BARODAN HABERLER

Düşünce ve ifade özgürlüğü kanunsuzluk ilan edilmiştir

992 görüntülenme
09/01/2016
Düşünce ve ifade özgürlüğü kanunsuzluk ilan edilmiştir
"10 OCAK CALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ" KUTLAMA MESAJI Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık: "Düşünce ve ifade özgürlüğü kanunsuzluk ilan edilmiştir" ''Halkın doğru haber alma hakkı' çerçevesinde mesleklerinin gereği olarak eleştirel haberler yapan basın yayın kuruluşları çeşitli yollarla cezalandırılmaktadır'' Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Basın mesleğinde çalışan ve işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesine ilişkin, 212 sayılı Yasanın, yürürlüğe girdiği tarih olan 10 Ocak günü 54 yıldan beri, ülkemizde her yıl 'Basın Çalışanları Günü' olarak kutlandığını hatırlatarak, " Gazetecilik mesleği bugün , büyük ölçüde fedakarlık isteyen , mesaisi olmayan , riski çok yüksek bir meslek haline gelmiştir. Tüm gazetecilerimizin ve basın çalışanlarımızın bu özel gününü kutluyorum" dedi Av. Çıtırık, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: " 1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibinin bugünkü tabiri ile medya patronunun yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı alması üzerine çalışan gazeteciler 10 Ocak 1961 günü yasa ile verilen haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla bir yürüyüş yapmışlar ve bir sendikanın öncülüğünde 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde BASIN adıyla kendi gazetelerini basmışlardır. O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlanmaya başlamıştır. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak tarihi , "Bayram" olmaktan çıkarılmış ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak kutlanmaya başlamıştır. Gazeteciler Günüyle, basın organlarının yayın yapma ve halka bağımsızca haber verme özelliğine dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır" Ülkemizde son yıllarda siyasi iktidar eliyle gazetecilere yönelik baskı, tehdit, gazete binalarının taşlanması, darp edilmesi, gazetecilerin ceza evine girme korkusuyla mesleklerini zor şartlar altında yapmaya çalıştıklarını ifade eden Av. Çıtırık, 32 gazetecinin haber yaptıkları için mesnetsiz suçlamalarla cezaevine atıldığını dile getirdi. Gazetecilik mesleğinin bugün , büyük ölçüde fedakarlık isteyen , mesaisi olmayan ,riski yüksek bir meslek haline geldiğini belirten Av. Çıtırık, "Ülke içinde sıkıyönetim uygulamaları, ülke dışında da uluslararası kirli ilişkilerin taşeronu olarak savaş siyasetini uygulamaya koyan Kaçak Saray'ın sakini ile hükümetinin yeni dönemde üstlendiği temel misyonun 'Savaş Hükümeti' olduğu net olarak görülmektedir. 'Halkın doğru haber alma hakkı' çerçevesinde mesleklerinin gereği olarak eleştirel haberler yapan basın yayın kuruluşları çeşitli yollarla cezalandırılmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan 4'ü imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 32 gazeteci yine gazetecilik mesleğini icra etmeleri sebebiyle cezaevlerinde tutulmaktadır. Bu planın en önemli alanlarından birini de basına yönelik sindirme, yıldırma ve baskı politikaları oluşturmaktadır. 'Halkın doğru haber alma hakkı' çerçevesinde mesleklerinin gereği olarak eleştirel haberler yapan basın yayın kuruluşları çeşitli yollarla cezalandırılmaktadır" "CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL SERBEST BIRAKILMALI" Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, gazetecilik faaliyeti yürüten basın emekçilerinin haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmalarıyla ilgili olarak, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün serbest bırakılması gerektiğini ifade ederek, "Artık herkes tarafından açık açık seslendirilen Kaçak Saray'ın sakini ile Hükümeti'nin terör örgütü IŞİD'e verdiği desteği belgeleriyle kanıtladıkları için tutuklandılar. IŞİD'e silah gönderilmesi ve bu örgüte nasıl militan sağlandığına ilişkin süreçleri tartışmasız gerçeklerle kamuoyu ile paylaşan iki gazetecinin haberleri nedeniyle Kaçak Saray'ın sakini ve Hükümeti'nin yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekirken, aksi oldu ve iki gazeteci ağır suçlamalarla hakim karşısına çıkmak zorunda bırakıldı. Basına ve basın mensubu arkadaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen her hukuksuzca saldırıya karşın, iktidar cezaevlerinde bulunan gazetecileri ya yasadışı örgüt üyeliğinden ya da casusluktan yargılamış, gazetecilik mesleğini itibarsızlaştırarak halkın haber alma özgürlüğü engelleyerek düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamına girecek tüm pratikleri kanunsuzluk olarak ilan etmiştir." diye konuştu.
Diğer Haberler