ADANA BAROSUNDAN SANAT MERKEZİ KUNDAKLANAN MÜJDAT GEZEN'E GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ.

AV. VELİ KÜÇÜK: "ASIL EKSİKLİĞİMİZ FARKLI SESLERE VE MUHALİF KİMLİKLERE TAHAMMÜLSÜZLÜK"

20 Şubat Pazartesi günü Kadıköy’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezinin kundaklanmasının ardından Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük ve Baro Başkan Yardımcısı Av. Sabahattin Gümüş, Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan, Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Hamit Baykara ve Av. Özgür Ökmen ile birlikte Müjdat Gezen’i ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Yaşanan bu vahim olay ile ilgili yerinde gözlem yaparak ve bilgi alarak üzüntülerini ilettiler.

TOPLUMSAL BARIŞ ÇAĞRISI

Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, Müjdat Gezen Sanat Merkezini kundaklayan kişinin tutuklama kararına ilişkin olarak
‘’Bu yerinde ve doğru bir karardır’ diyerek, Adliye çıkışında cezaevine götürülürken de "Abdülhamit Han'ın torunuyum ben. Kimseye pabuç bırakmam. Olmasaydı iyiydi ama ve lakin benim dedelerime laf atacak kimse bir daha böyle bir şey yapmasın" diye konuşmuş. Ben bu vesileyle toplumsal barış çağrısı yapmak istiyorum. Son günlerde çeşitli nedenlerle en üst düzeyde toplumsal gerilim yaşanmaktadır. Bu gerilimin sona ermesi gereklidir. Bu gerilimin devam etmesi halinde bu tür olaylar daha fazla yaşanır ve hepimizi yaralar. Herkes kendi adaletini sağlamaya çalışırsa bu adliyeler, mahkemeler niye var?” dedi.

“CİNAYETE TEŞEBBÜS”

Av. Küçük, “Ahşap bina daha fazla tutuşmadan yangına müdahele edilmiş. O yüzden ayrıca da bu davranış cinayete teşebbüsten başka bir şey değildir. Çünkü burayı ateşe veren bilmektedir ki burası bir sanat evidir. Ama bunu bile bile böyle bir cinayete teşebbüs edebilmiştir, yazık, bu saldırıyı şiddetle kınıyorum “ diye konuştu.

“ASIL EKSİKLİĞİMİZ FARKLILIKLARA TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜMÜZ”

Müjdat Gezen'in sanatçı kimliği taşıdığını ve toplumun büyük kesimi tarafından sevildiğini belirten Av. Küçük, “Bugün ülkemizde maalesef seküler kimliklerin, laik sistemden yana olanların yaşam tarzları tehlike altındadır. Asıl eksiğimiz de farklı düşünce ve yaşam tarzlarına tahammülsüzlüğümüzdür. Siyaset dünyasındaki gerilimin sanata yansıdığı, bu alanda da siyasi iktidara yönelik en küçük eleştirilere bile tahammül gösterilmediği Fazıl Say, Şevval Sam ve Sıla gibi sanatçılara yönelik konser iptalleriyle gündeme gelmiştir. Sanatçının ideoloji, siyaset dışı kalması diye bir şey mümkün değildir. Sanatçılar da toplumun aydın kesimleri olarak elbette ki yaşamsal konulara dair düşüncelerini ifade edeceklerdir ve etmelidirler. Kimse bundan rahatsız olmamalıdır. Kültür ve sanatı baskı altına almaya çalışan yaklaşımların tümü yanlıştır. İnsanlığın en önemli ve en değerli olgusu olan sanat; din,dil, ırk, mezhep ayırmaksızın insanları ortak bir platformda birleştirebilen bir anlatımdır. Müjdat Gezen’e tekrar geçmiş olsun diyor, Atatürk’ün şu veciz sözüyle açıklamamı sonlandırıyorum: Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz; bakan olabilirsiniz; dahası, Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ama sanatçı olamazsınız".” dedi.

SANATÇI YETİŞTİRİYOR

Müjdat Gezen Sanat Merkezi 1991’den beri tiyatro, şan, diksiyon, yazarlık, müzik, seslendirme, oyunculuk gibi eğitimlerin yanı sıra dört yıl süresince maddi durumu yetersiz olan başarılı çocuklara ücretsiz olarak müzik eğitimi veriyor. Merkez, gönüllülerin bağışları ve merkezin sanatsal faaliyetlerinden ve kurslardan elde edilen gelirlerle etkinliklerini sürdürmektedir. Ayrıca Müjdat Gezen Sanat Merkezi binasının tapusunu öğrencilerin üzerine yapmış, devamında mezun olan öğrenciler tapuyu yeni gelen öğrencilere devir ederek devamlılık sağlanmaktadır.