İşte Soma'da Gizlenen SGK Raporu; 24 Maddede Katliam!
19/08/2015
Yaklaşık bir buçuk senedir bulunamayan, SGK'nın Soma'daki katliam sonrasında incelemelerde bulunarak tespitlerini kaydettiği inceleme raporunu CagdasSes.com ortaya çıkardı.
Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş İzmir Grup Başkanlığı tarafından, katliamın arıdndan olay yerine giderek inceleme, gözlem ve araştırmalarını aktardıkları raporda, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin yönetim kurulunun ve yetkili görevlilerinin eksiklikleri tek tek not edildi.
6808 sayılı Türk Borçlar Yasası'nın 417'nci maddesine (İşveren, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü tedbiri almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür) istinaden hazırlanan raporun sonuç bölümünde, 24 madde halinde firmanın eksiklikleri sıralandı.
SGK'NIN RAPORU, FİRMA YÖNETİCİLERİNİN İFADELERİNİ YALANLIYOR
Dava sırasında üretim baskısı sorulduğunda, "bazı bölümlerde tam mekanizeye geçtiğimiz için üretim arttı, işçilere üretim baskısı yapmadık" diyen firma yetkililerinin söylemlerini yalanlayan rapor, Ortaçağ'da kalan"karatumba yönetimi ile kömür üretimi yapıldığı" gerçeğii bir kez daha gözler önüne serdi.
İşte raporun sonuç bölümünde tespit edilen o eksiklikler:
-Konveyör bant sistemi bantlarının alev yürütmez özellikte olmasını sağlamadığı,
-Ana nakliyat yollarında oluşabilecek yangınlara karşı yeterli yangınla mücadele ekipmanı bulundurmadığı,
-İşyerinde yangın ve duman algılayıcı ve otomatik yangın söndürme sistemleri bulundurmadığı,
-Eski imalat boşlukları ve barajlanarak kapatılan bölümleri izlemediği ve kontrol altında tutmadığı,
-Ayak arkasında kalan boşlukların göçertilmesi gibi tehlike ve riskleri analiz etmediği, önleyici tedbirlerin alınması ile kontrol çalışmalarını yapmadığı,
-Yukarıda belirtilen hususlara düzenlenen risk değerlendirmesi dökümanında yer verilmesini sağlamadığı,
-Herhangi bir acil durumda yeraltı işletmesinde görev yapan tüm çalışanların yer üstüne tahliyesini sağlayan bir tatbikat yaptırmadığı ve işyeri için hazırlanan acil durum eylem planında yeraltı işletmesinin herhangi bir noktasında çıkabilecek bir yangının öngörülmesini sağlamadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesinde her kavşaktan sonra hava miktarını gösteren hava ölçüm istasyonu bulundurmadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesindeki hava yönünün işletmeye ait havalandırma planı ile uyumlu olmasını sağlamadığı,
-İşyerinde bulunan kullanım ömrünü tamamlamış ferdi kurtarma maskelerini kullandırmaya devam ettiği, akreditasyon belgesi olmadığı halde işyeri tarafından söz konusu maskelerin kullanım sürelerinin uzatılmasını sağladığı,
-İşyerinde çalışan 49 kişiye son bir yıl içinde iş güvenliği eğitimi ve 30 kişiye de mesleki eğitim verilmesini sağlamadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesinde ex-proof özelliği bulunan dizel kepçe motorları, elektrikli haberleşme sistemleri kullandırmadığı, işyerinde mevcut olanların ise bakım ve onarım işlemlerinin işyerindeki görevli çalışanlara yaptırdığı, bakım ve onarım sonrası ekipmanın ex-proof özelliğinin bozulup bozulmadığı ile ilgili herhangi bir kontrol mekanizmasını kurmadığı, mevcut elektrikli ekipmanların bazılarında ATEX sertifikasyon belgelerinin olmalarını sağlamadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesi merkezi izleme sistemine bağlı sensörlerin ölçtüğü gaz değerleri ile aynı lokasyonlarda taşınabilir gaz ölçüm cihazlarının ölçtüğü gaz değerleri arasındaki farklılıkların nedeni ile ilgili yetkili çalışanlar tarafından gaz ölçüm ve havalandırma defterlerinde herhangi bir açıklama yapılmasını sağlamadığı,
-Acil durumlarda yeraltı işletmesinin havalandırmasını yönlendirebilecek ve oluşabilecek zararlı ve zehirli havanın ocağın diğer panolarına ulaşmasını engelleyecek şekilde tesis edilmiş, yerüstünden kontrol edilebilen ve otomatik olarak devreye giren hava kapıları yaptırmadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesinde hava sıcaklığı ölçümlerinin sadece +340 ana nefeslik çıkışındaki bir adet sensörle yaptırdığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesinin yerüstü izdüşümünde özellikle S ve C (eski imalat) panoları üzerinde farklı boyutlarda çok fazla tasman oluştuğu halde bunları ve eski imalatları izlemediği ve bunların kontrolü ile ilgili herhangi bir çalışma yapmadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesinin bazı bölgelerinde (H ve S2 yarı mekanize) karatumba yöntemi ile kömür üretimi yaptırdığı, aynı şekilde eski imalat olan B, C, D ve K panolarında da karatumba yöntemi ile kömür üretimi yaptırdığı,
-Kulikar yolunun açılması ile birlikte hava akımının son derece zayıf olmasından dolayı 30 - 40 m3/dk aralığında hava miktarı bulunan ana yol 4 No'lu malzeme nakil bandının bulunduğu desandrenin yeni açılan kulikar yolu ile birleştiği noktanın (alt kurve) 4 No'lu konveyör bandının 3 No'lu banda malzeme aktardığı yöne doğru geri kısmında eski imalat bağlantılarının çokluğunu göz önüne almadığı ve bu bölgeye merkezi izleme sensörleri yerleştirmediği,
