Değerli Meslektaşlarımız;Türkiye'nin yakından takip ettiği davalarla ilgili (Engin Çeber, Utku Kalı ve Gezi Olayları) ile yaşanan son gelişmeler aşağıdadır.Metris Cezaevinde 5 yıl önce işkence edilerek katledilen Engin Çeber'in faillerine "ağırlaştırılmış işkence" suçundan verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Böylece, yetkililer, doğrudan işkenceye katılmasa bile sorumluluğu altında işkence yapılırsa sorumlu tutulabilecek. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Engin Çeber davasında nihai kararını verdi. Mahkeme, 'ihmal suretiyle' Çeber'in ölümüne göz yumduğu nedeniyle Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu'nun da 'işkence' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı onadı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ikinci kez önüne gelen Engin Çeber Davası ile nihai kararını verdi. Mahkeme, Çeber'in ölümüne yol açan işkenceye doğrudan katılmasa da 'ihmal suretiyle' buna göz yumduğu nedeniyle Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu'nu da 'işkence' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı onadı. Çeber Ailesi avukatlarından Evrim Deniz Karatana, Karaosmanoğlu'na 'ihmal suretiyle işkence' suçundan ceza verilmesini önemsediklerini belirterek, "Bu kararla birlikte, bizzat yer almasalar bile emri altındaki memuru işkence yapan amir de sorumlu tutulacak" dedi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Engin Çeber 'in 2008 yılında Bayrampaşa Cezaevi'nde dövülerek öldürülmesine ilişkin, ikinci kez önüne gelen davada nihai kararını açıkladı. İlk kez verildi Daire , tutuklu yargılanan infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Sami Ergazi ve Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu hakkındaki, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence" suçundan verilen "müebbet hapis" cezasını onadı. Müdür Karaosmanoğlu "ihmal suretiyle işkence" suçundan verilen ceza da kesinleşti. Sanık infaz koruma memurlarından Nihat Kızılkaya hakkındaki "işkence" suçundan 2 yıl 6 aylık; polislerden Mehmet Pek ve Abdülmüttalip Bozyel hakkında, işkence suçunu üçer kez işledikleri için verilen ayrı ayrı 2 yıl 6 aylık ceza da kesinlik kazandı. Buna karşın, polis Aliye Uçak hakkındaki karar "kasten yaralama" kapsamına girdiği gerekçesiyle bozuldu. Bu karar, işkence ve kötü muamele karşısında verilmiş ilk karar olarak tarihe geçti. UTKU KALI TAHLİYE OLDU Reyhanlı'da 52 kişinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili, üzerinde"Gizli" ibareri bulunan 4 belgeyi sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan jandarma er Utku Kalı ilk kez hakim karşısına çıktı. Kalı tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu. Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde 11 Mayıs tarihinde düzenlenen, 52 kişinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili üzerinde 'Gizli' ibaresi bulunan 4 belgeyi dışarı sızdırıp internette yayınlanmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan jandarma er Utku Kalı, özel yetkili Samsun 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı. 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan ve geçen ay yapılan ilk duruşmaya travma sonrası stres bozukluğu ve intihar eğilimi olduğu gerekçesiyle Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi gördüğü için katılmayan Er Kalı, bugün yapılan ikinci duruşmada hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, babası Mahmut Kalı, annesi Gönül Kalı ile CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de katıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında sivil kıyafeti ile adliye binasının arka kapısından içeri alınan Er Utku Kalı, duruşma öncesi bir dürüm, çikolata ve meyve suyu istedi. Avukatları tarafından istedikleri getirilen Kalı, yemeğini yedikten sonra duruşmaya çıkarak hakim karşısında ifade verdi. 5 sayfadan oluşan yazılı ifadesini heyete sunun Kalı, duruşmaya başlamadan önce, "Dün babamın doğum günüydü. İzin verirseniz onun doğum gününü kutlamak istiyorum" dedi. Mahkeme başkanı da, "Burada ciddi bir iş yapıyoruz. Duruşma sonunda kutlarsın" diyerek Kalı'nın bu isteğine olumsuz yanıt verdi. Ağır antidepresan ilaçları kullandığını ve bazı şeyleri hatırlamadığını belirten tutuklu Er Kalı yazılı ifadesinde, "Ben santralde görevliyim. Bahsi geçen mesajlar geldikten bir gün sonra iki sivil şahıs akşam geldi. Komutana selam verdikten sonra gelen mesajları istedi. Komutanın emri ile tutanak karşılığında şahıslara verdim. Daha sonra arama yapıldı. Sadece benim telefonum bulundu. Sonra da tutuklandım. Ben sivildeyken bir GSM operatöründe elektronik haberleşme teknikeri olarak çalışıyordum. Bu belgeleri ben sızdırmış olsaydım, telefonda saklamazdım. Düşerdim, sıfırlardım hatta tuvalete atardım. Benim telefonmu arkadaşlarım da kullanıyordu. Başkaları da bu işi yapmış olabilir" dedi. ...VE ADANA'DA "GEZİ PARKI" DAVASI Adana Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/150 E. Sayılı Dosyası ile ilgili duruşmasında "Gezi Parkı' eylemlerinde çıkan olaylar sonucu haklarında dava açılan 9'u tutuklu 12 kişinin ilk duruşmasında tutuklu sanıklar tahliye edildiler. Saygılarımızla. ADANA BARO BAŞKANLIĞI