İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ 2012/73 NOLU GENELGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2012/113 NOLU GENELGESİ
30/01/2013
Söz konusu genelge adres tespit işlemleri için artık polis teşkilatına başvurulmasını önlemek amacıyla yayınlanmıştır. Polisin görev sahası PVSK hükümleri esas alınarak belirtilmiş ve adres tespitinin doğrudan görev sahasına girmediği belirtilmiştir.
Kolluk için doğrudan bu konuda sorumluluk doğuran tek hüküm 7201 Sayılı Tebligat Kanunu olup, 1959 tarihinde yürürlüğe girmiş olan bu kanuna göre tebliğ yapılamayan kişinin adresinin bulunabilmesi için tebliğ mercii resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine başvurabilmektedir. Yürürlük tarihindeki posta hizmetleri ve iletişim günümüzdeki kadar gelişmemiş olduğundan hükme dayanılarak polis teşkilatına da başvurulmuştur ve bu uygulama süregelmektedir. Ancak bugün hem posta hizmetleri daha geliştiğinden tebligatlar daha kolay yapılmaktadır, ayrıca adres tespiti için Adrese Dayalı Kimlik Paylaşım Sistemine geçilmiştir. Buna göre; İletişimi kolaylaştıran bu sistem esas alınmalı ve artık bu şekilde tespit edilebilen adresler için polis teşkilatına başvurulmamalıdır. 25 Ocak 2012 tarihli Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik de adresi resmi veya özel kurum ve dairelerden tespit edilemeyen kimseler için kolluğa başvurulabileceğini belirtmiş ve adres tespiti için kolluğa başvurma ihtimalini azaltmıştır.
Belirtilen kanun ve yönetmelik dışında doğrudan kolluk birimlerine adres tespiti ile ilgili sorumluluk yükleyen mevzuat yoktur. Genelgede örnek olarak değinilen mevzuatlara göre; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu adres tespitinden nüfus müdürlüklerini sorumlu tutmuştur.15/08/2007 tarihinde yürürlüğe giren Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği MERNİS veri tabanındaki adres bilgilerinin esas alınacağını belirtmiştir.
Başbakanlık 2008/8 nolu genelgesi de Kimlik Paylaşım Sisteminden elde edilecek adres bilgilerinin kullanılacağını belirtmiştir. Adalet Bakanlığı da Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda adres ve kimlik bilgilerinin ilgili nüfus müdürlüklerinden temin edilmesini istemektedir.
Yukarıda da belirtilen mevzuat hükümlerine dayanarak adres tespiti konusunda polise doğrudan görev verilmemiş olduğu tekrar vurgulanmıştır. Bu açıklamaların ardından adres tespiti ile ilgili olarak bundan sonra polis birimlerince uyulacak esaslar bildirilmiştir. Buna göre;
1- Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 48/1 hükmü ile kolluğa getirilen sorumluluk kabul edilmektedir, ancak hükümde belirtilen sıraya uyularak resmi kurum ve kuruluşlardan bilgi edinilememesi durumunda kolluğa başvurulması gerektiği yinelenmiştir.
2-Gerçek kişilerce doğrudan polis birimlerine yapılacak başvurular yetkili nüfus müdürlüğüne yönlendirilecektir. Öncelikle ilgili nüfus birimlerinde araştırma yapılması gerekmektedir.
3-Her türlü adres tespitinde Kimlik Paylaşımı Sistemi verileri kullanılacaktır. Polise yönelmenin önlenmesi ile ilgili tedbirleri yetkili mülki idari amir alacaktır.
4-Doğrudan polis birimlerine yapılan talepler kurumlarına iade edilecektir. Direk kolluğa yapılan başvuru mevzuata aykırı kabul edilmektedir.
5-Daha önce anılan Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmelikte belirtilen sıraya uygun olarak en son çare olmak şartıyla polis birimlerine başvurulabilecektir.
Genelgede belirtilen mevzuatlar itibariyle sonuç olarak "Polis teşkilatının adres tespiti konusunda doğrudan görevi yoktur. Bu bilgiler mevzuatlarda belirtilen kurumlardan elde edilmelidir. Tebligat Kanunu da yukarıda belirtilen şartlarla polise başvuru imkanı tanımıştır, yani bu bir son çaredir. Kimlik Paylaşımı sistemi adres ve kimlik tespiti konusunda bundan sonra kullanılacak başlıca kaynak olmalıdır. Bu sistem genel olarak kırtasiyeciliği önleyeceği gibi polis teşkilatına yüklenen iş yükünü de azaltacaktır" bildirimi yapılmıştır.
Diğer Haberler