"YARIN CUMHURİYET'İ İLAN EDECEĞİZ" Adana Barosu Başkanı Av. Veli KÜÇÜK'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajıdır Arzu ederdik ki bugün; yaklaşık son ikiyüz yılı gerileme ve dağılma dönemiyle geçen İmparatorluk'tan sonra Trablusgarb Savaşı, Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı'nı verip, 28 Ekim 1923 akşamı kurucu kadronun yaşadığı umudu ve heyecanı yaşayalım... Arzu ederdik ki bugün; Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının, bir neslin şehit olduğu savaşlardan sonra büyük umutlarla ilan ettiği Cumhuriyet, hedeflenen noktalara ulaşmış, devlet yapılanmasıyla dünyaya örnek olmuş, refah devletini sağlamış, hukuk devletini tüm kurallarıyla yerleştirmiş bir noktaya gelmiş olsun. Ama manzara-i umumiye hiç öyle değil... Büyük umutlarla kurulan Cumhuriyet, kurulduğu tarihten bu yana birçok badire atlatmış ve en son süregelen yıllar içinde eğitimiyle, adliyesiyle, mülkiyesiyle ve güvenlik teşkilatıyla bir dini yapılanmanın eline teslim edilmiştir. Kim örgütlendi, kim yerleştirdi, kim destekledi tartışmaları bir yana devlet tüm kurumlarıyla çökmüştür. Bu enkaz içinde 'devleti nasıl ayağı kaldırırız'ı düşünmek yerine monarşilerin bile özeneceği sistemler önermek, onlarca gazete, televizyon ve radyonun kapatıldığı, özgür bir tartışma ortamının olmadığı OHAL günlerinde Anayasa değişikliğini savunmak, cumhurun bütün iradesini bir tek kişiye bağlamaya çalışmak Cumhuriyet'e vurulacak son darbenin hazırlığıdır. Ne yazık ki gelinen noktada hiç sorumlulukları yokmuş gibi konuşan söz sahiplerinin tarihle hesaplaşmaları hala bitmemiştir. 2016'nın konforlu yaşamından 1923'e bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş senedi Lozan'ı küçümseyenler, kurucu kadronun yaşadığı savaş tecrübesi nedeniyle Cumhuriyet'e şiar edindikleri "Yurtta Sulh Cihan Sulh" ilkesini hor görenler, kendi ülkesinin kurtuluş ve kuruluş tarihine yabancı insanlardır... Ama biz 2016'dan 1923'e baktığımızda minnet ve şükran duyulacak Gazi Mustafa Kemalleri, İsmet İnönüleri, Mareşal Fevzi Çakmakları, Karayılanları, Sütçü İmamları, Seyit Onbaşıları ve adı tarihe yazılmış yüzbinlerce şehitlerimizi görüyoruz...2016'dan 1923'e binlerce kez selam olsun... Şu karabasan günlerden elbet çıkacağız birgün...29 Ekim 1923 günü Cumhuriyeti ilan etmeye karar veren kurucu kadronun heyecanı, azim ve kararlılığı ile milli birlik ve dayanışma içinde olduktan sonra başarılamayacak iş yoktur. Kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, yok saymadığı, kadın ve çocuklarına eziyet edilmediği, işçilerin göz göre göre ölüme gönderilmediği, iç barışın ve bölgesel güvenliğin sağlandığı bir ülke tesis etmek zor değil. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının hedeflediği ; kadın ve çocukların baş tacı edildiği, devletin tüm olanaklarıyla eğitim seferberliği yapıldığı, yurtta ve bölgede barışın sağlandığı, refah devletinin sağlandığı, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletildiği, yurttaşına güven veren bir hukuk sisteminin sağlandığı Cumhuriyet hayalinden ve bu uğurda çalışmaktan vazgeçmedik biz. Hayal ettiğimiz bir devletin yegâne yönetim şekli; Cumhuriyet'tir. Onun için 93 yıldır söylediğimiz gibi hala umutla, heyecanla ve coşkuyla yine diyoruz ki : Yaşasın Cumhuriyet... Yaşasın Cumhuriyet... Yaşasın Cumhuriyet... Saygıyla sunarım. Av. Veli KÜÇÜKAdana Baro Başkanı 28.10.2016