Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık, Yeni Yargı Paketine eleştiride bulundu: "Gidişat polis devletine doğrudur" 16.10.2014 Siyasi iktidarın meclise sunduğu yeni yargı paketiyle temel hak ve özgürlükleri genişletme yerine, bu kavramların içi boşaltılıp yok edilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. İleri demokrasi ve yeni Türkiye iddiasında bulunanların Anayasayı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini (AİHS), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını gözetmeksizin yapılmak istenen değişikliklerle amaçlanan, toplumsal muhalefetin ve muhalif olarak algılanan kişi ya da kurumları hedef alarak ülkemizin demokratik hukuk devleti olabilme iddiasını ortadan kaldırmaktır. Şubat 2014 yılında 5. Yargı Paketi içerisinde yapılan iyileştirme niteliğindeki düzenlemelerin daha da gerisine gidecek şekilde getirilen bu değişikliklerle polis devletine doğru yol alınmaktadır. Özellikle yeni yasa teklifinde "anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarda da el koyma, teknik takip, izleme, telefon dinlemelerinin önü açılacak, yargı ve emniyette gerçekleşen tasfiyenin farklı ve aykırı düşünen tüm kişi ve kurumları hedef alacağı görülmektedir. Örneğin bir soruşturmada şüphelinin konutu, işyeri, eşyası ve üst aranması somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin yerine makul şüpheye dönülmesiyle birlikte keyfi uygulamaların yaşanacağı da ortadadır. AİHM bir ceza normunun uygulanmasında bunun öngörülebilir olmasını ve yasayla düzenlenmiş olmasına bakmaktadır. Somut delillere dayanan kuvvetli şüphe yerine, makul şüphe kavramının getirilmesiyle öngörülebilirlik mefhumunun ortadan kalktığından gerek tutuklamalarda gerekse arama-el koymalarda keyfi uygulamalar yaşanacaktır. Temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, kişi güvenliğinin ortadan kaldırılmasına neden olacak Ceza Yasası'nda ve CMK'da yapılacak "yap - boz" mahiyetinde yapılan bu değişikliklerin kimseye bir faydası olmayacağı gibi hukuk devletini ortadan kaldırıp polis devletini tescilleyecektir. Bu değişikliklerin yapılmaması gerekmektedir. Ayrıca 5. Yargı Paketinde biz avukatların dosya inceleyebilmesi ve dosyadan evrak almasının önündeki engelleri ortadan kaldıran düzenlemelerden geriye gidilerek, yeniden engelleme ve kısıtlama getirilmesiyle şüpheli-sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, adil yargılanma hakkının elinden alındığı, biz avukatların müvekkillerine hukuki yardımda bulunabilmelerinin ortadan kalktığını gözlememekteyiz. GAZETE DAĞITICISI BAĞDU OLAYI AYDINLATILMALI Adana'da 14 Ekim 2014 Salı günü gazete dağıtımı sırasında saldırıya uğrayıp vücudun çeşitli yerlerine isabet alan kurşun yaralarıyla hayatını kaybeden Özgür Gündem çalışanı Kadri Bağdu olayının da faillerinin bulunup adalet önüne çıkarılmasını beklemekteyiz. Hukuk devletinde gözaltında kayıplar olmamalı ve faili meçhul cinayetler aydınlatılmalıdır. Cinayet işleyenleri bulmak ve yargılanmalarını sağlamak yetki ve sorumluluk taşıyanların boynunun borcu olmalıdır. Bu cinayetin aydınlatılması ve sorumluların yargı önünde hesap vermelerinin takipçisi olacağız. Ortadoğu'daki son gelişmeler ve Suriye sınırımızdaki yaşanan olayların ülkemizin huzuruna ve barış ortamına darbe vurduğunu da burada belirtmek istiyorum. Ülkemizi ve insanlarımızı daha da ayrıştıracak, etnik köken ve mezhepsel çatışmalara neden olabilecek olayların yaşanmaması için başta siyasi iktidar olmak üzere tüm siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Toplumdaki farklılıkların da hoş görüldüğü, kimsenin yok sayılıp ötekileştirilmediği, anayasal yurttaşlık - yasal eşitlikle beraber olanak ve fırsat eşitliğinin sağlandığı sosyal devlet anlayışının yaşama getirildiği günlerin özlemini duymaktayız. Kamuoyuna saygıyla sunarım. Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK ADANA BARO BAŞKANI