OHAL Kanunu 11. maddesi kapsamında İçişleri Bakanlığının 11.11.2016 tarihli idari işlemi ile genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak amacıyla 39 ilde milli güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesi ile faaliyetleri 3 ay süre ile geçici olarak durdurulan ÇHD ve ÖHD üyeleri basın açıklaması yaptı. ÇHD Adana Şube Başkanı Av. Sefa AYDOĞAN basın bildirisini okudu. Basın bildirisi sonrası söz alan Baro Başkanımız Av. Veli KÜÇÜK; "Değerli katılımcılar ve basınımızın değerli emekçileri, sizleri şahsım ve Adana Barosu Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım adına saygıyla selamlıyorum. Hepimizin bildiği üzere dernek kurma hakkı Anayasa'nın 33. maddesi ile örgütlenme hakkı Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 11. maddesi ile düzenlenmiş olup, dernekleşme ve örgütlenme hakkı Anayasal bir haktır. Bugün geldiğimiz süreç içerisinde olağanüstü hal ve devamında çıkarılan 10 ayrı kanun hükmünde kararnameler ile ne yazık ki ülkemiz baskıcı bir rejim içerisine sürüklenmiş ve her geçen gün bu baskı artmaya devam etmektedir. Otoriter , totaliter yönetimlere özgü tüm uygulamaları bu süreç içerisinde yaşamış bulunmaktayız.. Biz hukukçular, barolar ve hukuk örgütlenmeleri yaşanan bu hukuksuzluklara sonuna kadar sesimizi yükselteceğiz ve sessiz kalmayacağız. Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği sıradan bir dernekler değildir. İçişleri Bakanlığının 11 kasım 2016 tarihli hukuka aykırı idari tasarrufu ve toptancı bir yaklaşımla 370 derneğin faaliyetini 3 ay süreyle durdurması asla kabul edilebilir bir uygulama değildir. Çağdaş Hukukçular Derneği somada madencilerin yanındaydı, gezi parkı olaylarında hak kaybına uğrayanların yanındaydı ve en son geçtiğimiz hafta 07.11.2016 tarihinde Ankara Tren Garı katliamında yaşamını kaybeden 103 yurttaşımızın, yaralanan 500 den fazla yurttaşımızın ve mağdur yakınlarının yanındaydı, dosyaya müdahale talebinde bulundu. Ve her zaman hak kaybına uğrayanların, mağdurun ve mazlumun yanında oldu. Bu süreç de bizde hukuksuzluğa maruz kalan farklı ses ve muhalif yönleriyle siyasi iktidarın hedefi haline gelen ÇHD ve ÖHD 'nin yanındayız ve yapılan hukuksuzluklara haksızlıklara sessiz kalmayacağız. Bizim dileğimiz ve isteğimiz koşulları bulunmayan Olağan Üstü Hal'in biran evvel kaldırılması, evrensel hukukun genel kabul görmüş ilkelerine uymayan Kanun Hükmünde Kararnamelerin iptal edilmesi, halk egemenliğine ve kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sistemin işletilerek, yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin asıl irade olarak kabul edilmesi ve İnisiyatif almasıdır Bugünkü basın açıklamasına katılan milletvekillerine, Adana Tabip Odası Başkanı'na ve tüm katılımcı dostlarımıza teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum."