VEFATININ 54. YILDÖNÜMÜNDE “NAZIM HİKMET, VATAN HAİNLİĞİNE DEVAM EDİYOR HALA..." 

ADANA BARO BAŞKANIMIZ AV. VELİ KÜÇÜK:

“DÜNYA ŞAİRİ VE BÜYÜK USTA NAZIM’I SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ”

Edebiyat dünyamızın ‘Mavi Gözlü Devi’ Nazım Hikmet'i unutmadık, unutmayacağız!

Ölümünün 54. Yıldönümünde " Nazım Hikmet , vatan hainliğine devam ediyor hala..." Dünya Edebiyatı'nın dev ozanını, büyük usta Nazım Hikmet RAN’ı  saygıyla ve özlemle anıyoruz. 

Yüreğindeki sevdalara, düşüncelere, yasaklanan kelimelere rağmen yazmaya devam eden kalemi ve vatan hasretiyle geçmiş bir hayattı Nazım Hikmet’inki..

25 Temmuz 1951 yılında da 'vatan haini' ilan edilerek Türk vatandaşlığından çıkarılan edebiyatımızın ulu çınarı Nazım Hikmet hep hasretini çektiği vatanından uzakta 3 Haziran 1963'te hayata veda etti.

1951'de vatandaşlıktan çıkartılan Nazım Hikmet, 58 yıl aradan sonra yine bir Bakanlar Kurulu kararıyla 5 Ocak 2009 tarihinde resmi olarak Türk vatandaşı oldu. 

Mezarı Moskova’daki Novodeviçi  mezarlığında  bulunmaktadır ve her yıl milyonlarca insan mezarını ziyaret ederek kırmızı karanfillerle anmaktadır.

Nazım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine. Bu davet bizim” dizeleri bugün demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi verenlerin ilham kaynağı ve sesi olmaya devam etmektedir. 

 “Mavi Gözlü Devi” aramızdan ayrılışının 54. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, Nazım Hikmet’in ülkemizin en önemli şair ve aydınlarından biri olduğunu ancak vefatından sonra değerinin bilindiğini belirterek, “Nazım Hikmet, şiiriyle, mücadelesiyle bu ülke insanına çok şey vermiştir.

Yaşamı hapishanelerde, özgürlüğünden yoksun bırakılarak ve son döneminde vatan hasreti çeken büyük bir usta ve dünya şairi olan Nazım Hikmet’i bugün aramızdan ayrılmasının üzerinden 54 yıl geçmesine rağmen özlemle ve saygıyla anıyoruz.

Aradan geçen onca yıl dizelerinin daha iyi anlaşılmasını, özümsenmesini, dünyada ve ülkemizde duygularının daha geniş kitlelerce paylaşılmasını perçinlemiştir. Ne yazık ki, ülkemizde büyük sanatçıların kıymeti onlar hayatta iken değil vefatından sonra bilinmektedir.

Oysa toplumların gelişmişliği sanatçılarına verdiği önem ve saygıyla sağlanıyor. Toplumların bireylerin düşün gücü sanat yoluyla yükselir ve özgürleşir. Büyük usta Nazım Hikmet yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen düşüncelerinden ve duruşundan ödün vermeyen, bu uğurda yıllarca zindanlarda yatan ve vatan hasreti çekerek vatanından uzakta yaşamını yitiren ülkemizin en büyük şairi ve sanatçılarından biridir.

Dilerim ki yazar, çizer, aydın, şair, sanatçı ve gazeteciler dahil olmak üzere düşünce ve fikir dünyasına ufuklar açan değerlerin öldükten sonra değil hayatta iken baskı ve zulüm yaşamadan kıymetleri bilinir.” dedi.

ADANA BARO BAŞKANLIĞI

DAVET

DÖRTNALA GELİP UZAK ASYA'DAN

AKDENİZ'E BİR KISRAK BAŞI GİBİ UZANAN

BU MEMLEKET, BİZİM.

BİLEKLER KAN İÇİNDE, DİŞLER KENETLİ, AYAKLAR ÇIPLAK

VE İPEK BİR HALIYA BENZİYEN TOPRAK,

BU CEHENNEM, BU CENNET BİZİM.

KAPANSIN EL KAPILARI, BİR DAHA AÇILMASIN,

YOK EDİN İNSANIN İNSANA KULLUĞUNU,

BU DÂVET BİZİM....

YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR

VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE,

BU HASRET BİZİM...

Nazım HİKMET RAN