BARODAN HABERLER

Ali İsmail Korkmaz...

1732 görüntülenme
04/02/2014
Ali İsmail Korkmaz...
Baro Başkanı Av. Çıtırık, 3 Şubat 2014 tarihinde Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz dosyası ile ilgili izlenimlerini aktardı. ADANA BAROSU, ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASINI İZLEDİ Baro Başkanı Av. Çıtırık, 3 Şubat 2014 tarihinde Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz dosyası ile ilgili izlenimlerini aktardı. Av. Çıtırık: "Güvenliğin sağlanamayacağı, avukatların provokasyona neden olabilecekleri iddiası ile dosyanın Kayseri'ye nakledilmesi yanlış. Soyut güvenliğin sağlanamayacağı iddiası ile dosya nakledilemez" dedi. Gezi olayları sırasında uğradığı sopalı ve tekmeli saldırı sonucunda 38 gün yaşam mücadelesi verdikten sonra, vefat eden Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın (19), Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013/212 E. Sayılı Dosyası ile ilk duruşması yapıldı. Baro Başkanı Mengücek Gazi Av. Çıtırık, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Av. A. Faruk Ulaş ve Adana Barosu'na kayıtlı çok sayıda avukat duruşmada hazır bulundular. Av. Çıtırık, Kayseri'de görülen davayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Öncelikle Kayseri'de olağanüstü güvenlik önlemleri alınmıştı. Binlerce polis memuru, TOMA'lar, çevik kuvvet, polis helikopteri, giriş-çıkışlarda oluşturulan kontrol noktaları, belirlenen güzergahların trafiğe kapatılması ile Kayseri'de gerilimin had safhaya ulaşmasına neden olunmuştur. Ayrıca, Eskişehir'de güvenliğin sağlanamayacağı gerekçesiyle duruşma Kayseri'ye nakledilmiştir. Dosyanın Kayseri'ye nakledilmesi yanlış olmuştur. Çünkü, güvenliğin sağlanamayacağı, avukatların provokasyona neden olabilecekleri iddiası ile dosya Kayseri'ye nakledilmiştir. Soyut güvenliğin sağlanamayacağı iddiası ile dosya nakledilemez. Yine, Yargıtay kararlarına göre de güvenliğin bozulması hususundaki tehlikenin somutlaşmış olması gerekmektedir. Ancak, Yargıtay da bu dosyada Eskişehir Valiliği'nin soyut iddialarını esas alarak dosyanın naklini, Kayseri'de görülmesine dair kararını vermiştir. Dosyanın nakli, aleniyet ilkesine, Anayasa'nın 37. Maddesinde güvence altına alınmış olan, doğal yargıç güvencesine, kanıtların mahallinde değerlendirilebilmesi düzenlemelerine aykırıdır. Türkiye toplumsal hareketinde, ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken Gezi Olaylarında şiddete dönüşmeyen, kamu düzenini bozmayan, barışçıl nitelikte, yurttaşın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa'da güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme-protesto hakkı, siyasi iktidar tarafından engellenmiş, devlet terörünün her türlüsü güvenlik kuvvetlerince sergilenmiştir. Olaylarda, biri polis memuru olmak üzere yedi yurttaşımız yaşamını yitirmiş, onbir insanımızın gözü kör olmuş ve binlerce yurttaşımız çeşitli şekilde yaralanmışlardır. Siyasi iktidar, Gezi Olaylarında yurttaşa karşı Çanakkale ruhu ile hareket ettiklerini, güvenlik kuvvetlerinin destan yazdığını beyan etmiştir. Hatta, İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları 24 yevmiye ikramiye ile ödüllendirilmiştir. Eskişehir'de savunmasız ve korunaksız durumdaki Ali İsmail Korkmaz, güvenlik güçlerinin ve ona yardım eden (!) vatandaşların katkılarıyla, tekmelerle-sopalarla dövülerek vahşice katledilmiştir. Eskişehir Valisi yaşananları 'arkadaşlarının gerçekleştirdiğini, suçun polislerin üzerine atıldığını' beyan etmiş, konuyu haber yapan gazeteciyi de yolladığı tweet ile tehdit etmiştir. Ve en önemlisi de bu vali geçenlerde, "yılın valisi(!)" ödülüne layık görülmüştür" ESKİŞEHİR BAROSU'NUN GAYRETİ SONUÇ VERDİ Av. Çıtırık, şöyle devam etti: "Üzeri kapatılmak istenen bu cinayet, görgü tanıklarının ve Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu'nun yürekli, kararlı ve azimli çalışması sonucunda yargıya taşınmıştır. Avukatlık Yasası'nın 76. Ve 95. Maddeleri uyarınca; barolara verilen hukukun üstünlüğünü korumak, insan haklarını savunmak, geliştirmek ve bu kavramları etkinsel kılmak doğrultusunda çalışmalarını yapan Eskişehir Barosu'na, TBB ve barolarımızın da güç birliği ile duruşma aşamasına gelinmiştir. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, dosyanın ağırlığının ve üzerlerine yüklediği görevin bilincinde ve bu sorumluluğu taşıyacak nitelikte yargılama yapmıştır. Gerek usul hukukunun işletilmesinde gerekse de meslektaşlarımıza, müdahillere, sanıklara nezaket içerisinde yaklaşım göstermişlerdir" "SALON FİZİKİ AÇIDAN YETERSİZDİ" Av. Çıtırık, sözlerini şöyle tamamladı: "Kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu dosyada, duruşma salonu fiziki açıdan yetersizdi. Ses sistemi bile duruşma başladıktan sonra iki saat sonra kurulabildi. Çok sayıda meslektaşımız ve izleyici ayakta kaldı. Adil bir yargılamanın gerçekleşebilmesi için gerekli koşulların sağlanamadığını da tespit ettim. Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen meslektaşlarımız, yurttaşlarımız, milletvekilleri ve basının bu dosyaya ilgisi oldukça yüksekti. Bu kararlılık, üzeri kapatılmak istenen bu cinayetin üzerindeki şal'ı kaldırmıştır. Kamuoyu ve Korkmaz ailesi adaletin bir an önce, gecikmeksizin tecelli etmesini dilemektedir. Saygılarımla."
Diğer Haberler