BAROMUZ

Aradan 9 yıllık zaman dilimi

görüntülenme
19/01/2016

  BASIN BÜLTENİ 18.01.2016   Av. Çıtırık, "19 Ocak 2007'de katledilen Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in de belirttiği üzere , 'devlet taşlarının altını temizlemek zorundadır. ' Av. Çıtırık: "Aradan 9 yıllık zaman dilimi geçmişse de verilen ilk karar vicdanları tatmin etmemiştir."     Adana Baro Başkanı Av.Mengücek Gazi Çıtırık, Gazeteci-yazar Hrant Dink'in katledilmesinin 9.yıldönümünde  yazılı açıklamada bulundu. Av. Çıtırık, "19 Ocak 2007'de katledilen Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in de belirttiği üzere , 'devlet taşlarının altını temizlemek zorundadır. ' Aradan 9 yıllık zaman dilimi geçmişse de verilen ilk karar vicdanları tatmin etmemiştir." dedi. Hrant Dink cinayetinin devlet organizasyonu ile adım adım örüldüğünü söyleyen Av. Çıtırık, "Hrant Dink'in failleri üç-beş tetikçiden ibaret değildir. Bu cinayet tasarlanarak organize edilmiştir. O yüzden de adaletin yerini bulması için cinayette ihmali olan, sorumluluğu bulunan ve failleri kollayan herkesin adalet önünde hesap vermesi gerekiyor. Kamu görevlileri ihmali davranışları ile cinayete suç ortağı olmuşlardır" diye konuştu. Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili yürütülen soruşturma ve yargılama sonucunda verilen kararın, toplum vicdanınca tatmin edici bulunmadığını belirten Av. Çıtırık, "Kararı veren mahkeme başkanı da, "cinayetin basite indirgenemeyeceğini, verdikleri karardan rahatsız olmadıklarını ancak kararın tatmin edici olmadığını" beyan etmişti. Bu cinayeti işleyenler ve arkasında ki güçlerin ortaya çıkartılması hükümetin, devletin ve sorumluluk sahibi kamu yetkililerinin görevi olmasına karşın bu davada ne yazık ki etkin bir soruşturma yürütülemedi. Kamu görevlileri, almış oldukları istihbari bilgileri zamanında kullanmış olsalardı, eğer bugün Hrant Dink aramızda olacaktı. Kamu görevlileri ihmali davranışları ile bu cinayete suç ortağı olmuşlardır. Bu dava, etkili soruşturmanın yapılmadığı bir dosya olarak kayıtlara geçmiştir" dedi Hrant Dink'e sıkılan kurşunların, Türkiye'nin toplumsal barış ve huzuruna, farklı düşüncelerine sıkıldığını aktaran Av. Çıtırık, "Dink'in öldürülmesi, ötelenerek yok sayılan kesimlere, kamuda sıfat taşıyanların yaklaşımlarını net bir şekilde ortaya koyan bir durumdur. Olayın üzerinden 9 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına karşın, gerçek adalet tecelli etmemiştir. Ülkemizde farklı kimlik ve farklı düşüncedeki insanlarımıza sabır, tahammül, katlanma ve hoşgörü içinde olunması gerekmektedir. Farklılıklar; yok sayılma ve ötelenme aracı değil, bir zenginlik olarak görülmelidir" dedi "CİNAYETTE EMNİYET GÖREVLİLERİ YER ALMIŞ" Av. Çıtırık, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Emniyet ve istihbarat teşkilatı ile bağlantıları bulunan kişilerin olaya isimlerinin karışması,tetikçilerin güvenlik güçleriyle hatıra fotoğrafları çektirmeleri kamu görevlilerinin de olayın içinde yer aldığını ve sorumluluklarının bulunduğunu,derin devlet ilişkilerinin bu cinayette rol oynadığını göstermiştir. Hrant Dink cinayetinin TBMM Araştırma Komisyonu'nda Trabzon ve İstanbul Emniyet birimlerinin ihmali olduğuna dair rapor açıklanmıştır. Hrant Dink'in eşi,kardeşleri ve çocukları etkin soruşturmanın yokluğu ve kendilerine soruşturmayla ilgili yeterli bilgilerin verilmemesi nedeniyle ,hak ihlali yönünden Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır. Bu süreçte Eylül 2010 'da AİHM, Hrant Dink'in  eşi ve çocukları tarafından yapılan başvuruda ; AİHS'nin yaşama hakkı, ifade özgürlüğü ve etkin başvuru yoluyla ilgili düzenlemelerin Türkiye tarafından ihlal edildiğine dair karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi Temmuz 2014'de çok önemli karar vermiştir. Buna göre ; '' Olay kapsamında ihmalleri olduğu ileri sürülen ve kimlikleri tespit edilen İstanbul ve Trabzon'daki kamu görevlilerinin cinayetin üzerinden uzunca bir zaman geçmiş olmasına karşın ,halen ifadelerinin bağımsız adli birimlerce alınmadığı,olaydaki rollerinin saptanmadığı,öldürülenin yakınlarının ancak kendi çabaları ile soruşturma sürecinden haberdar olabildikleri ya da katılabildikleri,soruşturmanın makul bir özen ve hızla yapılmadığı anlaşılmış olup,hakkın özüne zarar verecek şekilde yürütülen soruşturmanın etkisiz olduğunun kabulü gerekir.''kararı verilmiştir. Kamu görevlilerinin birkısmının ihmali,görevi kötüye kullanması suçlarından bir kısmı da tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmek,suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarından dolayı yürütülen soruşturma sonrasında iddianame düzenlenmiş,İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi 26 sanıklı Hrant Dink Cinayetine dair yeni davanın,İstanbul 5.Ağır Ceza Mahkemesinde ana dava dosyasıyla birleştirilmesine karar vermiştir."  

Diğer Haberler