Doğu ve Güneydoğu bölgemize bağlı ilçelerde güvenli bölge oluşturulmasını, Anayasa'da yeri olmaması, tarif edilmemesi ve ilan edilmemiş olağanüstü hal niteliğinde olması nedeniyle doğru bulmamaktayız. Yine bazı il ve ilçelerde uygulanan sokağa çıkma yasakları, haberleşme özgürlüğünün ve internetin yasaklanmasını, sağlık hizmetlerinin verilmesinde yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılmaması, bölgede güvenlik kuvvetlerince yurttaşın en temel hakkı olan yaşam hakkına yönelik ihlallerdeki artışın devam etmesi bizleri endişelendirmektedir ve hukuk devletinde yaşanmasını istemediğimiz gelişmelerdir. ''PROVOKATİF EYLEMLERDEN UZAK DURULMALI'' Ülkemizin Suriye'ye, Irak'a ve Lübnan'a dönüşmemesi için başta siyasi iktidar, tüm siyasi partiler ve örgütlenmelerden talebimiz nefret ve ayrışım güden politikalardan uzaklaşmaları, toplumsal huzur ve barışı yeniden tesis edilmesi doğrultusunda adımların atılmasını, yurttaşlarımızın sağduyulu davranmalarını, provokatif amaçlı her türlü eylemden uzak durulmasını, ötekileştirme, yok sayma, kamplaştırma, ayrıştırma yerine derleyen, toparlayan, yok saymayan, birleştiren, sevgi, kardeşlik, hoşgörü, sabır ve tahammülle yaklaşılmasıdır. Gün, basın açıklamalarının ve yakınmanın ötesinde bir şeyler yapmanın günüdür. Kamuoyuna saygıyla sunarım." Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK Adana Barosu Başkanı  

Diğer Haberler