Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, "çocuk işçiliğinin bitirilmesine ve çalışan çocukların can güvenliğinin sağlanmasına yönelik adımlar atılması için" TBMM' görev düştüğünü söyledi."Çocuk işçilerin can güvenliğinin sağlanmasına yönelik uygulama ve denetimlerin caydırıcı yaptırımlarla ağırlaştırılması amacıyla yeni düzenleme ve yasalara ihtiyaç olduğunu ileri süren Av. Çıtırık, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) 2015 Yılı İş Cinayetleri Raporu'na göre, 2015'te yaşanan 1730 iş cinayetinde hayatını kaybedenlerin 63'ünün çocuk olduğuna dikkat çekti.Çocuk işçi ölümlerinin genel işçi ölümlerine oranının da artış gösterdiğine vurgu yapan Av. Çıtırık, TÜİK tarafından hazırlanan raporda yer alan bilgilerin sıralandığı kısımda ise, son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 176 çocuk işçinin 92'sinin tarım, 20'sinin inşaat, 14'ünün ticaret/eğitim, 11'inin metal, 6'sının gıda, 6'sının tekstil işkolunda çalıştığını ifade etti. Çocuk işçiliğinin ana istihdam alanı tarım ve inşaat gibi mevsimlik işlerin olduğunu hatırlatan Av. Çıtırık, "Tarım sektöründe toplayıcılık başta olmak üzere birçok işi yüklenen çocuk işçilerden özellikle kız çocukları sektörün görünmez gücünü oluşturmakta ve daha fazla yıpranmaktadır. İnşaat işlerinde ise erkek çocuklar çalışmaktadır. İnşaat işlerinde çalışan çocuklar sadece hafif, yardımcı işler yapmamakta, bizzat tehlikeli işleri de üstlenmektedirler. Bu durum çocuklar açısından ayrıca bir tehdit oluşturmaktadır. Bütün bunlar da göstermektedir ki, ülkemizde hem çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda, hem de iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuklar konusunda ortaya konulan hedeflerin hiç birinde ilerleme sağlanamamıştır"diye konuştu.Türkiye'de ağır ve tehlikeli işlerde çalışan bir milyondan fazla çocuk olduğuna dikkat çeken Av. Çıtırık, "Bu çocuklar haftanın 6 günü ya da tamamında, yani tatilsiz ve günde 8 ila 12 saat arasında çalışıyor.Bu çocukların en az 400 bini ise her yıl ilkbahar döneminde okulunu yarıda bırakıp ailesiyle beraber mevsimlik tarım göçüne katılıyor"dediMülteci çocuklarAv. Çıtırık, "Çocuk işçiliği sorunu, Türkiye'de mülteci çocukların da bu profile dahil olmasıyla günden güne daha da büyüyor. UNICEF verilerine göre, Türkiye'de yaşayan okul çağındaki 850 bin Suriyeli çocuğun sadece 325 bini okula kayıtlı. Okula gitmeyen mülteci çocukların her biri çocuk işçiliği döngüsünün potansiyel bir parçası konumundadır" şeklinde konuştu.Çocuk işçiliğinin çocuklukların çalınması anlamına geldiğini vurgulayan Av. Çıtırık, çalışan çocukların aynı zamanda psikolojik ve fiziksel ciddi tehditler altında olduğunu belirtti.Son 3 Yılda 176 Çocuğumuz İş Cinayetlerine Kurban GittiSon üç yılda iş cinayetlerinde 176 çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Av. Çıtırık, "Çocuklarımızın 92'si tarım, 20'i inşaat, 14'ü ticaret/eğitim, 11'i metal, 6'sı gıda, 6'sı tekstil, 5'i konaklama/eğlence, 5'i taşımacılık, 5'i genel işler, 3'ü kimya, 2'si çimento, 1'i maden, 1'i iletişim, 1'i metal ve 1'i sağlık işkolunda çalışıyordu; 3 çocuğun ise işkolu tespit edilemedi. Bu rakamlar çok üzücü" açıklamasını yaptı.4+4+4 Sistemi Çocukları İşçileştiriyorÇocuk işçiliğin artış sebepleri incelendiğinde 4+4+4 eğitim sisteminin çocukların işçileştirilmesinde payı olduğunu Av. Çıtırık, " Üzülerek belirtmek istiyorum ki meslek okulları da sanayinin fason işçileri olarak görülüyor ve çocuklar ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Buralarda çocuğun korunmasına yönelik istismara karşı merkezinde çocuğu koruma olan denetim mekanizmalarının oluşması gereklidir.Çocuk işçilik, çocuk emeği daha çok ev işlerine ve tarım alanına kaymaktadır. Ayrıca 6-17 yaş grubunda çalışan çocuklardan, okula devam edenlerin 39/100'ü hane halkının ekonomik faaliyetlerine yardımcı olmakta, 24/100'ü de hane halkının gelirine katkıda bulunmak için çalışmaktadır.Yine verilere göre ücretli ya da yevmiyeli olarak çalışan çocukların 3.5/100'ü sakatlanma ya da yaralanma yaşamıştır. 36/100'nün haftalık izni yok, 89/100'nün yıllık ücretli izni yok, 34/100'ne işyerinde yemek verilmemektedir.Sonuç olarak ; çocuk işçiliği ülkemizin yapısal sorunlarından biridir. Kaçak Saraylara, makam odalarına harcanan paraların, ücretsiz-yaygın ve nitelikli eğitime ayrılması gerekmektedir. Nitelikli eğitim ve yeteneklerine uygun dallarda çocuklarımızın yetişebilmeleri için gerekli tüm unsurlar yaşama geçirilmelidir. Kamuoyuna saygıyla sunarım" 11.06.2016