BARODAN HABERLER

Basın özgürlüğü ülkemizde kalmamıştır

1032 görüntülenme
23/07/2015
Basın özgürlüğü ülkemizde kalmamıştır
BASIN BÜLTENİ 23.07.2015 Av. Çıtırık, "Basın özgürlüğü ülkemizde kalmamıştır. 107 yıl öncesini yaşatan tüm uygulamaları görüyoruz" Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, sansürün kaldırılışının 107. yıldönümü ve 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı. Av. Çıtırık, "Basın özgürlüğü ülkemizde kalmamıştır. 107 yıl öncesini yaşatan tüm uygulamaları görüyoruz" dedi. Demokratik olma iddiasındaki toplumların en önemli güvencelerinden birinin basın ve ifade özgürlüğü olduğunu söyleyen Çıtırık, "Ülkemizde anayasal güvence altında olan 'basın özgürlüğü' gerçek anlamda halen yaşanmamaktadır. Medyanın üstlendiği görev yurttaşın haber alma hakkının, siyasi iktidarlarca uygulanan sansürle, baskı ile kısıtlanmaması gerekmektedir. Siyasi iktidarın medyaya bakışı ve medyaya karşı tutumu, medyanın da ister istemez kendisini otosansüre tabi tutmak zorunda bırakmaktadır. 2015 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni yayınlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, 180 ülkelik basın özgürlüğü listesinde Türkiye'yi 149'uncu sıraya yerleştirdi. Türkiye listede önceki yıla göre beş basamak yukarı tırmanmış olsa da, basın özgürlüğü açısından listenin hala alt sıralarında bulunuyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) yetkililerine göre Türkiye, bu "sözde" başarısını yetkililerin 2014 yılında cezaevindeki 40 kadar gazeteciyi koşullu olarak serbest bırakmasına borçlu. Bununla birlikte RSF bu gazetecilerin cezalarının "askıda olduğuna" ve her an yeniden yargılanıp hapsedilebileceklerine dikkati çekiliyor" diye konuştu. "ÜLKE GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA" Türkiye'de bilgi alma özgürlüğünün güç kaybetmeye devam ettiğine işaret eden Çıtırık, "Buna gerekçe olarak da internet sansürü, davalar, muhalif gazetecilerin kovulması, mahkeme kararıyla alınan medya yasakları gibi olaylardaki artışlar had safhaya ulaştı. Büyük yolsuzluk skandallarıyla sarsılan hükümetin, Türkiye'de hukuk devleti ilkelerini tehlikeye atması baskıcı, despot ve faşizan uygulamaları da ülke geleceğini tehdit etmektedir. Ülkemizin "dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi" olarak anılması istemiyoruz" dedi "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜLKEMİZDE YOK" Türkiye'de Gazetecilere yönelik kısıtlamaların gittikçe sertleşmekte olduğunu ileri süren Çıtırık, "MİT TIR'larının durdurulması ve bu TIR'ların içeriği ile ilgili yapılan haber nedeniyle Cumhurbaşkanı'nın gazeteciyi açıkça tehdit etmesi de basın özgürlüğü için utanç vericidir. Gazetecilere tutuklanmakta. İşten kovulmakta. İnternet siteleri kapatılanların sayısı artmaktadır. Son olarak Milliyet gazetesi yazarı Ahmet Kadri Gürsel'in, Suruç olayının sorumlusunun siyasi iktidar ve kaçak sarayın sakini olarak göstermesi üzerine işine son verildi. Siyasi iktidar gibi düşünmeyen, farklı ya da muhalif olan tüm gazetecilerin bu tehlikeyle karşı karşıya kaldıkları ortadadır. Basında sansürün kaldırıldığı günlerin yıldönümünde yaşanan bir ironi olmaktan çıkarılmalıdır. Basın özgürlüğü maalesef ülkemizde yok. Sansürün kaldırılışının 107. Yılı ama, yaşadıklarımız 107 yıl öncesini hatırlatmaktadır" diye konuştu. Gazetecilerin gösterileri izlemesinin de güçleştiğine dikkati çeken Çıtırık, basın mensuplarının zaman zaman kolluk kuvvetleri, zaman zaman da göstericilerin saldırılarına maruz kaldığına vurgu yaptı. Çıtırık, açıklamasını şöyle tamamladı: "Basın özgürlüğü sağlanmadıkça düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve haber alma özgürlüğünü sağlanamaz. Basının özgür olmadığı ülkelerde, demokratik değerlerin yaşaması ve yayılması güçleşir. Çoğulcu ve katılımcı demokrasiyle bağdaşmaz. Demokrasi ve insan haklarından söz edilemez. Özgür basın, özgür toplumun aynasıdır. Basın üzerindeki baskı ve tehditler, yıldırma politikaları hem basın emekçilerini hem de basın kuruluşlarını sıkıştırmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizde basın özgürlüğünün sağlanmasını ve tüm basın emekçilerimizin özlük haklarına tam anlamıyla kavuşmalarını diliyorum."
Diğer Haberler