Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde hükümlülerin hastaneye sevkleri esnasında "ağız içi arama" uygulamasına tabi tutulmasına cezaevi önünde yapılan ortak açıklamayla tepki gösterildi.

2021’in Ağustos ayından beri başlatılan uygulamaya tepki amaçlı protesto ve basın açıklamasına Baro Başkanımız Av. Semih Gökayaz, Sayman Yönetim Kurulu Üyemiz Av. V. Mert Kuşdemir, İnsan Hakları Merkezi ve Cezaevi İzleme Komisyonu Koordinatör Yönetim Kurulu Üyemiz Av. Neval Yurtdaş, İnsan Hakları Merkezi Başkanımız Av. İlhan Öngör, Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanımız Av. Yakup Ataş, ÇHD Genel Merkez 2. Başkanı Av. Ümit Büyükdağ, İHD Adana Şubesi Başkanı Av. Yakup Ataş ve yurttaşlar katıldı.

Adana Baro Başkanımız Av. Semih Gökayaz, burada yaptığı konuşmada "ağız içi arama" uygulamasına son verilerek, hasta tutuklu ve hükümlülerin hastaneye sevk edilmesini istedi. ÇHD 2'nci Başkanı Av. Ümit Büyükdağ, uygulamanın keyfi olup, yaşam hakkının açıkça ihlal edildiğini belirtti.

Baromuz, İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi tarafından yapılan ortak basın açıklamasını İHD Adana Şubesi ve Baromuz Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Av. Yakup Ataş okudu. Anayasa’nın ve evrensel hukukun mutlak olarak yasaklamasına rağmen işkence, kötü muamele, insanlık onuruna aykırı davranışlardan olan ağız içi arama uygulaması yapıldığını dile getiren Av. Ataş, istisna olması gereken bu uygulama sistematik olarak uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek bu uygulamaya son verilmesini istedi.

“KEYFİ VE SİSTEMATİK UYGULANMASI ONUR KIRICI BİR FİİLE İŞARET EDİYOR”

Yasalara göre bu uygulamanın ancak çok özel koşullarda uygulanabileceğini dile getiren Av. Ataş, “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğine göre tutuklu ve hükümlülere yapılacak olan ağız içi arama için öncelikle tutuklu ve hükümlünün beden çukurlarında bir şeyin bulunduğuna dair makul ve ciddi bir emarenin bulunması, tutuklu ve hükümlüden bu eşyayı kendi isteği ile çıkarmasının istenmesi gerekmekte olup; ancak aksi durumda bu arama yöntemine başvurulur. Yine mevzuata göre beden çukurlarında yapılacak olan arama işleminin bir hekim tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir” dedi.

Tutuklu ve hükümlülerin hastaneye gitmek için Jandarma personelleri tarafından teslim alınacakları bölüme gelene kadar 4 ayrı üst araması, dedektörlü arama ve X-Ray aramasından geçmiş olmalarına rağmen yine de Jandarma personeli tarafından kendilerine ağız içi araması dayatıldığını dile getiren Av. Ataş, herhangi bir ciddi ve makul bir emare olmamasına rağmen ve Jandarma tarafından keyfi ve sistematik şekilde yapılan uygulama Bu durum insan onurunu, kişi bütünlüğünü hedef alan, acı verici, aşağılayıcı, onur kırıcı bir fiil olarak icra edildiğini göstermektedir” dedi.

“TUTUKU VE HÜKÜMLÜLERİN YAŞAM HAKKI AÇISINDAN ENDİŞE VERİCİ”
Uygulamayı kabul etmeyenlerin hastane sevkleri gerçekleştirilmediğini ifade eden Av. Ataş, “Ağız içi aramayı kabul etmeyen tutuklu ve hükümlüler hakkında ‘Aramayı kabul etmedi’ şeklinde tutanak tutularak hastaneye sevk edilmemektedirler. Oysa Kürkçüler Cezaevinde kalp, kanser, kist, beyne pıhtı atması, ülser vb. birçok kronik hastalığı olan onlarca hasta tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bu nedenle ağız içi arama uygulaması başta hasta tutuklu ve hükümlüler olmak üzere tüm mahpusların sağlık ve tedavi hakları önünde de ciddi bir engel olarak bulunmakta ve sağlık durumu ağır olan hasta mahpusların yaşam hakları açısından biz hukukçuları endişelendirmektedir” dedi.

“UYGULAMAYA SON VERİN”
Yaşanan bu uygulama hakkında Av. Ataş, “Yaşanan bu süreç nedeniyle bugün bir kez daha Kürkçüler Cezaevi İdaresini, Adalet Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını ve tüm yetkilileri sorumluluk almaya, keyfi ve mevzuata aykırı olarak uygulanan ağız içi arama uygulamasını sonlandırmaya, mahpusların sağlık ve tedavi hakları önündeki tüm engellere son vereye çağırıyoruz” dedi.