BAROMUZ

01 NİSAN 2014 AVUKATLAR HAFTASI/

görüntülenme
02/04/2014

Av. ÇITIRIK: "ŞEHZADELER, HARAMZADEYE DÖNÜŞTÜ"   Av. Çıtırık: "Siyaset bir zenginleşme aracı haline getirilmiş, şehzadeler, haramzadeye dönüşmüş, siyaset; devlet olanakları kullanılarak devlet hazinesinin (beytülmal) soyulmasına indirgenmiştir" dedi   Avukatlar Haftası nedeniyle Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, savunma mesleğinin sorunları ve yargıda yaşanan hukuk dışı uygulamaları sert bir şekilde tepki gösterdi. Başkan Çıtırık, 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan 'Kara Para, Rüşvet ve Yolsuzluk" iddialarının ardından siyasi iktidar tarafından olayın üstünün örtülmeye çalışılmasını eleştirdi. Çıtırık: "Siyaset bir zenginleşme aracı haline getirilmiş, şehzadeler, haramzadeye dönüşmüş, siyaset; devlet olanakları kullanılarak devlet hazinesinin (beytülmal) soyulmasına indirgenmiştir" dedi  Çıtırık, konuşmasının başlangıcında tüm meslektaşlarını ve konukları selamlayarak, edebiyete intikal etmiş Adana Barosu'nun eski başkan ve mensuplarını rahmet ve saygıyla andığını ifade etti. Çıtırık, şöyle devam etti: "Aradan geçen bir yıllık zaman dilimi içerisinde geçen yıl ki konuşmama göz attığımda, dile getirdiğimiz konular ve başlıca sorunların çözülemediğini, savunmanın şekli unsur olarak görülüp, yok sayılmaya devam ettiğini, hakim-savcı-adliye personeliyle olan ilişkilerde karşılıklı nezaket ve saygının ortadan kalktığını, hakimlik ve savcılığın stajyer avukatları ağlatmaya, stajlarını uzatmaya, dosya fotokopisi verdirmemeye ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün açık yazısına rağmen tutanak verilmemesine indirgendiği, TBMM'den çıkan yasalar ve yüksek yargı kararları ile avukatlık mesleğinin faaliyet alanının daraltıldığı, hukuk fakültelerinin sayılarının her geçen gün artması, hukuk eğitiminde yeksenaklığın sağlanamaması, sosyal güvenlik ve vergi yükümlülüğü gibi sorunların aşılamadığı bilinen bir gerçekliktir. Parlamentosunun büyük çoğunluğu hukukçu milletvekillerinden oluşmasına karşın, avukatlar lehine düzenlemelerin yapılmamasından ayrıca rahatsızlık duymaktayız. Ülkemiz 17 Aralık 2013 gününe her zamankinden farklı bir şekilde uyanmıştır. Ergenekon-Balyoz-KCK-Çağdaş Hukukçular Derneği'ne (ÇHD) yapılan operasyonlar, gözaltılar ve tutuklamalardan farklı olarak Cumhuriyet tarihinin eşi görülmemiş büyüklüğündeki "kara para aklama-rüşvet-yolsuzluk" operasyonu ile bakan çocukları, işadamları ve daha sonra başbakan ve oğluna kadar uzanan kirli ilişkilerin yargı nezdinde çözümlenmesinden ziyade siyasi nüfuz ve siyasi iktidar gücü kullanılarak bu tablonun üstü örtülmeye çalışılmıştır.  Siyasi iktidar ilk günden itibaren soruşturmanın kendilerine neden haber verilmediğini ön plana çıkartarak, soruşturmaya müdahale edilmiş, operasyondaki görevli şube müdürleri, cumhuriyet savcıları, 24 ilin emniyet müdürü, binlerce polis memurunun görev yerleri değiştirilmiştir. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, "Anayasanın 138. Maddesinin öldüğünü" beyan etmiş ise de, bizler bu maddenin yürürlükte olduğunu ve yaşatılması gerektiğini savunmaktayız.  Siyasi iktidarın operasyona her aşamasında müdahale eder olması, yurttaşın adalete olan inancını çok ciddi bir şekilde sarsmıştır. Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar, bir türlü sıfırlanamayan eurolar, para sayma makinaları, 700 bin Tl değerinde kol saatleri halen ülke gündeminde tazeliğini koruyan başlıca konulardır. Siyaset bir zenginleşme aracı haline getirilmiş, şehzadeler, haramzadeye dönüşmüş, siyaset devlet olanakları kullanılarak devlet hazinesinin (beytülmal) soyulmasına indirgenmiştir. 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri sonuçlanmıştır. Sandıktan çıkan sonuca saygı duymaktayız. Zaten, çok sert ve gergin bir ortamda yürütülen seçim kampanyasının ardından artık tansiyon düşürülmelidir. Siyasi iktidar ve muhalefet partilerinin liderleri karşılıklı nezaket ve saygı çerçevesinde olmalıdırlar. Siyasi iktidara düşen sandıkta azınlıkta kalan milyonlarca seçmeni  yok saymamalı, ötekileştirmemeli, hesaplaşma gibi bir üslup sergilememelidir. Ülkemizin her zamankinden daha çok barışa, toplumsal huzura ihtiyacı bulunmaktadır. Yönetenler ve sorumluluk sahipleri bu hususları göz ardı etmemelidirler. Bu arada, yerel seçimlere girerek belediye başkanlığına seçilen meslektaşlarımız Avukat Bilal Uludağ, Avukat Remzi Ergü ve Avukat Soner Çetin'i de kutluyorum. Kentimize önemli hizmet verecek bilgi - birikim, deneyim ve ekibe sahip olduklarına inancım tamdır. Baharın geldiği bu güzel günlerde, yaşama sevincini yitirmeksizin, umutsuzluğa kapılmaksızın mücadele azmiyle hareket ederek hepinizin AVUKATLAR HAFTASINI kutluyor, şahsım ve Adana Barosu'nun tüm organları adına saygılarımı sunuyorum. Sözlerimi edebiyatımızın büyük şairi Ahmed ARİF'in "İÇERDE" şiiriyle tamamlıyorum: "Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mi? Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin... "     01.04.2014  

Diğer Haberler