BAŞKAN ÇITIRIK, 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLADI.
09/01/2013
10 Ocak 1961 tarihi Türkiye basın emekçileri için önemli bir gündür. O tarihte gazetecilerin çalışma koşullarında ve diğer haklarında önemli iyileştirmeler yapan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine dönemin gazete sahipleri gazetelerini yayınlamama kararı almışlardır. 10 Ocak 1961 günü, basın özgürlüğüne ve haklarına sahip çıkmak isteyen basın emekçilerinin gösterdiği kararlılık sonucunda 10 Ocak tarihi, Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kabul edilmiştir.
Ancak ilerleyen yıllarda gücünü sermayeden alan siyasi iktidarlar, yasal düzenlemeyle basın emekçilerinin kazanımlarını ellerinden almaya başlamışlardır. Örgütlü olamayan basın emekçileri, medya patronları ve siyasi iktidarlar karşısında boynu bükük kalmıştır. 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı SGK ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile basın emekçilerinin yıpranma hakları da ellerinden alınmıştır.
4 Ocak 1961'de 212 sayılı yasa yürürlüğe girdi. Bu yasayla amaçlanan sektörde çalışanların, siyasi iktidar ve işverenlere karşı bağımsızlığını, iş güvencesini sağlamaktır. 212 sayılı yasa bu alanda çalışanların hak ve hukukunu korumaktadır. Basın emekçilerinin yasal haklarının kısıtlandığı, iş güvencesinden yoksun, sendikal haklarının kullanılamaz hale geldiği bir dönemden geçmekteyiz. Bu durum son derece üzüntü vericidir. Bir ülkede demokrasinin işlediğinin en önemli göstergesini, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme hakkının kullanılması oluşturmaktadır. Ancak demokrasinin kural ve kurumlarıyla işlemediği, farklı seslere ve muhalefete tahammül ve katlanmanın gösterilmediği, parlamenter demokratik rejimden 'tek adamlığa' doğru gidişin yasal ve fiili tüm örneklerinin sergilendiği bir ülke durumundayız.
Medya, ülkemizde siyasi iktidarların kontrolü (sansür, ilan gelirleri vs) ve çok ciddi baskısı altındadır. Sadece gazetecilik faaliyetlerini yerine getirdiğinden dolayı tutuklu gazetecilerin sayısında ülkemiz maalesef dünya birincisidir. Yüzlerce basın emekçisi güvencesiz çalışmaya devam etmektedir. Ülkemiz gazeteciler, yazarlar ve aydınlarımız için adeta bir açık hava hapishanesine dönüşmüştür.
Dileğimiz o dur ki; basın özgürlüğünün önündeki engel ve kısıtlamaların kaldırılması, baskı, sansür ve yasaklamaların olmamasıdır. Ayrıca, sendikal örgütlenmenin sağlıklı bir şekilde işlediği, güvencesiz çalışmaların son bulduğu, sadece gazetecilik görevini yerine getiren gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmasını dilemekteyiz.
Halkımızın, gözü, kulağı ve dili olan basın emekçilerinin tırpanlanarak ellerinden alınan haklarına yeniden kavuşması için verecekleri mücadelelerinde yanlarında olacağımızı, kamuoyuna saygıyla sunarız.
Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK
Adana Baro Başkanı
Diğer Haberler