TCK 103/2. Fıkrasının
15/12/2015
Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) Çocuklara karşı cinsel istismarın cezalandırılmasına dair Anasaya Mahkemesi'nin (AYM), iptal ettiği (103/2) maddeye ilişkin yazılı açıklama yayımlayarak tepkisini dile getirdi.
"Çocuk gelinlerin artmasından endişe duymaktayız"
"Ceza artırımı için TBMM'ye görev düşüyor"
Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) Çocuklara karşı cinsel istismarın cezalandırılmasına dair Anasaya Mahkemesi'nin (AYM), iptal ettiği (103/2) maddeye ilişkin yazılı açıklama yayımlayarak tepkisini dile getirdi.
Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Hatice Canhilal, AYM'nin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. Maddesine aykırı karar aldığını belirterek, "Bu karar; çocuğun yüksek yararının korunması ve gözetilmesi ilkesine aykırıdır. BM Çocuk Hakları Sözleşmesine hükümlerine göre, "kamusal da da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı gözetilmelidir. Çocuğun ana-babasının,vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar. Ayrıca, çocukların bakımı ve korumasından sorumlu kurumların; hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymayı taahhüt ederler" denilmektedir" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bu karara karşı çeşitli öneriler yapan Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Hatice Canhilal, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği TCK 103/2. fıkranın ceza artırımını sağlayacak şekilde yeniden yasalaşmasının sağlanması için TBMM'nin daha ağır cezalandırma hükümleri içeren yeni düzenlemeler yapması gerektiğine vurgu yaptı.
Av. Canhilal, uluslar arası sözleşmelere imza atan devletlerin, çocuğun her türlü cinsel sömürüsüne, cinsel suistimaline karşı koruma güvence ve önlem alma yükümlülüğü olduğuna dikkat çekti.
"ÇOCUK GELİNLERİN SAYISI ARTAR"
Av. Canhilal sözlerini şöyle tamamladı:
Anayasanın 41. Maddesinde "çocukların her türlü istismara karşı korunması" konusunda devlete ödevler verildiğini anımsatarak, "AYM, bu kararı ile Anayasanın bu kuralına aykırı davranmıştır.
Anayasa Mahkemesinin TCK 103/2 Maddesinin iptal kararı ile çocuk gelinlerin sayılarının artmasından endişe duymaktayız.
Dileğimiz ve beklentimiz Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği TCK 103/2.fıkranın ceza artırımını sağlayacak şekilde yeniden yasalaşmasının sağlanması için TBMM'nin daha ağır cezalandırma hükümleri içeren yeni bir düzenleme ile çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda cezanın caydırıcılık etkisini gösterilmesinin sağlanmasıdır."
BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ AŞAĞIDADIR
TCK 103/2. Fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptaline ilişkin kararı hakkında
Basın Açıklamasıdır.
Anayasa Mahkemesinin Türk Ceza Kanunun Çocuklara karşı cinsel istismarın cezalandırılmasına dair 103/2 maddesini iptal etmiş olmasını doğru bulmuyoruz
Öncelikle Anayasa Mahkemesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. Maddesine aykırı bir karar almış durumdadır.
Anayasamızı madde90: Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
Bu madde esas alındığında Türkiye Cumhuriyeti olarak üsulüne uygun olarak kabul ettiğimiz imza konulmuş B.M Çocuk hakları sözleşmesi hükümlerini uygulamak zorunda olduğumuz gerçeği var iken Anayasa Mahkemesinin bu kararı ile ne yaptığı anlaşılamamaktadır.
Öncelikle Çocuğun Yüksek yararının korunması ve gözetilmesi ilkesine aykırı karar alınmıştır.
B.M Çocuk Hakları Sözleşmesinin Madde 3 : 1. Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel
düşüncedir.
2. Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar. 3. Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların; hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.
Ayrıca Çocuğu Cinsel Sömürüden korunma hakkı gereğinin yerine getirilmesi ilkesine de ters düşen bir karar alınmıştır.
Madde 34 :Taraf Devletler, çocuğu her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:
a) Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;
b) Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;
c) Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini; önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.
Denilmektedir.
Anayasanın 41. Maddesinde çocukların her türlü istismara karşı korunması konusunda devlete ödevler verilmiştir. AYM bu kararı ile anayasanın bu kuralına aykırı davranmıştır.
Anayasa Mahkemesinin TCK 103/2 Maddesinin iptal kararı ile Çocuk gelinlerin artmasından endişe duymaktayız.
Dileğimiz ve beklentimiz Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği TCK 103/2.fıkranın ceza artırımını sağlayacak şekilde yeniden yasalaşmasının sağlanması için TBMM'nin daha ağır cezalandırma hükümleri içeren yeni bir düzenleme ile Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda cezanın caydırıcılık etkisini gösterilmesinin sağlanmasıdır.
Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu
Diğer Haberler