BARODAN HABERLER

BAROMUZDAN SALDA GÖLÜNDE YAPILMASI PLANLANAN MİLLET BAHÇESİ PROJESİNE SERT TEPKİ

935 görüntülenme
31/07/2019
BAROMUZDAN SALDA GÖLÜNDE YAPILMASI PLANLANAN MİLLET BAHÇESİ PROJESİNE SERT TEPKİ

BAŞKANIMIZ AV. VELİ KÜÇÜK;

“DOĞA HARİKASI GÖLE BAHÇE YAPMAK CİNAYETTİR”

‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen Burdur’daki doğa harikası Salda Gölü’nün kenarında yapılacak 150 dekarlık Millet Bahçesi bugün ihaleye çıkarılıyor.

Baro Başkanımız Av. Veli Küçük; Salda Gölü’ne yapılması planlanan Millet Bahçesinin doğa katliamına neden olacağını belirterek, konu hakkında görüş ve düşüncelerini paylaştı. 
Salda gölünün yapı itibariyle dünyanın en derin ikinci gölü, turkuaz renge sahip, dünyanın üçüncü gölü olduğunu ifade etti.

Açıklamasında 2-3 milyon yıl önce oluşan uzmanların “ayakkabıyla bile basılmaması gereken yer” olarak değerlendirdiği Salda Gölü’ne millet bahçesi yapılmasına tepkisini dile getirdi.

Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, Salda Gölü’nün çevresiyle birlikte 1. Derece sit alanı statüsü Mart’ta çıkarılan KHK ile daha gevşek bir koruma sağlayan Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) olarak değiştirilmesini de eleştirdi.

Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, şunları söyledi:

“Göl kıyısındaki hidromanyezit oluşumların da yer aldığı Beyaz Adalar bölgesi ile Tabiat Parkı ve Belediye Plajının bulunduğu yaklaşık 150 bin metrekarelik alanı kapsayan Millet Bahçesi için bugün ihale yapılacak.

Salda Gölü; biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu, çevresindeki sulak alan, dere, kumul, ibreli orman, ağaçlık, dağ bozkırı gibi habitatlarla endemik ve nesli tehlike altındaki türlerin barınma, beslenme ve üreme alanı olup, jeolojik ve kimyasal özellikleri ile Mars gezegeninin yüzey özelliklerini (magnezyum yüklü beyaz kayalar) taşıyan dünyadaki iki bölgeden birisi olma özelliğini taşımaktadır.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altına alınan kritik türlere ev sahipliği yapan göl; Türkiye’nin en derin gölüdür.

Böylesi bir alana millet bahçesi yapmak cinayet olur. O bölgeye Millet bahçesi yapmak doğallığını bozacağı için turistlerin de ilgisini azaltır.

Kültür ve doğa bilincine sahip olmayan bir toplum da asla ilerleyemez.

Pamukkale travertenleri bizim için ne kadar değerliyse, Salda Gölünün bembeyaz kumsalları da aynı ölçüde, hatta daha fazla değerlidir. Ülkemizin cennet köşelerinden Salda Gölü’nün kıyısındaki o bembeyaz kumsallar, biyomineralizasyon diye adlandırdığımız bir olayın sonucu oluşmaktadır. Zaten şu an da bile Salda Gölü çevresinde alabildiğine bir işgal söz konusudur. Bu işgale son verilip, alanın düzenlenmesi gerekirken üzerine bir de millet bahçesi yapmak kabul edilemez.

Bu çerçevede çağdaş, bilimsel bir planlamaya dayanmayan politikalar ve yatırım kararları ile; doğal çevrenin sistemli bir şekilde rant alanı haline getirilmesine ve yok edilmesine asla göz yummayacağız.

Salda Gölü ve çevresinin korunması için duyarlı tüm kesimleri harekete geçmeye çağırıyoruz. Salda Gölü’nü rahat bırakın. Başka Salda yok! Bu doğa bize atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünçtür... 
Siz buraları yapılaşmaya açarsanız ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini karartırsınız. Bu güzelim doğa harikası gölün bahçeye falan ihtiyacı yok, korunmaya ihtiyacı var. ” görüşünü dile getirdi.

Diğer Haberler