BARODAN HABERLER

Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde düzenlenen panel yapıldı

818 görüntülenme
04/10/2013
Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde düzenlenen panel yapıldı
Yaşam onların da hakkı Dünya sadece insanların değil... Bütün canlıların özgürce yaşamaya hakkı var. Bunu anlatmak amacıyla Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu tarafından 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle, Baro Tesislerinde gerçekleşen '5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin İrdelenmesi' konulu panele Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Büyükşehir Belediye Başkan v. Halil Tüm, Çukurova Kaymakamı Dr. Mehmet Ali Özkan, Orman Bölge Müdürlüğü, Hayvan Sağlığı Şube Müdürü, Adana Büyükşehir Belediyesi, Doğayı ve Hayvanları Koruma (DOHAYKO) yetkilileri, Baro Genel sekreteri Av. Veli Küçük, Bahtiyar Vahapzade Sosyal Bilimler Lisesi ile Vehbi Necip Savaşan İlköğretim Okulu öğrencileri ile çok sayıda hayvan sever katıldı. İstiklal Marşının okunmasından sonra Hayvan Hakları ile ilgili bir video izlendi ve Hayvan Hakları Komisyonu Koordinatörü Av. Osman Olcay günün anlam ve önemiyle ilgi konuştu. Daha sonra söz alan Av. Mengücek Gazi Çıtırık, şunları söyledi: "24.06.2004 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunuyla amaçlanan, hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muameme edilmesini temin etmek, hayvanların acı-ıstırap ve eziyet çektirilmesine karşı en iyi şekilde davranmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlar. 9 yıllık uygulamada 5199'un yetkili merci olan belediyeler tarafından başarıyla uygulanamadığı görülmüştür. 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Yasasında öngörülen durumlar dışında zabıtayı sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların öldürülmeleri yasaktır. (5199 6/1) Sahipsiz hayvan; barınacak yeri olmayan, sahibinin veya koruyucusunun kontrolü, doğrudan denetimi altında olmayan evcil hayvandır. "Aşıla -Kısırlaştır-Aldığın Yere Bırak" hükmü geçerli olmalıdır. 15 Ekim 1978'de Paris'de Unesco Merkezi'nde, törenle Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ilan edilmiştir. "Yaşamın tek olduğunu, yaşayan bütün canlıların ortak bir kökeni olduğunu ve türlerin evrimi yönünde farklılaştığını, yaşayan bütün canlıların doğal haklara sahip olduğunu ve sinir sistemi olan her hayvanın kendine özgü hakları bulunduğunu, bu doğal hakların küçümsenmesi ve hatta kolayca göz ardı edilmesinin doğa üzerinde ciddi zararlar doğuracağını ve insanoğlunun hayvanlara karşı suç işlemesine sebebiyet vereceğini, türlerin birlikte olmasının diğer hayvan türlerinin yaşama hakkının insanoğlu tarafından tanınmasını ve hayvanlara saygı gösterilmesini" kapsamaktadır. Bu beyanname 10 maddeden ibaret, bütün hayvanların biyolojik denge kavramı içerisinde varolmak bakımından eşit haklara sahip olduğunu, bütün hayvanlara saygı gösterilme hakkına sahip olduğunu, hayvanlara kötü muamele edilemeyeceği veya zalimane davranışlarda bulunulamayacağını, 10. madde, 'eğitimden ve okullaşmadan sorumlu olanların, yurttaşlarına çocukluktan itibaren hayvanları anlamayı ve saygı göstermeyi öğreteceklerdir' şeklindedir. Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, 13 Kasım 1987'de Strassburg'da düzenlenmiştir. Amaç, hayvanları bir mal olarak değil, canlı olarak görmektir. Biz, doğayı, atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık. Çevre hakkı Anayasamızın 56. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; "...herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.'' İnsanlık tarihinin ilk günlerinden itibaren insanların hayvanlarla ilişkilerinin olduğu, başlangıçta korkarlarken ilerleyen zamanlarda hayvanlara şefkat gösterdikleri, onları ehlileştirdikleri, sadece yük ve yolcu taşıma ya da beslenme ihtiyacını karşılamak için değil, hayvanları korumak, insanların hayvanlara daha iyi davranmalarını sağlamak amacıyla İlk kez 1822 yılında İngiltere'de hayvan severlerin bir araya gelmesiyle Hayvanları Koruma Birliği kuruldu. Zamanla bu konuda derneklerin kurulduğunu ve aynı amaçla kurulan derneklerin 4 Ekim 1931 yılında Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdukları ve bu kuruluşun 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü olarak ilan ettiklerini biliyoruz. 1970'li yılların sonlarında İsviçreli Franz Weber tarafından Uluslararası Hayvan Hakları Mahkemesi kurulmuştur. Cenevre'de kiralık odalarda, duruşmalar gerçekleştirilmiştir. Hiçbir ülke, bu mahkemelerin vermiş olduğu kararların geçerliliğini tanımamıştır. Mevlana; Hayvanlar, zulmün sessiz tanıklarıdır, onlar şimdi sussa da ahirette mutlaka konuşacaktır." Moderatörlüğünü Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Çetin Berköz'ün yaptığı Panele konuşmacı olarak katılan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oya Işık, DOHAYKO Temsilcisi Metin Yıldırım, Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gaffar Aktoz ve Av. Sernur Sayar katıldı. Kapalı alanlardaki hayvanlar, hakları, bunlardan kaynaklanan şikâyetlerin giderilmesi için yaşanan hukuki aşamalar konusunda bilgiler verildi. Açık alanlardaki sokak hayvanları ve mevzuat konusunda, belediyelerin yetki görev ve sorumlulukları; kapalı alanlarda evlerde beslenen hayvanlar ve sorunlarıyla ilgili konuşmalar yapıldı. Soru ve cevaplarla devam eden etkinliğin sonunda konuşmacılara plaketleri takdim edildi.
Diğer Haberler