BARODAN HABERLER

Nihat Kazanhan adlı 12 yaşındaki çocuk başına gelen kurşunla hayatını kaybetmesine tepki

798 görüntülenme
15/01/2015
 Nihat Kazanhan adlı 12 yaşındaki çocuk başına gelen kurşunla hayatını kaybetmesine tepki
Şırnak'ın Cizre ilçesinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı Hatip Dicle ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Selma Irmak ile Faysal Sarıyıldız'ın sivil toplum örgütleriyle yaptıkları görüşmelerin ardından Yasef Mahallesi'nde Nihat Kazanhan adlı 12 yaşındaki çocuk başına gelen kurşunla hayatını kaybetti. Cizre'de 27 Aralık 2014 tarihinde çıkan olaylarda 65 yaşındaki Abdullah Deniz, 19 yaşındaki Yasin Özer, 15 yaşındaki Barış Dalmış yaşamını yitirmiş ve beş kişi de yaralanmıştır. Olaylar sırasında yaralanan 32 yaşındaki Zeki Alar, 4 Ocak 2015 tarihinde yaşamını yitirmiştir. 6 Ocak 2015 tarihinde 14 yaşındaki Ümit Kurt, kalbine isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirmiş, Çeli Akça isimli bir kişi yaralanmıştır. 7 Ocak 2015'te bir gösteriye müdahale eden polis, 12 yaşındaki Muhammed Soğat'ı gaz bombasıyla yüzünden vurduğu haberleri yayınlanmıştır. Son olarak 14 Ocak 2015 tarihinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın başından vurularak öldürülmüştür. 'İleri demokrasi' ve 'Yeni Türkiye' iddiasında olan siyasi iktidar döneminde bu olayların olması içimizi ürpertiyor. İnsanın birincil ve en temel hakkı olan yaşama hakkına yapılan saldırıların, geleceğimiz olan çocuklarımıza kadar uzanmasına anlam vermekte zorlanıyoruz!.. Şiddet ve yıldırmadan beklentileri olan herkes bilsin ki; bölgeyi yaşanmaz kılma amacı taşıyan, küçük çocukları hedef alan her türlü saldırıyı kınıyoruz.. Cizre'de Aralık ayından bu yana provokatif olayların yaşandığı yetkili makamlar tarafından da kabul edilmiştir. Olaylar devam ederken Sayın Başbakan tarafından ve dün Sayın İçişleri Bakanı tarafından provokasyonlar yapıldığına dair açıklamalar basında yer bulmuştur. Cizre'de vatandaşların yaşama hakkına yönelik saldırıların arttığı ve provokasyonlar yapıldığının yetkili makamlar tarafından kabul edildiği bu dönemde, devlet, vatandaşların yaşama hakkını korumak için gerekli tedbirleri almak, barışçıl olmayan gösterilere orantılı bir şekilde müdahale etmek, barışçıl gösterilerde göstericilerin güvenliğini sağlamak, yaşamını kaybeden vatandaşların ailelerinin soruşturma aşamasında takip edilen işlemlere etkili katılımını ve şeffaflığı sağlamak, faili/failleri bulmaya yönelik etkin ve bağımsız bir soruşturma yürütmek, fail/faillere işlenen suçun ağırlığına uygun ceza vermek, birbirine karşı şiddet kullanmak isteyen farklı siyasi anlayış gruplarını engellemekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, niteliği bakımından, devlet ile vatandaşlarının arasındaki güveni tesis edecek demokratik hukuk devleti olmanın gerektirdiği önemli ve barış içinde bir arada yaşama bakımından hayati bir yükümlülüktür. Bu olaylarda sorumlu olanlar hakkında en kısa süre içerisinde adli ve idari soruşturmaların etkin biçimde başlatılması ve sorumluların cezalandırılması herkesin en haklı beklentisidir. Ülkemizde ve bölgede 30 yılı aşkın bir süre şiddetli bir çatışma yaşandığını hepimiz biliyoruz. Biz, hepimiz çocukları dinlemedikçe, onları anlamadıkça, barışı onlarla birlikte inşa etmeye karar vermedikçe onlar ölmeye devam edecek, yaşam ve barış ihtimali bizim içimize hiç sinmeyecek. Kamuoyuna saygıyla sunarım. Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK Adana Baro Başkanı
Diğer Haberler