'' Tutuklanan ülkenin geleceğidir, yarınlarıdır.
25/12/2014
Baro Başkanı Çıtırık :
'' Tutuklanan ülkenin geleceğidir, yarınlarıdır. Tutuklama, demokrasi ve hukuk devletine vurulan büyük bir darbedir.''
25.12.2014
23 Aralık 2014 günü Konya'da Devrim Şehidi Kubilay'ı anma töreninde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla 16 yaşındaki, lise öğrencisi Mehmet Emin Altunses' in hakkında çıkartılan gözaltı kararı sonucunda okula gelen polisler tarafından gözaltına alınması ve Konya 1.Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanması ülkemizin içinden geçtiği süreci net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Korku imparatorluğunun uygulamaları devam etmekte, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin kullanılması askıya alınmakta, doğal yargıç güvencesine aykırı olan Sulh Ceza Hakimliklerinin siyasi iktidarın yargıyı kontrol altında tutma,kendisine yönelebilecek soruşturmaların önünü kesme ve muhaliflerini sindirme amacıyla kurulduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
CMK 100.maddeye göre ; kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut kanıtların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde şüpheli veya sanığın tutuklanabileceğini, şüpheli veya sanığın kaçması, davranışları, delilleri yok etme, değiştirme veya gizleme, tanıklar üzerinde baskı ve etkileme oluşturması halinde tutuklama nedeninin varsayılabileceğini ve bu maddede sayılan katalog suçların kapsamında kalan suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeni varsayılabilecektir.
Mehmet Emin Altunses'in işlediği var iddia edilen Cumhurbaşkanına hakaret suçu , CMK 100.maddede sayılan katalog suçlardan olmadığı gibi, şüpheli henüz 16 yaşında bir çocuktur. Lise öğrencisidir, kaçma olasılığı yoktur. Yine delillerin karartılması olasılığı da bulunmamaktadır. Ayrıca işlendiği iddia edilen suçun kovuşturulmasının yapılması da Adalet Bakanının iznine tabidir.
Ülkemizin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesinin 37.maddesi '' Hiçbir çocuğun yasa dışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağını, bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsinin yasa gereği olması ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülmesi, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulması gerektiği'' şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa, Evrensel Bildirge ve A.İ.H.S' de güvence altına alınan,düzenlenen düşünce ve kanaat hürriyeti, bunları açıklama hürriyeti ve ifade özgürlüğü düzenlemeleri bir bütün olarak ele alındığında verilen tutuklama kararı, vicdanları ve hukuk devletini yaralamıştır.
Hukuka aykırı olarak inşa edilen ve siyasi iktidarın yönlendirmelerine açık olan Sulh Ceza Hakimliklerinin verdiği bu keyfi kararlarla toplumsal barış yara almakta, yurttaşlar arasında ayrımcılık ve kamplaşama oluşmakta, ötekileştirilen insanlar haline dönüştürülmektedir. Kimse, siyasi iktidar gibi düşünmek zorunda değildir. Kendi gibi düşünmeyenleri, muhalif olanları, farklı olanları sindirememekte, terörist- ergenekoncu- hükümet karşıtı- paralelci gibi iddialarla yaftalamaktadır. Mehmet Emin Altunses'in hukuki sürecinde yanında olacağız. Kamuoyuna saygıyla sunarım.
Diğer Haberler