BARODAN HABERLER

“MEDYANIN DİLİ; ÖTEKİLEŞTİREN, AYRIMCI, ÖNYARGILI VE ERKEK EGEMEN BİR DİLDİR”

870 görüntülenme
06/03/2013
“MEDYANIN DİLİ; ÖTEKİLEŞTİREN, AYRIMCI, ÖNYARGILI VE ERKEK EGEMEN BİR DİLDİR”
Baromuz Kadın Hakları Komisyonunca düzenlenen "Kadına Bakışta Medyanın Dili" konulu panel Seyhan Oteli'nde gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasında Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, şunları söyledi: "Baromuz Kadın Hakları Komisyonu sıcak, içten ve istekli bir şekilde yürüttüğü çalışmalarla Adana özelinde ve Türkiye gündeminde yer alan ve adını duyuran bir komisyondur. Bu nedenle, başarılı çalışmalarından dolayı kendilerini kutluyorum. Sadece basın açıklamasıyla yetinilmeyerek, haftaya yayılan etkinliklerle Türkiye'nin kanayan bir yarasını gündeme getiren çalışmaları hazırlamışlardır. Son yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde bin dörtyüz arttığı, kadının kimliğine ve kişiliğine bu saldırıların yöneldiği, ülkemizin kadın katliamı ile özdeşleştirildiği, Ocak-Eylül 2012 aralığında 125 kadının aileiçi şiddet olaylarında hayatını kaybettiği fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalanların eğitimli olmayanlarda yüzde 56, lise ve üzerinde eğitimi olanlarda yüzde 27 oranında seyrettiği, kadının istihdamda ve temsilde yeterince yerini alamadığı bir ülke konumundayız. Kadına yönelik şiddet sorununu, kriminal bir sorun olarak göremeyiz. Sadece yasal ve polisiye yöntemlerle bu sorun çözülemeyecektir. Ataerkil toplumsal yapıyla hesaplaşmayan, şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmeyen bir anlayışla kadına yönelik şiddet engellenemez. İfade ve basın özgürlüğü bir ülkede demokrasinin işlerliğinin en önemli göstergesidir. Bugün medya olarak (kitle iletişim araçları, internet, sosyal paylaşım siteleri vs.) adlandırılan dördüncü büyük güç, kamuoyu oluşturulmasında, topluma yön verilmesinde ve toplumu şekillendirmesinde çok önemli görevler üstlenmektedir. Medya kamuoyu oluşturulmasında doğru ve güvenilir haber sunmak zorundadır. Medyanın yaptığı yanlışlar, toplumun şekillenmesine, toplumsal yaşama ve kültüre zarar verir. 'Medyanın kadınla ilgili dili' ayrımcı, öteleyen ve önyargılı bir dildir. Erkek egemen dünyanın ve erkek iktidarının sürdürülmesine yardımcı olan bir anlayış hakimdir. Özellikle medyanın kadınla ilgili kullandığı dil ve çeşitli kadın programları, kadına yönelik şiddeti kanıksattıran, normal saydıran, şiddetin ciddiyetinin fark edilmesine engel olan yayınlardır. Şiddetin her zaman görünür olmadığı ya da mor bir gözden ibaret olmadığı hususu da önem taşımaktadır. Şiddet artık bilinen ve görünen yönüyle ortadadır. Sosyal destek projelerinin veya bu konuda yürütülen kampanyaların medya yansımasında şiddeti görünür kılarak; şiddetin boyutunu, ciddiyetini normalleştiren, sorun olarak görülmesini ortadan kaldıran ve kadınlar üzerindeki travmatik etkilerin fark edilmesini engelleyen yanlışlardan uzak durulmalıdır. Dileğimiz eğitimli, çağdaş, istihdam ve temsilde hak ettiği yeri alan, tüketim toplumunun metası olmayan, birey olan, her türlü şiddet sarmalı ve sömürünün son bulduğu ülke ve dünya özlemiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum." Daha sonra söz alan İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Av. Müşir Deliduman ve ordudan "disiplinsizlik ve ahlaksızlık" gerekçesiyle ihraç edilen ve ertesi gün kendi beylik tabancasıyla intihar eden üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nunannesi eğitimci Nevin Daştanoğlu birer konuşma yaptı. Panelin ardından konuşmacılara değerli katkılarından dolayı plaket takdim edildi.
Diğer Haberler