BARODAN HABERLER

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü-03.10.2016

1114 görüntülenme
03/10/2016
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü-03.10.2016
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü "HAYVANLARDAN İNSANLARIN EĞLENCESİ OLSUN DİYE YARARLANILMAZ" BASINA VE KAMUOYUNA Yaşama hakkının, hiçbir canlı için öncelik sonralık ilişkisine sokulamayacağı bilincinin 21. yüzyıl Türkiye'sinde hala oluşmadığı bir Hayvan Hakları Günü'nü daha üzüntüyle idrak ediyoruz. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde de belirtildiği üzere; bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir, hiç kimse bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır. Ne var ki 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Gününü kutladığımız bu tarih itibarıyla ülkemizde ve dünyada hayvan hakkı ihlalleri devam etmekte, etkili bir yasal önlem alınamaması sebebiyle de vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan eylemler artış göstermektedir. Geldiğimiz noktada dilsiz dostlarımız insanoğlu tarafından türlü eziyetler görmekte, toplu itlaflarla yaşam hakları ihlal edilmekte, yunus parklar ve hayvanat bahçeleri olarak isimlendirilen hayvan cezaevlerinde zor koşullar altında yaşamaya zorlanmakta, insanoğlunun bilinçsizce müdahaleleri ile bazı türlerin soyları tükenmekte ve bazıları ise tükenmeye yüz tutmakta ve sokaklarda açlık ve susuzluk içinde yaşam mücadelesi vermektedirler. Oysa ki dilsiz dostlarımız bizlerin en büyük yardımcılarıdır. Tarih boyunca anlatılagelen sayısız efsanede de hep aynı düşünce vurgulanmış, hayvanların dost canlısı olduğu varlıklar olduğu, insanlar arasındaki yardımlaşma ve merhamet duygularını geliştirdiği ifade edilmiştir. Ancak günümüzde toplumda bu dostlarımız sadece hayvan olarak doğduğu için alınıp satılabilen, deneylerde kobay olarak kullanılarak türlü işkenceye maruz bırakılan, sirklerde, yunus parklarda ve hayvanat bahçelerinde sergilenip maddi gelir kapısı yapılan, bir kap su ve yemeğin dahi çok görüldüğü bir varlık olarak görülmektedir. İşte bu algının ve akılla, mantıkla, vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan eylemlerin son bulabilmesi adına ülkemizde sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın bahsi geçen her ihlali suç olarak tanımlayan ve hürriyeti bağlayıcı cezai yaptırımlar ile desteklenen etkili bir kanuna ihtiyaç bulunmaktadır. Ne mevcut yasal düzenlemeler ne de mecliste bekleyen tasarı beklenen sonucu almaktan çok uzaktır. Tüm dilsiz dostlarımızın da acıkan, üşüyen, korkan, üzülen, sevinen bir anne, bir çocuk olduğunu ve en önemlisi onların da bir kalbe sahip olduğunu hatırlatarak mücadelemizin daima devam edeceği kamuoyuna duyurulur. Saygılarımızla. Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu
Diğer Haberler