“PARLAMENTER REJİMDEN BAŞKANLIK SİSTEMİNE DOĞRU’ KONFERANSTA; ANAYASA HAZIRLIKLARI, BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞILDI
04/04/2013
Adana Barosu tarafından 'Avukatlar Haftası' etkinlikleri ve 90. Kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Parlamenter Rejimden Başkanlık Sistemine Doğru' konulu konferans Baro Başkanımız Av. Mengücek Gazi Çıtırık'ın moderatörlüğünde, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi ve TBMM İdari Teşkilat Bürokratı Doç. Dr. Şeref İba, İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yanık ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anaya Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Ersoy Kotancı, Türkiye'nin Anayasa hazırlıklarına farklı bakış açılarıyla, dünyadan çeşitli ülkelerin uyguladığı modellerden örnekler sunarak düşüncelerini meslektaşlarımızla paylaştılar.
Baro Başkanı Av. Mengücek Çıtırık, açılış konuşmasında şunları söyledi:
"Hepimizin özlem duyduğu kanın akmadığı, silahların susarak toplumsal barışın sağlanması için yürütülen ama yürütülürken de TBMM, siyasi partilerden, demokratik kitle örgütlerinden, kamuoyuna bilgi verilmeyen ve şeffaflık içerisinde yürümeyen, başlangıcı nerede?, muhatapları kim ?, hangi konular üzerinde yürüdüğü de bilinmeyen bir barış sürecini yaşamaktayız. Yine, Türkiye sürecin içerisinde ciddi bir şekilde Anayasa tartışmaları içerisinde. 1982 Anayasa'sı 104. Maddesi Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini belirlemektedir. Bu görev ve yetkiler bir bütün olarak değerlendirildiğinde Parlamenter Demokratik rejim içerisinde bir başkanlık ayarı düzeyinde yetkilere ve görevlere sahip bir Cumhurbaşkanı da görmekteyiz. Ama, bugünkü ortama içerisine bakıldığında, Anayasa toplumsal uzlaşma metni olduğu iddiasına karşın, Türkiye'de katılımcı, çoğulcu bir şekilde yürütülmeyen, daha çok bir siyasi partinin parmak çoğunluğu üzerine dayalı yürütülen çalışmalar da belirli süreler içerisinde kısıtlanarak ve aceleye getirilerek yürütülen Anayasa çalışmaları yapılmaktadır. Cemal Süreyya diyor ki; "Üç anayasa ortasında büyüdüm; Biri akasya. Biri gül. Biri zambak.." Bizde 1982 Anayasanın halk oylaması adı altında aleyhinde propaganda yapılması ve konuşulmasının bile yasaklandığı ve anayasal metinde 1961'de vardı. Yurttaş tarafından ret edilmesi halinde bu Anayasanın ne olacağı yeniden halka sunulup sunulmayacağı bilinmediği bir dönemden geçildi. O günden bu yana 17 kez Anayasa değişikliğe uğradı. Ama Türkiye'yi yönetmekte olan siyasi iktidar ve o siyasi iktidarın temel düşüncesi 'Türk usulu Başkancı sisteme geçiştir" Hilafet ve saltanatın kaldırılmış olmasına karşın bu modele özlemin bir yansımasını görmekteyiz. Dileğimiz, Türkiye'de kimsenin ötekileştirilmediği, kimsenin yok sayılmadığı, devletin alabildiğince sınırlandığı, bireyin hak ve özgürlüklerin alabildiğince genişletildiği, toplumsal barışa ve iç huzura hizmet eden ama nerede başlayıp, nerede bitmeyeceğinden ötürü de bir macerayla sonuçlanmasını istemediğimiz bir Anayasa hazırlığı içerisinden geçmekteyiz"
Sunumlarının ardından, meslektaşlarımız ve konuklar tarafından akademisyen konuşmacılarımız sorulara içtenlikle yanıtlar verdi. Konferansın kapanışında ise Adana Baro Başkanımız Av. Mengücek Gazi Çıtırık, "Değerli konuşmacılara öncelikle teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Amaç; Türkiye'nin koşullarından kaynaklanan, Türkiye'nin ihtiyaçlarını gözeten; siyaseti zenginleşme ya da ticaretleşme aracı olmaktan çıkaran, siyaset aktörlerinin Türkiye siyaset ortamını ve yurttaşlarını germediği, uzlaşmayı, hırsın yerine ve bitmez tükenmez iktidar ateşi yerine aklı ön plana koyabildikleri, demokrasi kültürünün hakim kılınabildiği bir Türkiye özlemiyle sözlerime son veriyorum" dedi.
Konferans sonunda birbirinden değerli konuşmacı akademisyenlere Baromuzun teşekkür plaketi takdim edildi.
Diğer Haberler