“MİT Savcısının görevden alınması Yargı bağımsızlığının kalmadığının göstergesi olmuştur”
13/03/2012
"MİT Savcısının görevden alınması Yargı bağımsızlığının kalmadığının göstergesi olmuştur"Adana Barosu Başkanı Av. Aziz Erbek, Yönetim Kurulu üyeleri ve meslektaşlarımızın katılımıyla eski adliye binası önünde basın açıklamasının ardından, oturma eylemi gerçekleştirildi. Değerli Meslektaşlarım, Yazılı ve görsel basının değerli temsilcileri, Milli İstihbarat Teşkilatının görevdeki ve önceki dönemlerde görev yapan müsteşarları hakkında soruşturma yapan bir cumhuriyet savcısının görevden alınması yargı bağımsızlığının kalmadığını son ve açık gösterisi olmuştur. Yapılan soruşturmanın akamete uğratılması için polis müdürlerinin dahi tayininin yapılması siyasi iktidarın aleyhe olan herhangi bir yasal sürece tahammülünün olmadığını göstermiştir. Bugün gelinen aşamada ne yargı bağımsızlığından ne de hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Bir soruşturma başlamış iken bunu önlemek ve bunun siyasi sonuçlarını engellemek amacıyla Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Kanununun bir maddesine müdahale edilmesi "kişiye özel yasa" çıkarmaktır. Bu ise ancak monarşilerde olan ve çağ dışı kabul edilecek bir uygulamadır. Yasama meclisinde yeterli oy gücüne sahip olmak demokrasi için yetmez . Bu gücün evrensel ve yerel hukuk ilkelerine uygun olması gerekir. Şayet belirtilen yasalaşma gerçekleşir ise durum vahimdir. Siyasi iktidar kendinden olanları yasal zırha alan, muhalefeti de tutuklatan, mahkum eden bir yönetim olarak hukuk güvenliğini ortadan kaldırmış olur. Bunun ise toplumsal kargaşa ve karmaşa sonucu doğuracağı açıktır. Bu nedenle endişeliyiz. Savcının görevden alınması, bugüne kadar ifade edilen "yargıya siyasi müdahale" yapıldığı eleştirilerini somut ve net olarak ortaya koşmuştur. Daha önce "deniz feneri" davasındaki, "Ergenekon davasındaki" ve kamuoyu gözünden uzak bir çok davada yapılan yargıya müdahalenin gerçekliğini göstermiştir. Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir makam, mercii veya kişinin yargı yetkisini kullananlara buyruk veremeyeceği gibi öneri ve telkinde dahi bulunamayacağı anayasa hükmüdür. Tersine davranışlar yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini zedeleyecektir. Bunun , yurttaşların adalete ve devlete olan güven duygusunun sarsılmasına yol açacağı açıktır. Yargı , gücünü, bağımsız ve tarafsız olmaktan alır. Bunun için yargı işlevini yerine getiren yargıç ve savcıların güvenceli olması hukuk devleti olmanın vazgeçilmez koşuludur. Siyasal güç kimden oluşursa oluşsun, yürütme elini yargıdan çekmedikçe yargının bağımsızlığından , yargıç ve savcıların güvenceli olduklarından bahsedilemez. Yargıç ve savcılarında bu güvenceyi benimsemiş olarak görevlerini yapmasını beklemekteyiz. Sayın İstanbul C.Başsavcısının en azından kamuoyu algısını nazara alarak, soruşturma yürüten savcıyı dosyadan el çektirmemesi gerekirdi. Bunun aksine davranılmış olması yargılama görevini yapanların dagüvencesizliği ve siyasal müdahaleyi kabullenmiş olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan da gelinen aşama vahimdir. Yargının bir karmaşa ve kaosa sürüklenmesini önlemek öncelikle yargı mensuplarının görevi olmalıdır. Bugün arama,yakalama, gözaltına alma, sorgulama ve tutuklamalarda ceza usul ilkelerinin ençok ihlal edildiği özel yetkili mahkemeler, yargının en çok tartışılan mahkemeleri haline gelmiştir. Yürütmenin yargıya siyasal müdahalesi en çok özel yetkili mahkeme uygulamalarında görülmektedir. Doğal yargıç ilkesiyle de bağdaşmayan bu mahkemelerin gecikmeksizin kaldırılması, CMK 'nun 250, 251 ve 252 ci maddelerinin iptal edilmesi gerekmektedir. Aksi halde hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engel devam edecektir. Hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına yapılan hertürlü müdahaleyi kınıyor , her kurum ve kişiyi hukuka saygılı olmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla sunarız. Av.Aziz ERBEK Adana Barosu Başkanı
Diğer Haberler