BARODAN HABERLER

ADANA BAROSU “DUR!..” DİYOR

1010 görüntülenme
25/02/2015
ADANA BAROSU “DUR!..” DİYOR
Adana Barosu Adına Türkiye Barolar Birliği Çocuk Hakları Kurulu Üyesi Sn. Av. Veysel TUNCİL'in Basın Açıklaması ADANA BAROSU ÇOCUĞA YÖNELİK CİNSEL İSTİSMARA "DUR!.." DİYOR Adana Barosu Adına Çocuk Hakları Komisyonu Üyemiz Sn. Av. Veysel TUNCİL'in Basın Açıklaması Bilindiği gibi, son olarak Adana'nın Pozantı ilçesinde yaşanan çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamele haberlerinin ardından, bu elim ve üzücü haberler artık son bulsun derken çocukların ceza evlerinde yaşadığı hak ihlallerine yenilerinin eklendiği haberleri ne yazık ki gündemden eksik olmadığı gibi, yetkili konumda bulunan kurum ve kuruluşların bu sorunların ivedi çözümü konusunda gerekli ve yeterli hassasiyeti göstermedikleri de üzülerek müşahede edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 41. maddesine göre, "Devlet, her türlü şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır." Pozantı cezaevinde yaşandığı iddia olunan çocuk istismarının faillerinin tespit edilerek haklarında gerekli yasal işlemin derhal başlatılması ve yargı sürecinin etkin bir şekilde takibi tüm yetkililerin Anayasal sorumluluğu olduğu halde, 2012 yılında Pozantı cezaevindeki taciz ve tecavüz skandalıyla ilgili soruşturma neticesinde olaya karıştığı iddia olunan 7 kamu görevlisi hakkında takipsizlik kararı verilmiş ve Pozantı mağduru 4 çocuk ise "devlet malına zarar verdiği" gerekçesiyle hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından çocuk istismarı şu şekilde tanımlanmaktadır: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir." Çocuk istismarı; fiziksel ya da psikolojik olarak bir çocuğa bir yetişkin tarafından kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman eş anlam taşır. Yine, ülkemizin taraf olduğu ve iç hukuk normu olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 19. maddesi uyarınca, "Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, çocuğun bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suiistimale, her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar. Bu tür koruyucu önlemler; çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar, durumun gereklerine göre çocuğa gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir." Kaldı ki, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, çocuğun haklarının korunması amacıyla; çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması, çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi, soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi, başta güvenlik güçleri olmak üzere, adli ve idari teşkilat içerisinde her kademede görev yapan herkesin aslî görevidir. Hâl böyleyken, tüm ulusal ve uluslararası hukuk normlarını hiçe sayar bir biçimde, noksan soruşturma neticesinde şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verildiği haberi, T.C. Anayasası'nın 41. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 19. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4. maddesinin emredici hükümlerine açıkça aykırı olup Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz çocuklarımıza yönelen cinsel, fiziksel ve duygusal şiddetin her türlüsünü kınıyor, yaşanan bu çocuk şiddetinin son olması dileğiyle bu elim olayın faillerinin tespit edilerek haklarında gerekli yasal işlemin derhal başlatılmasını yetkililerden talep ediyoruz. Kamuoyuna kaygı ve üzüntüyle duyurulur. Adana Barosu
Diğer Haberler