Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık: " Engelli sorunlarının mevzuat dahil insan hakları temelli çözüm yerine yardım ve koruma temelli çözüm arayışlarının bizzat kendisi engellileri rahatsız etmektedir" dedi 03.12.2014 Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, "Engelli sorunlarının mevzuat dahil insan hakları temelli çözüm yerine yardım ve koruma temelli çözüm arayışlarının bizzat kendisi engellileri rahatsız etmektedir" dedi Adana Özel Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından Reşatbey Riva Otel'de gerçekleştirilen toplantıya konuk olan Çıtırık, konuşmasında şunları söyledi: "Eğitim, sağlık ve toplumsal yaşama etkin katılamayan ve işi olmayan engellilerin insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sürdüklerinden bahsedemeyiz. Yardım ve koruma temelli çözüm uygulaması, engellileri haklarını aramaktan uzaklaştırmış ve yardım verenin insaf ve iradesine terk etmiştir. Engelli yardıma muhtaç algısı yerleşmiş ve yardımsız yaşayamayacağı düşüncesi hakim olmuştur. Engellilerin haklardan eşit yararlanamadığının, özgürlüğünün kısıtlandığının ve insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmediğinin tespitinden sonra, engellilerin insan olmaları vesilesiyle doğuştan sahip oldukları haklarının ihlal edildiği ve ihlalin ivedilikle sonlandırılması gerektiğini söylemem gerek. Kamuda engelli için ayrılan kadro ile mevcut engelli çalışan sayısı arasındaki makas açılmaktadır. Bu aksaklıklar giderilmelidir. Engelliliğin üretim ve istihdama engel olmadığı, işletmelere yük olarak görülmesinden vazgeçilmelidir. Yurttaşın sosyal devlet anlayışı gereği, başka birine bağımlı olmadan hayatın her alanına katılımı Anayasal haktır. Engelli sorunların mevzuat dahil insan hakları temelli çözüm yerine yardım ve koruma temelli ç özüm arayışlarının bizzat kendisi engellileri rahatsız etmektedir. Ülkemizde 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of Persons with Disabilities) her alanda özürlülere dayalı ayrımcılığı önleyici ve bütünsel yaklaşıma dayalı hükümlerden oluşmaktadır. Ancak, 28 Ekim 2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanıp, iç hukukun bir parçası haline gelmiş B.M. Engelli Hakları Sözleşmesinin, engelli haklarının ihlal edilmesi durumunda B.M.'ye başvuru mekanizmasını oluşturan ek protokol, TBMM tarafından halen onaylanmadığından, B.M. Engelli Hakları Komitesine başvuru yoluna gidilememektedir. Sözleşmeyi imzalayan devletler, sosyal politikalarında engelli örgütlerinin görüşlerini almak zorunluluğu ile birlikte, haklara erişimin sadece tekerlekli sandalye, kaldırımlara engelliler için dizayn veya binalara rampalar, yardım, muhtaçlık vs. ekseninde değil, insan hakları ekseninde ele almaktadır. Türkiye'de engellilerinin sorununun sadece özel günlere indirgenip, popülariteyle birlikte yürütülemeyecek kadar ağır bir konudur. Engellilerin hak ve taleplerinin dayanağı eşit, özgür ve insanca bir yaşam sürme hakkıdır. Engellilerin en temel insan haklarından dahi mahrum kaldığı açık olup, bu ihlaller ivedilikle son bulması dileğiyle..."