-İşyerinde çalışanların yeterli seviyede eğitim almaları sağlanmadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesi için işveren tarafından hazırlanan ve TKİ Genel Müdürlüğü İşletme Dairesi Başkanı ve Yeraltı Kontrol Müdürü tarafından onaylanan Haziran 2011 tarihli Ege Linyetleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü Eynez Karanlıkdere Yeraltı Sahasında Kömür Üretme İşine Ait Revize Uygulama Projesinde, S panolarının hava dönüşlerinin (kirli hava) ayrı ikinci bir yol ile yeryüzüne bağlanması planlandığı halde yeraltı işletmesinde böyle bir bağlantının yapılmasını sağlamadığı,
-Patlayıcı madde sarfiyat defterinde günlük olarak depoya giriş miktarı, depo mevcut miktarı, depodan çıkış miktarı, kullanılan miktar ve depoya iade edilen miktarın belirtildiği, ancak ne kadar patlayıcının nerede ve günün hangi saatinde kullanıldığına dair kayıt tutulmasını sağlamadığı,
-İşyerinin yeraltı işletmesindeki sıcaklık artışı ve sıcaklık sensörünün kaydetmiş olduğu anlamsız değerlerin nedenini araştırmadığı,
-Baraj arkalarında meydana gelebilecek değişimlerin izlenebilmesi ve kontrol altında tutulabilmesi için gerekli teknik önlemleri almadığı,
-CO'nun yükselme nedeninin üretim panolarındaki kömür kızışmasına bağlı olabileceği ve eski imalatlardan ve bunların barajlarından ocak içine sızan gazdan kaynaklanma olasılığını değerlendirmediği
Anlaşılmıştır.
(...)
Yukarıda ifade edilen eylemleriyle 13.05.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası olayının oluşumunda işveren Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin kusur oranının %100 olarak kabul edilmesinin yerinde olacağı müfettişlerimizle değerlendirilmiştir.
Öte yandan iş kazası olayının meydana gelmesinde işverenin kastının varlığına dayanak teşkil edecek bir tespit yapılamamıştır.
SGK'da görevli bir yetkili, rapora ilişkin CagdasSes.com'dan Ece Sevim Öztürk'e değerlendirmelerde bulunarak şu ifadelerde bulundu:
İş kazası oluştuktan sonra söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, iş kazası olarak değerlendiriliyorsa bu kazada sigortalının, işverenin ve üçüncü kişilerin kusurlarının var olup olmadığının ve bu kusurların hangi oranlarda olduğunun tespiti Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı bünyesinde görev yapmakta olan müfettişlerin yetkisinde olan konulardır. İşyerlerinin iş sağlığı güvenliği açısından rutin denetiminin yapılması ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde görev yapan eski adıyla İş Müfettişleri, yeni adıyla Çalışma Bakanlığı Müfettişleri yetkisindedir. SGK, sigortalısının başına gelebilecek risklere karşı iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında hem işverenden hem de işçiden prim alır. Gerçekleşen kaza sonucunda hem hak sahiplerine bağlayacağı maaş ve gelirlerin peşin sermaye değerlerini, hem de kazalı için yapılacak olan sağlık giderlerini kazanın sorumlusundan kusur oranı çerçevesinde tahsil eder.
Soma AŞ.'de 13.05.2014 tarihinde gerçekleşmiş olan iş kazası hakkında yapılan görevlendirme sonucunda düzenlenen bu raporda işveren bu kaza ile ilgili olarak %100 kusurlu olarak tespit edilmiştir. Rapor metnine alınan Yargıtay kararlarında işverenin sadece mevzuatın emrettiği iş sağlığı güvenliği önlemlerini almakla yetinmeyerek, kutsal olan insan yaşamını korumak adına gerekli olan bütün önlemleri almakla yükümlü olduğuna vurgu yapılarak işverenin kusurunun çerçevesi çizilmiştir. İşveren, söz konusu kaza olayında mevzuat çerçevesinde yükümlü olduğu iş sağlığı güvenliği önlemlerini almayarak iş kazasının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Aşağıda bulunan 5510 sayılı kanunun maddeleri çerçevesinde de hem hak sahipleri ve kazalıya yapılacak maaş ve gelir ödemelerinin peşin sermaye değerlerinin, hem de kazalı için yapılmış olan sağlık giderlerinin işverenden tahsili önerilmiş, ancak işverenin kusuru, "sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareket" çerçevesinde değerlendirilerek kastının olmadığı yorumu yapılmıştır. Söz konusu kanun maddesi metinlerinde yer alan kaçınılmazlık ilkesi, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45 inci maddesinde; "Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez." şeklinde açıklanmıştır.
Yönetmeliğin söz konusu hükmü gereğince de iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde, işveren tarafından alınması gerektiği halde alınmamış herhangi bir tedbir tespit edilirse, işveren olayın kaçınılmaz olduğunu ileri süremeyecektir. Bu kaza olayında da, SGK müfettişleri tarafından düzenlenen raporda yer alan hususlar çerçevesinde, işverenin alınması gereken tedbirlerin hemen hemen hiçbirini almadığı tespit edildiğinden kaçınılmazlık ilkesi söz konusu edilemeyecektir.
İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 21/1 İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 76/4 İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Diğer Haberler