BARODAN HABERLER

Av. Prof. Dr. Feyzioğlu ve Av. Çıtırık,gündemi değerlendirdi

907 görüntülenme
18/01/2015
Av. Prof. Dr. Feyzioğlu ve Av. Çıtırık,gündemi değerlendirdi
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, 17-25 Aralık soruşturmasının ardından 4 bakanla ilgili ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının Meclis soruşturması ile Yüce Divan'a götürülmesini istediklerini belirterek, "Biz isteriz ki Meclis soruşturması açılsın. Meclis soruşturması ile Yüce Divan'a iş götürülsün. Ve Yüce Divan'da bütün deliller tartışılsın. Hukuka aykırı bulunuyorsa o deliller kabul edilmesin ama hukuka uygun olanları ile bir sonuca varılsın. Bütün bunları yapacak yer Yüce Divan'dır. Yüce Divan'a gidilmeden gerçek anlamda bir aklanma olmaz. Sadece yukarıdan gelen talimata göre siyasi bir karar olur." dedi. Av. Prof. Dr. Feyzioğlu, TÜYAP kitap fuarı öncesi Baro Tesislerimizde düzenlenen etkinlikte stajyer avukatlarla bir araya geldikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Av. Prof. Dr. Feyzioğlu "Hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukuku ile yer değiştirirse en ağır şekilde bizim mesleğimiz zarar görüyor. Bizim mesleğimiz zarar gördüğünde de Türkiye'de yaşayan her vatandaşımız ağır zarar görüyor." diye konuştu. Meclis'te yarın yapılacak 4 bakanla ilgili Yüce Divan oylamasına atıfta bulunan Av. Prof.Dr. Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Yarınki oylama bu anlamda hukukun üstünlüğünün varlığını veya yokluğunu tartıştıracak bir uygulama. Siyasi iktidar kendisi bu makama geldiğinde kendinden önceki koalisyonun bakanlarını bunun binde biri diyemeyeceğimiz delillerle 'Gitsinler Yüce Divan'a. Yüce Divan'da suçları yoksa aklansınlar' diye gönderdi. Şimdi hukukun bütün çivileri devletin adeta bütün çivileri çıkarılarak bir soruşturma yürütüldü. Soruşturmayı yürütenler sürüldü. HSYK üzerinden büyük bir kavga yürütüldü. Ve adli kısmı bu şekilde takipsizlikle sonuçlandı. Ardından da çok ciddi tartışılması gereken deliller Meclis'teki ceza soruşturması kapatıldı. Dikkat ederseniz bizler soruşturma devam ederken, sadece bu soruşturmanın düzgün yürütülmesi gerektiğini söyledik. Ama soruşturmayı kapattıkları anda artık bizler eldeki verilere göre cümlelelerimizi kurmakta serbestiz. Biz isteriz ki Meclis soruşturması açılsın. Meclis soruşturması ile Yüce Divan'a iş götürülsün ve Yüce Divan'da bütün deliller tartışılsın. Hukuka aykırı bulunuyorsa o deliller kabul edilmesin ama hukuka uygun olanları ile bir sonuca varılsın. Bütün bunları yapacak yer Yüce Divan'dır. Yüce Divan'a gidilmeden gerçek anlamda bir aklanma olmaz. Sadece yukarıdan gelen talimata göre siyasi bir karar olur." "10 YILA KADAR BİR CUMHURİYET SAVCISI ÇIKAR DAVA AÇAR" Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık ise milletvekillerinin, vicdanları yönünden tarihi bir testten geçeceklerini belirtti. Av Çıtırık, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının başladığı günden itibaren siyasi iktidarın soruşturmanın her aşamasında müdahale ettiğine dikkat çekerek, şunları ifade etti: "Ama biz hukukun üstünlüğünü savunan Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak, 'Bırakınız yargı süreci işlesin, ucu kime dokunuyorsa, kime kadar gidebiliyorsa gitsin' şeklinde açıklamalarımızı yaptık. Ama baktığımızda tablonun neticesi takipsizlik kararları ile sonuçlanmıştır. Tabi kamuoyunu da biz hukukçular doğru bilgilendirmek zorundayız. Takipsizlik kararı beraat, aklanma kararı değildir. Cumhuriyet savcısının tırnak içinde söylüyorum. Yeterli kanıt bulamaması nedeniyle kamu davası açamaması. Ama bu dosya 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Bir gün bir cumhuriyet savcısı çıkar kanıtları yeniden değerlendirerek dava açabilir. O anlamda yargının her aşamada siyasi iktidar tarafından müdahale edildiği ve yine siyasi iktidar tarafından çepeçevre sarıldığı bu dönemde, dileğimiz aklanma yerlerinin komisyonlardaki parmak çoğunluğu değil gerçekten de hukukun üstünlüğünün yaşama geçirilebilmesi anlamında, parlamentoda Yüce Divan'a gönderilerek bir yargılama süreci değerlendirilsin kanıtlar. Kimse korkmasın."
Diğer Haberler