BAROMUZ

ÇITIRIK: "HİÇ KİMSE, "BARO GÖREVİNİ YAPMIYOR" DİYEMEZ

görüntülenme
17/07/2013

Adana Barosu Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Egemen Gazetesi'nin 10.07.2013 tarihli nüshasında "Avukatlar İsyanda" başlığı ile manşetten verilen haber ilgili yaptığı açıklamalarda  'bölünmüş' ve 'parçalanmış' adalet binalarından kaynaklanan sıkıntılarının çözülmesi için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Baro Başkanımız Avukat Çıtırık şunları söyledi: "Göreve geldiğimiz 2012 Ekim ayından buyana, geçen 8 aylık dönemde Türkiye'nin İnsan Hakları, Temel Hak ve Özgürlükler, Hak İhlalleri mücadelesinde Baromuz yeri geldiğinde eylem koyarak ve basın açıklamaları ile tavır ve duruşunu sergilemiştir. Avukatlık Yasası'nın 76. maddesi barolara hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırma görevini yüklemiştir. Biz, hem hukuk devleti sorunlarının hem de mesleki sorunların çözülmesi noktasında üzerimize düşen görevi yerine getirmekteyiz. Adana Barosu olarak şahsıma ve yönetim kuruluma hiç kimse, 'Baro görevini yapmıyor' diyemez. "YERİ BELLİ, PROJESİ HAZIR AMA  BİR TÜRLÜ İHALE YAPILAMIYOR" Sorunları tespit edip, çözüm önerilerini sunuyor, takipçisi oluyoruz. İlimiz Yüreğir İlçesi, Köprülü Mahallesi'nde bulunan mülkiyeti hazineye ait 1123 ada-6 parsel nolu 157 bin 120 metrekare yüzölçümü ve 11.08.1973 tarihli B cetveli ile Ziraat Okulu olarak kullanılmak üzere Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına tahsisli bulunan taşınmazın 15.04.2010 tarih ve 59 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararıyla kesinleşen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında 58 bin metrekarelik kısmının Adalet Bakanlığı adına Yeni Adliye Sarayı için tahsisine ve bu alanın kamulaştırma kararının da verildiği bilinmektedir. 3 yıl önce yeri belirlenmiş, projelendirilerek ihale aşamasına gelmiş Adalet Sarayı için Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le Ankara'da yüz yüze yaptığım görüşmede adliyenin fiziki yapısının yetersizliğini hem sözlü hem de durumu gösteren 290 adet fotoğrafların yer aldığı bir DVD'yi de verdiğimde kendisi bana: ' bu yılın nisan ayında beraber kazma küreği vururuz.." demişti. Ancak, aradan geçen 3 aylık zamana karşın bu sözün yerine gelmemesinden üzüntü duyuyorum. 2002 yılından bu yana hizmet verdiğimiz merkez bina, eski adliye binası, 2012 Ocak ayında kiralanan Küçük Saat Özler Caddesindeki ek 1 hizmet binası ile bölünmüş - parçalanmış ve taşımalı adalet haline dönüştürülmüştür. Hal böyle iken, parçalanmış adalet anlayışına Turhan Cemal Beriker Bulvarı Sakarya Mahallesi 16'A'da Seyhan adresinde bulunan 2. Ek Bina da eklenerek içinden çıkılmaz bir durumda mesleğimizi yürütmek zorunda bırakıldık.  Yönetim Kurulumuzla birlikte, hem Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Adalet Komisyonu Başkanı ile yaptığımız görüşmelerde, İcra Dairelerinin ek hizmet binasına taşınmaması, bir taşınma yapılacaksa adli tatilde olması gerektiği yönünde görüşlerimizi sunduk. Ancak, gelinen noktada bu önerimiz uygulanmadı. 6 AYLIK SÜREDE 44 BİN DAVA AÇILMIŞ Adana'da mahkeme sayısı, çeşitli ihtisas mahkemeleri de eklenerek 86'ya ulaşmıştır. 1 Ocak -10 Temmuz 2013 itibariyle bu mahkemelerde toplam 44 bin dava açılmıştır. Adana Barosu'na 10 Temmuz 2013 itibariyle 1820 avukat kayıtlı, stajyer avukat sayısı 157 olup, bu verilerle Türkiye'nin 6. büyük barosudur. Ayrıca, Baro Başkanlığımızın Katip Kartı verdiği kişiler toplamı da 607'dir. Türkiye'nin bir çok ilinde ve ilçelerinde Adliye sorunu çözülmüş, yargı hizmeti tek çatı altında verilmektedir. Ancak, ilimizde parçalanmışlık ve bölünmüşlük sonucunda farklı yerlerdeki 4 binada hizmet verilmesi gerek bizlerin gerekse yurttaşların adalet duygusuna olan güvenlerini yaralamakta ve derinden üzmektedir. Nüfusu 2.5 milyona yaklaşmış, Türkiye'nin metropol illerden biri olan ilimiz son yıllarda kan kaybetmeye devam etmektedir. Geçmişte ülke ekonomisine tarım alanında ve sanayide önemli katkıları olan Adana'mız uygulanan yanlış tarım politikaları sonucunda çiftçimiz adeta yok olmuştur. Yine katma değer yaratıp, istihdama katkıda bulunan kamu ve özel sektörün önemli fabrikaları kapanarak, doğu ve güneydoğudan almış olduğu göçlerle de birlikte yoksulluğu paylaşan bir kent haline gelmiştir. İKİ BİNAYA TOPLAM 24 MİLYON TL KİRA BEDELİ ÖDENMİŞTİR İlimizde yargı hizmetlerinin dört parça üzerinden yürütülmesi, tek çatı altında toplanmaması bize ve kentimize yakışmamakta ve Adana böyle bir durumu hak etmemektedir.  