Adana Barosu'nun da aralarında bulunduğu sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de bulunduğu heyet Gezi olayları esnasında yaşanan polis şiddetine tepki gösterdi. Av. ÇITIRIK: Sabrımız, fazla zorlanmaktadır' Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle Adana Atatürk Parkı'nda düzenlenen barışçıl, silahsız ve saldırısız gerçekleşen etkinliğe polis şiddetinin damga vurması üzerine aralarında Adana Barosu, KESK, TMMOM İl Koordinasyon Kurulu, Adana Tabip Odası, DİSK ve Eğitim Sen temsilcilerinin de bulunduğu heyet, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde basın açıklamasında yaşananları kamuoyu ile paylaştılar. Açıklamada söz alan Adana Baro Başkanı ve ADAMOB Dönem Sözcüsü Avukat Mengücek Gazi ÇITIRIK: "31.05.2014 Cumartesi günü ilimizde ve ülke genelinde yaşanan olaylar, üzüntü veren, kaygılandıran gelişmelerdir. Öncelikle polis şiddetinde yaralanan yurttaşlarımıza, halkın doğru haber alma ve bilgilendirme doğrultusunda çaba harcayan basın emekçilerine geçmiş olsun diyorum. Aradan geçen 1 yıllık zaman dilimi içerisinde siyasi iktidarın ve emrindeki güvenlik güçlerinin zihniyetinde en ufak bir değişiklik olmadığı ortaya çıkmıştır. Gezi direnişi; 12 yıldır yok sayılanan, ötelenen, aşağılanan, hor görülen yurttaşların eşitlik, adalet ve özgürlük taleplerini dile getirdikleri, kendiliğinden gelişen, bileşenlerinin kendi varlıklarını yitirmediği çok farklı görüş ve örgütlenmelerin yan yana gelebildiği dinamik bir hareketin adıdır. Anayasa ve Uluslar arası Sözleşmelerle güvence altına alınan yaşam hakkı, düşünceyi ifade edebilme özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarına siyasi iktidar tarafından darbe vurulmuştur. Kamu düzenini bozsa bile, barışçıl nitelikteki eylemlere müdahale edilemeyeceğine dair AİHM'in kararları da bulunmaktadır. Siyasi iktidar, hukuk tanımayan ve hukuku içselleştiremeyen yüzünü bir kez daha göstermiştir. Toplumsal talepler, muhalif kimlikler siyasi iktidar tarafından "düşman" olarak algılanmakta ve bu yönde hareket edilmektedir. Polis şiddetinin dozajının artmasında Başvekil R. Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları yatmaktadır. Gezi etkinlikleri ile ilgili sorulara 'Emniyet güçlerine gereken talimat verilmiştir. A'dan Z'ye eksiksiz uygulayacaklardır' böylelikle korku toplumu oluşturulmakta, eyleme katılanlara veya katılmak isteyenlere gözdağı verilmektedir. Ülkemizin genel algılanmasına ve demokrasisine gölge düşüren polis şiddetini her kesimden insanlara karşı fütursuzca en ağır şekilde cop, TOMA'lar ve biber gazıyla uygulayan sorumlular hakkında gereken işlemlerin yapılması yönünde çalışmalarımız başlamıştır. Siyasi iktidar her geçen gün kendi halkına karşı faşizmin her türlüsünü uygarlarken bu durumdan toplumun adalete erişiminde ve hak arayışında sesi olan avukatlara yönelmesi de ayrıca düşündürücüdür. Olaylar sırasında 3 meslektaşımız; Av. Kemal Derin, Av. Ali Akıncı ve Av. Taylan Özgür Eker çeşitli yerlerinden yaralanmışlardır. Sorumlular hakkında bugün cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Artan bu zulme karşı örgütlü toplum sesini daha da yükseltmelidir. Buradan siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Hukuku içselleştirin, faşizan uygulamalardan kaçının. Bizlerin ve toplumun sabrını, daha fazla zorlamayın!"