BARODAN HABERLER

ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI COŞKUYLA KUTLANDI

1570 görüntülenme
23/04/2017
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI COŞKUYLA KUTLANDI

Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu koordinasyonunda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında ‘’ Çocuk Evlerinde’’ kalan çocuklara baromuz sosyal tesislerinde eğlence düzenlendi.

Etkinlik, baro başkanımızın yönetim kurulu üyelerimizin ve  Çocuk Hakları Komisyon üyelerimizin katılımıyla yapılan kahvaltı ile başladı. Ziyapaşa Starbucks mağazası çocuklara ve katılımcılara sıcak çikolata dağıtımını gerçekleştirdi. Kahvaltı sonrası bahçeye geçilerek çocuklarla guruplar halinde çeşitli oyunlar oynadı. Palyaçoların da katılımı ile çocuklara çeşitli şekillerde balonlar verilerek yüzleri istedikleri gibi boyandı.

Çalan müziklerde gönüllerince dans eden çocuklara meslektaşlarımız da eşlik etti. Oyunlardan yorulan çocuklar Mcdonald’s’ın dağıttığı çocuk menüleriyle yemeklerini yiyip dinlendiler.

ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU ADINA BİLDİRİ OKUNDU

Çocuk Hakları Günün Anlamına İlişkin Açıklamada Bulunuldu

“Kurtuluş Savaşı esnasında dahi, millet iradesine dayalı sistem ile ülkeyi yönetmeyi düşünen ve bu hususta 20 Nisan 1920'de kurulumu tamamlanarak 23 Nisan günü toplanan Büyük Millet Meclisi'nin açılışı dolayısıyla kutlamalarına başlanan Ulusal Egemenlik bayramını halka armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve özlemle bir kez daha anmaktayız. 1927 Yılından itibaren Ulu Önder'in çocuklar için düzenlediği konser ile de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanmaya başlanmıştır.

 

Ulusal egemenlik söz konusu olduğundan, içerisinde bulunduğumuz süreçten bahsetmek gerekmektedir. Geçtiğimiz hafta yapılan referandumla ülkemiz bilinmezliğe doğru gitmektedir. Duvarlarında EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR, yazan meclisimizde sürdürülen halk iradesi, uygulanmaya çalışılan tek adamlık sistemi ile sakatlanmıştır. Şaibelerin hala giderilmediği Anayasa ve Yasaya açıkça aykırı olarak kullandırılan mühürsüz oylar halen gizemini korumaktadır. Seçimlerin gözetilmesinden sorumlu Yüksek Seçim Kuruluna yapılan Anayasaya uyması yönündeki çağrılara ise henüz tatmin edici bir cevap verememiştir. Hal böyle iken yapılması gereken ilk şey " milli iradeye” sahip çıkarak, referandum sonuçlarının doğru yansıtılması gerekliliğidir. Bizler bu hususta hiçbir mücadeleden kaçmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 

Anayasalar, özgürlük mücadelesi gerektiren, can alıcı, bedel ödeten metinlerdir. Anayasa basit tanımı ile örgütlenmiş bir toplumda devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama erklerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve ödevlerini, özgürlüklerini saptayan ve düzenleyen, yasa sıralamasında en önde gelen yasa olarak tanımlanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, henüz kurulmadan, Tanzimat Fermanın ilan edilmesinden sonra Osmanlı Devleti döneminde parlamenter sistem ile yönetilen anayasal bir devlettir. Bu sistem yıllardan beri coğrafyamızda, kültürümüzdedir ve bu sistem bizim genlerimizdedir, bize mirastır. 1946’ta çok partili hayata geçilmiş, o tarihten itibaren hükümetin nasıl seçileceği, yetkileri, idari organların görev ve yükümlülükleri,

 laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin temel ilkeleri çerçevesinde belirlenmiştir.

 

Ülke olarak darbelere ve OHAL'lere çok uzak olmamakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir dönem  bu kadar karanlığa teslim edilmemiştir. 15 yıldır tek başına iktidar olan bir güç ve bu güç zehirlenmesinden yararlanan mensuplarının, hukuk ve adaleti ayaklar altına alan, baskı ve yıldırmalar ile içerisinde bulunduğumuz karanlıkta, tek adam sistemi ile dikta rejimi kurmaya çalışması ne bir vicdan ne bir hukuk sistemi ne de herhangi bir sistem açıklayamaz.

 

Bu hususta Türkiye Cumhuriyetinin şeyhler, cemaatler, dervişler veya belli bir kesim tarafından yönetilmemesi,  liyakat ilkesinden ayrılmadan yönetilmesi için küçüklerimiz ve geleceğimiz adına mücadelemize devam edeceğiz.

 

Bugün burada toplanmaktaki asıl amacımız, dostlarımızla birlikte güzel, keyifli vakit geçirmek ve umuda bir kibrit çakmaktır. Aydınlık günlerini ödünç aldığımız çocuklarımızla eğlenmek, hayallerini dinlemek ve nitelikli bireyler yetiştirmeye bir nebze de olsa katkı sunmaktır.

 

Süper kahramanlar her zaman kostüm giymemektedir. Bugünün düzenlenmesinde, başta mensubu olmaktan onur duyduğumuz Adana Barosu Başkan ve yönetim kurulu üyelerine, duydukları ilk andan beri desteklerini esirgemeyen Starbucks ve Mc'donalds ailelerine, Venedik Pasta Evine, Kitapsan’a, Almanya'dan bize destek olan isimsiz kahramanımıza ve bize kapılarını sonuna kadar açan Adana Barosu Sosyal Tesisi tüm çalışanlarına Çocuk Hakları Komisyonumuz adına teşekkürlerimizi sunarız.”

Açıklama sonrasında Pasta kesimi gerçekleştirilmiş; dağıtılan hediyelerin sonunda çocuklar, meslektaşlarımızla yeniden buluşma sözüyle mutlu bir şekilde evlerine döndüler.

Diğer Haberler