Yine bakıyoruz, Küçük Saat Özler Caddesi'ndeki ek 1 hizmet binasına 5 yıllığına 4 milyon TL, Sakarya Mahallesi'ndeki ek 2 hizmet binasına 5 yıllığına 20 milyon TL kira bedelleri ödenmiştir. Bu binaların mefruşatları, teknolojik donanımı, PTT ve banka hizmetlerine ödenen meblağ, yeni adliye binasının neredeyse finansmanını karşılayabilecektir. Bunların hepsi bizlerin, yurttaşlarımızın ödediği vergilerle karşılanmaktadır. Türkiye öyle çok zengin bir ülke değildir. Türkiye'nin kamusal kaynakları etkin, verimli ve yerinde kullanılmalıdır. Bu yönüyle kiralamalar ve harcanan rakamlar dikkate alındığında, kamunun parası çar-çur edilmektedir. Bu bölünmüşlük ve parçalanmış içerisinde baro olarak da ciddi bir bütçe ayırmak zorundayız. Adalete erişimde yurttaşların sesi olan avukatlar, bölünmüşlük içerisinde oradan oraya dosyalarını takip edebilmekte güçlük yaşamaktadırlar. Baro olarak; meslektaşlarımızın ulaşımı için de servisler koyduk. Ayrıca, Büyükşehir Belediyesi'ne de 2 araçlık ring oluşturulması hususunu yazılı ve sözlü olarak bildirdik. Kamu hizmeti yapan, yargının kurucu unsurlarından ve yurttaşın sesi olan biz avukatların bu haklı talebine büyükşehir belediyesinin sessiz kalmayacağını, haklı feryadımıza kulak tıkamayacağını düşünmekteyiz. Belediye'nin araç tahsisi ile ulaşım sorunu çözülecekse de ilimizdeki yol ve altyapı çalışmaları nedeniyle trafikte sıkıntılar yaşanmaya devam edecektir.   Bu bölünmüşlük içerisinde duruşma saatleri önem arz etmektedir. Hem meslektaşlarımız birbirlerine anlayışlı olmalı hem de hakimlerimiz empati yaparak duruşmalarda avukatlara toleranslı davranmalılar. Baro Yönetim Kurulumuzla birlikte sorunlara çözüm üretmek zorundayız. Gerek ek binaların belirlenmesi ve kiralanmasında baromuzun görüş ve düşünceleri alınmamaktadır.   Mesleğimizin adı 'gece yarısı', 'torba' ve 'paket' olan düzenlemelerle çalışma alanı daraltılmakta, vekalet ücretlerine bile göz dikildiği görülmektedir. Bu zor şartlarda mesleği ifa ederken, bölünmüşlük ve ulaşım gibi ek sorunlarla da boğuşuyoruz. Adana Baro Başkanlığı mesleki sorunların ve hukuk devleti sorunlarının çözümünde enerjisini ve dinamizmini ortaya koymuştur. Bizim görevimiz, sorunların çözülmesine katkı sunmaktır. Kurumlararası çatışmanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Ancak, öneri ve düşüncelerimizin dikkate alınmaması, yok sayılmaması da düşündürücüdür. Adana'nın Adliye sorununun çözümünü gerçekleştirmek öncelikle siyasi iktidarın görevidir. Yine bu sorunun çözümü siyasi iradenin göstereceği yaklaşım ve samimiyette yatmaktadır. Bizim, bu konuda çalışmalarımız ortadadır. Baro Başkanı olarak, Yeni Adliye Binası Başka Bir Bahara mı Kaldı ? diye açıklama yapmıştım.  Meslektaşımız olan iktidar partisi milletvekili Sayın M. Şükrü Erdinç, basın açıklamasında Adana Adliyesi'nin başka bir bahara kalmadığını, Temmuz ayı içerisinde yapım ihalesine geçileceği şeklinde açıklamamıza yanıt vermiştir. Sayın Erdinç'in konuşma içeriğinde önceliğin Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinaf Mahkemeleri )olacağı belirtilmiştir. Demek ki söylediğimiz doğrudur, Adana Adliyesi başka bir bahara değil, bilinmez bir zamana bırakılmıştır. Önümüzdeki günlerde siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgütlerini ziyaret ederek "Adanalı Adalet Sarayı'nı istiyor" başlığı altında konuyu kamuoyunun gündemini de taşıyacağız. Biz çatışmacı ortamdan uzak duruyoruz. Kişisel ve siyasi husumetler nedeniyle Adana'nın cezalandırılmamasını, hak ettiği hizmetten payını alması gerektiği kanaatindeyiz, Adana Adliyesi'nin yapılmasını engelleyen ve tıkayan varsa onlarla da mücadele edeceğimizin bilinmesini isteriz."   10.07.2013

Diğer Haberler